Skip to content

Mart 23, 2016

Ligue 1 Notları #31

GERMANY SOCCER UEFA CHAMPIONS LEAGUE

Talking to me?

  • Efendim biz Monaco’dan geliyoruz, öyle boş insanlar da değiliz. Vadim abimin selamı var. Monaco şampiyon falan dinlemedi, 150 kişilik defanslarıyla savunup, 150 yaşındaki golcüsüyle bastı geçti PSG’ye. En son 2014 Mayıs’ta Rennes kazanmıştı burada, ki o dönemde de PSG şampiyonluğu garantilemişti, şimdi Monaco seriyi bitirdi. PSG’de konsantrasyon bitmiş. David Luiz’in en konsantre hali bile hataya müsaitken şu durumda normal bi performans çıkarması namümkün. İbra da biraz salmış kendini gideceğinden dolayı galiba. Cavani desen gol atabilmek için kendini ve pozisyonlar çok zorluyor… Blanc takımın aklı Verratti ve motoru Matuidi’yi ilk 11’de çıkarmadığı her maçta buradan sonrası problem. Jardim maçta daha önce hiç oynatmadığı Jemerson’u kullandı. Yani sezon başı genç bir stoperi 10 milyon yöroya alıyorsun, Mart ortasına kadar oynatmıyorsun ve Parc des Princes’te ilk 11 çıkartıyorsun. Bayağı da iyi oynadı hakikaten. Moutinho’suz, Silva’sız bu maçın ikinci yarısını böyle presle ve böyle randımanlı top kullanarak oynamak güzel iş. Bu arada bu Kylian Mbappé çok fazla yetenekli.
Görüntü 1

Bu ne bu?

  • Durun az geri sarayım. Michel kendini öldürtmek istiyor sanırım Marsilya taraftarına. Son 5 iç saha maçı 1-1 bitti Marsilya’nın, bunu da kazanamamaya yemin ederek çıktılar. Ulan tamam Ousmane Dembele’yi zaten kimse tutamıyor da,savunmayı öne çıkarmak nasıl bir gerizekalılık? Bu üstteki foto kaptırılan bir top değil, bayağı bayağı Rennes savunmadan çıkıyor. Sio, Dembele ve Grosicki gibi tek işi savunma arkasına gidebilmek olan üç adam, onlara top atabilecek Gourcuff varken hasta mısın sen? Bu arada maçın kalanına sonra döneyim, Rolland Courbis sadece Rennes’i coşturmadı, Gourcuff’ü da iyi çalıştırmış. Adam galiba Bordeaux’yla şampiyon olduğu dönemden beri ilk kez fit duruyor. Enteresan istatistik, Marsilya’ya iki gol attı bu hafta, Rennes formasıyla başladığı kariyerinde ilk Ligue 1 gollerini de o maçtan tam 10 yıl önce atmış. Enteresan. Ousmane üçüncü golü attığında büyük rezillik çıkacak devre arası dedim ama Thauvin futbolcu olduğu hatırlayıp 3-1 yaptı. Sonra milli takıma seçilmesinin tek sebebi Deschamps’ın Ruffier’den nefret etmesi olan Costil’den gelen hayvani hata “Lan” dedirtti muhtemelen ama Marsilya’da öyle bir savunma var ki şu yazıyı okuyanlardan 11 yapalım, kesin gol atarız. Dembele son 11 maçta 7 skor yaptı. Yaz dönemi elinde tutamaz bunu Rennes, o kesin, hiç değilse iyi para alsalar. Bence Martial’den fazla farkı yok, biraz bitiriciliği düşük. Tabii daha 18 yaşında. Son 25 senede Ligue 1 tarihinde en genç 10 gole ulaşan çocuk. Son olarak, Michel dayı, Marsilya tarihinde çıktığı maçların sadece %22’sini kazanan bir adamın yeri yok be.
  • Nantes’a bak sen ya. Formda Lyon’u 85’e kadar tuttular. Genesio geldiğinden beri bir şekilde oyuna sürdüğü Perrin’e yine güvendi, eleman da ilk Ligue 1 golünü attı, kilidi çözdü. EURO 2016 için istatistik yapmaya çalışan bir Lacazette var.  Son 8 maçta 6 gol 1 asist yaptı. Yetecek gibi durmuyor hele artık işin içine Coman girmişken. Bayağı enteresan, Nice ve Lyon son Şampiyonlar Ligi bileti için kapışıyorlar, Ben Arfa ve Lacazette de tek kişilik milli takım forması için.
  • Ben Arfa’dan gidelim. Bu sezon 100 üzeri başarılı driplinge ulaşan ilk Ligue 1 oyuncusu kendisi. Nice hakikaten bambaşka oluyor o oynayınca. Son 7 şutunun 5’i gol oldu. Bu maç bir de asist yaptı. Deschamps onu milli takıma almadığında basın mensupları doğal olarak nedenini sormuştu. Deschamps “Hatem iyi oynuyor ama son dönemde biraz istikrarsızdı sakatlıktan ötürü. Böyle oynarsa tabii alacağım” dedi. E alacaksın da Didier abim, kimi sorsalar “Böyle devam etsin, alacağım” diyorsun, kadro 23 kişilik. O nasıl olacak?
  • Caen saçma bir golle geriye düştü ama toparlandı Troyes karşısında. Feret varsa sıkıntı olmaz. Avrupa’nın gelmesi için gelecek haftaki Toulouse maçını da kazanmaları ve Toulouse’ü düşürmeleri gerekiyor. Oldu oldu, olmadı gelecek sezon artık.
  • St. Etienne 5 maç sonra kazandı. İlk yarısında hiçbir şey olmayınca içim geçmiş, bir açtım ki 3-0. Şaka maka Galtier’nin son şansıydı ve golün böyle bir maçta 74’e kadar gelmemesi ancak Galtier gibi bir adamı panikletmezdi. Nolan Roux 1 gol 1 asist, St. Etienne’in bu sezon attığı 36 golün 12’sini tek başına üretti. Geçen sezonki van Wolfswinkel faciasından sonra ilaç gibi gelmiştir taraftara eminim.
  • Ulrich Ramé Bordeaux’nun başında çıktığı ilk maçta 1-1 berabere kaldı, kendisine sabırlar diliyorum. Angers 7 maç sonra kazandı, hem de Lorient’a 5 attılar (en son 1977’de 5 atmışlar). Bu Cheikh N’Doye çok değişik bir adam, maç başına 6 hava topu alıyor. Dünyanın en anlamsız maçındaysa Guingamp deplasmanda Reims’ı yenip bi nevi düşmemeyi garantiledi.
  • Milli aradan sonra PSG – Nice var. David Luiz‘i bi de Ben Arfa‘ya karşı görelim.

Mart 16, 2016

Ligue 1 Notları #30


“Champion mon frère” paylaşan: paristeam

  • Champion mon frére. PSG ilan etti. Biraz da Fransız medyası çağırdı tabii bunu. REİMS PUAN ALIRSA diye bağıra bağıra Reims’a puan aldırdılar. Ha bi şey mi olacaktı haftaya ilan etseler, sanmam. Belki Troyes’nın insan içine çıkamama durumu olmazdı. İnsaf be kardeşim. Maçı konuşmayalım, Troyes zaten ve gerçekten bir birinci lig futbol takımı değil ama hafta içinde Chelsea’yi deplasmanda yenmişsin, yarım sıfır kazansan şampiyonsun, bu neyin hırsı. Ben söyleyeyim İbra’nın hırsı. Stamford Bridge’de maçtan önce Beyazıt Öztürk’ün spor gazetecisi olanı “Eeveet sevgili İbrahim, Katar transferi falan nasıl gidiyor?” diye sorunca delirdi herif. PSG Ligue 1 ve 5 büyük lig tarihinin en erken şampiyonu. 10-0 onların Chôte karşısında aldıkları en büyük deplasman galibiyetiydi, bu da çok acayip oldu. Reims 59/60 sezonunda şampiyon olurken +63’le kapatmış ligi, PSG sanrıım +70’i geçecek. İbra 4 attı, 27’ye ulaştı, Troyes’nın bu sezon 21 golü var. Bitti mi, bitmedi. Aradaki farkı en güzel anlatan istatistik geliyor; İbra (27) ve Cavani (14) ilk beşin dışında kalan tüm takımlardan daha fazla gol atmışlar. Alın size özet. Blanc’ın PSG’yle 9. kupası. 11 olur bu sezon.

1

  • Lökip yapmış yukarıdaki karikatürü, bence muhteşem. Şampiyonlar Ligi’ne Monaco direkt gidecek bir eşeklik etmezlerse. Troyes önümüzdeki hafta düşüyor, ikinci takım da 8 haftada 7 puanı kapatması zor görünen Toulouse gibi. Onun dışında nereye baksanız saçmalık var yine. Şöyle diyeyim, Montpellier üç maç üst üste kazansa ilk 4 potasına giriyor. İşte Ligue 1, işte gerçek futbol.
  • Şaka şaka, değil. PSG’den bu kadar fark yememeleri lazımdı yine de. Neyse. Rennes-Lyon’da maçtan ziyade Ousmane Dembele’yi kimler izlemeye geldi onu takip etti millet. Kaldı ki Şampiyonar Ligi maçıydı bu. Rennes, Lyon’u altına alma fırsatını bayağı ısrarlı geri çevirdi. Gerçi Lyon da 2-0’dan maçı vererek işleri garanti altına almak istemediğini anlattı. Ben az önce ne anlattım onu bilmiyorum. Ousmane diyorum. 35 milyon vermiş Barcelona, kabul etmemişler. Manu ve Arsenal takipte, Klopp gidin alın demiş. Yeni Martial hayırlı olsun demiştim bi üç hafta önce, fiyatı da oraya gidiyor. U19 oyuncuların en iyi istatistiğe sahip olanı Dembele 5 büyük ligde. Bu ilgi doğal. 18 maç, 8 gol, 2 asist. Biraz daha atarsa Euro 2016’ya gidecek.
  • Monaco’yu anlasam anlatacağım. Jardim göreve geldiğinden bu yana berabere biten 32. karşılaşma oldu (2 sezonda) Reims maçı. Yani tabii ki “Çok zor yeniliyor adamlar” övgüsünü almak iyi de, içeride Reims’la berabere kalmanın övülecek bir yanı yok, kusuruma bakmasın. Burada başka bi arkadaşa parantez açmak istiyorum; Nicholas de Preville. İsmi kadar karizmatik bi özelliği yok oyunda ama, son iki sezonda Reims’ı taşıyan, ligde tutan adam. Çok fazla gol atan ya da ölümcül şutu olan falan bir arkadaş değil ama özellikle büyük maçlardaki performansı çok iyi. Bu sezon düşme hattındaki rakiplere karşı oynadığı neredeyse tüm maçlarda skor yaptı, son 6 haftadır da asist yapıyor. Onun da bi başaltına transferi geldi artık.
  • Bu Vincent Labrune ve Margarita Louis-Dreyfus ikilisi en az Palermo’nun başkanı ya da İlhan Cavcav kadar garip insanlar. Bielsa yıllar sonra ilk kez şampiyonluk tadını yaşattı, adamı kovmaktan beter ettiler, Michel yapabilse takımı ligden düşürecek, adam hala takımın başında. Berabere biten Lorient maçından sonra gazeteciler kovup kovmayacağını sormuş Labrune’e, “Marcelo takımı çok kötü bir halde bıraktı, Michel’in işi zordu, en azından lig sonuna kadar bekleyeceğiz” demiş. Ulan, ilk 11’den Payet-Thauvin-Morel-İmbula-Lemina-Ayew-Gignac-Fanni gitti, adam yeni kadro kurdu, sezona başladı “Hacı biz senin sözleşmeye çok yazmışız ya, sen onun bi 100 binini bize atsana” diye yeniden masaya oturdunuz. Valla yakmak lazım böyle yüzsüz yöneticileri. Neyse, Sochaux deplasmanında kupa yarı finali var, finale çıktı çıktı, yoksa bakmasın başkana, sezon sonunu göremez. Ha bu arada, sezon sonu Mandanda’nın sözleşmesi bitiyor, kalmaz herhalde. Yüzde 80 kurtarışla bu sezon Trapp’tan sonra ligin en iyisi.
  • Sagnol nihayet gitti. Bordeaux’yla çıktığı maçların yüzde 28’ini kaybederek. Yani Toulouse’a 4-0 yenilebilen bir teknik direktör Pep olsa kovulmalı bence. Devre arası kovsalar şu an Avrupa Ligi şansı devam ediyor olurdu ama artık çok çok zor. Takımın başına Ulrich Rame geldi. Yani bu hamle hakikaten bir Türk yönetici hamlesi. Önce bi Fransız futbol efsanesi geldi, aşırı tecrübesizdi, şimdi kulüp tarihinin en fazla forma giyen ikinci oyuncusu, büyük ihtimal şu an tribünleri dolduran herkesin kahramanını getirdiler şu haldeyken. Rame takımın performans direktörüymüş bu görevden önce. E başarılı değil o zaman? Wissam ben Yedder de ligde kalacaklarını söylemiş. Hehehehe.
  • Nantes hafta içinde büyük fırsat kaçırmıştı Bastia’yı yenemeyip. Angers’ye karşı hata yapmadılar. Şimdi işin şu boyutu var, bir sene transfer yasağı geldikten, yasak kalktıktan sonra en değerli oyuncusunu kaybettikten (Djilobodji) sonra kısıtlı imkanlarla bunu yapabilmek gerçekten çok süper bi iş. Ha Avrupa Ligi olur veya olmaz, ona karışmam. Bu iyi bu. Lan bu arada Angers son altı maçının üçünde isabetli şut atamadı :(
  • Nice Montpellier’yi yendi, Valere Germain bu sezonki 10. golünü attı. Monaco’dan gittiğinden beri bence şov yapıyor ve esas olay, Monaco’da oynayan kimsenin 5’ten fazla golü yok. Germain wins, fatality.
  • Caen Ajaccio’ya kaybetti, ki ben Avrupa olacaksa bu maçtan itibaren üçte üç lazım demiştim, Avrupa’yı zora soktu. Adamlar düşük kalibredeki takımlara karşı konsantre olamıyorlar valla. Lille Avrupa Ligi’nin 5 puan arkasında şu an (ki Lig Kupası finalleri var PSG’yle), St. Etienne’se son 9 maç 2 galibiyet oldu.
  • Haftaya PSG – Monaco var ama haftanın en keyifli maçı bence Marsilya – Rennes olur. Marsilya yaklaşık 790 maçtır evinde kazanamıyor, o helva savunmalarına karşı son dönemin en iyi genç oyuncusu oynayacak. Ousmane’ı izleyin.

Mart 7, 2016

Ligue 1 Notları #29

e04b5

  • Yukarıdaki arkadaşı unutmuyoruz, yazın transfer döneminde “Dembele kim ya o kadar para vermişler”deki Dembele olacak çünkü. Yaş 18, ligin maç başına en fazla başarılı dripling yapan oyuncusu (4,41), ligde 13 maçtır yenilmeyen Nantes savunmasına karşı ilk devrede 2 gol 1 asist yaptı, sonra ikinci yarı yine gol attı. Çok değişik bi eleman, zira inanılmaz dripling yeteneğinin üstüne şutu da bayağı iyi, bitirirken panik olmuyor. Geçen sezon Ntep’ti Rennes’in güvendiği oyuncu, bu sene Ousmane. Rennes bayağı değerli bi galibiyet aldı Breton derbisinde, ki Nantes karşısında Ligue 1’daki tüm takımlara karşı aldıklarından daha az galibiyet almışlardı bu haftaya kadar (%25 oran). Bu kadar sene sonra bir Şampiyonlar Ligi ön elemesi görebilirlerse hakikaten çok acayip olacak. Gerçi şu an o potadaki kimseyi ayıklamak mümkün değil, Nantes eksik maçını alırsa onlar da içeride. Neyse, geçen hafta keyifli maç olacak dedim, oldu. Ben ekmeğime bakarım. Ha bu arada, Dembele 2005 Jeremy Menez’in hat-trick’i sonrası Ligue 1 tarihinin hat-trick yapan en genci oldu. Hakikaten prens.
  • Caen-Monaco’da Jardim ilk yarıyı istediği gibi oynadı ama Garande ikinci yarıyı bırakmadı. Ben aslında bu yüzden Avrupa’ya gelsinler istiyorum, çünkü herhangi bir takımı dönüştürüp kendi tempolarına çıkarıyorlar bir şekilde. Andy Delort gerizekalısı olsa sanıyorum bu maçta öne geçecekti Caen ve öne geçseler ben puan kaybedeceklerini pek düşünmüyorum. Son 7 maçın 6’sı berabereydi bu eşleşmede, Kouakou son dakikada getirdi bir puanı. Yalnız son saniyede Vercoutre’un çıkardığı bir top var ki, yıllarca Lyon yedek kulübesine nasıl bağladılar bu adamı, insanın içi acıyor. Caen eğer ki Avrupa’ya gidecekse önündeki üç maçı almak zorunda. Ajaccio, Toulouse ve Troyes. 9 puan çıkarsa meşaleleri yakın.
  • Marsilya önce hafta içinde Granville diye bir dördüncü lig takımının deplasamanına gitti kupada. İlk yarıda o dördüncü lig takımı öyle bir bastı ki, Mandanda Batshuayi’den daha çok buluştu topla. Sonra 1-0 kazandılar. Geçen hafta dedim ya, hafta içinde elenirse gider Michel, hadi o olmadı Toulouse’a puan kaybı… Hakikaten öyle oldu. Bakın çok net söylüyorum, Troyes Avrupa’nın 5 büyük ligindeki en kötü takım belki, Toulouse’un da tek farkı Ben Yedder. Ulan tutacağın bir tane adam var, ondan da gol yiyorsun. Saymaya devam ediyorum, Marsilya içeride 12 maçtır kazanamıyor ligde. Michel’i hala kovmamak gerçekten büyük başarı.
  • Troyes bi sürpriz de Allianz Riviera’da yapar mı demiştim, az kalsın beceriyorlardı. Yine bir Nice maçında, hem de Ben Arfa sadece son yarım saat oynamışken 28 şut var. Troyes’ya bile top oynatıyor takım. Yalnız açık bir şey var, gelecek sezon olur da hedef büyütürse Nice, savunmanın kompile değişmesi lazım. Sırf bu maçla alakalı değil zaten ancak o orta sahaya, hatta o ön tarafa o savunma kesinlikle yakışmıyor. Önümüzdeki iki hafta kazanması gerek Nice’in, sonra PSG deplasmanına gidiyor. Bence ligin en keyifli maçlarından biri olur ama PSG bir şekilde 3 puan alır orada. Avrupa’dan kopmamak için 2 maç, 6 puan şart.
  • Lyon da Guingamp’ın hem golcüsünü aldı, hem de üç senedir adamlara patlıyor. 2013’ten beri oynadıkları bütün maçları aldılar Guingamp’a karşı, bu da en farklısı oldu. Lacazette sezon sonu gideceğini biliyor ya, hazır hala Lyon’dayken yeni stadın en golcüsü kalayım diyor mümkün olduğunca. Işık stadı açıldığından beri 6 gol attı burada. Maçtaki ilk dört şut gol oldu bu arada, Mevlüt Erdinç dahil. 
  • İlk defa PSG’ye az yer ayırıyorum, çünkü maç korkunçtu. Montpellier için PSG deplasmanı diğerleri kadar sert geçmiyor işin garibi. Son 4 deplasmanda sadece 1 kez kaybettiler. Yalnız PSG artık Chelsea’ye mi odaklandı, yoruldular mı bilmiyorum da, son 4 maçta sadece 1 kez kazandılar. Hayır istiyorum ki kırsınlar puan rekorunu (89) ama zorlaşmaya başladı. Chelsea’yi elerlerse, ki bir zahmet elesinler tekrar söylüyorum, muhtemelen ligi ikinci vitesle götürecekler. Bu arada, ben Rabiot-Stambouli’ye aynı anda dayanamıyorum diyordum, adam onların yanına bi de N’Kunku diye 18 yaşında eleman ekleyip çıkardı. Kadroyu görünce bıraktım zaten izlemeyi.
  • St. Etienne serbest düşmeye devam ediyor, Bordeaux içeride Ajaccio’yu dahi yenemedi, Bastia hala namağlup (4 maçlık seri). Hafta içinde hem Avrupa maçları, hem ertelemeler var. Bastia-Nantes maçının Avrupa Kupaları için ölümcül önem taşıması çok saçma gibi gözükse de, öyle. Bastia içeride Nantes’ı yendiği an potada. Marsilya’da da oyuncular Ajaccio deplasmanında kazanamazlarsa Velodrome’a asılacaklarını biliyorlar. Kısfmet. Ha, tekrar söylüyorum, PSG bir zahmet Chelsea’yi elesin. Rotasyon yapayım, Chelsea maçına kadar dinlendireyim derken Veratti 5 kilo aldı.

Mart 1, 2016

Ligue 1 Notları #28

lyon "koyduk mu" çekerken

lyon “koyduk mu” çekerken

  • Haftanın maçına Yanga-Mbiwa ve Morel stoperde, korkunç bir savunma dörtlüsüyle çıkan Lyon’a acıdı sanıyorum Blanc. Yani ben başka türlü açıklayamadım. Tamam takım yorgun, tamam hafta içi ligin en sert deplasmanlarından St. Etienne’de kupa çeyrek finali var ama, Rabiot-Stambouli’yi aynı anda 11’e koyduğu her maç bunlar olacak. Rabiot-Motta-Stambouli’nin ayak çabukluğu toplamı Ferri’nin yarısı etmezken, orta sahayı kaybetmesi çok doğaldı PSG’nin, öyle de oldu. Cornet Van der Wiel’ı mahvetti, ki ilk golde de hatası var zaten, Matuidi’nin 78’e kadar beklemesi, önce Pastore’nin oyuna girmesi falan pek açıklanabilir şeyler değildi. Ghezzal’i yeniden futbola kazandırdığı için Genesio’ya teşekkür etmek lazım, Fekir gibi kullanıyor adamı, bayağı da başarılı oldu. Lyon 2012/13 sezonundan beri PSG’yi 2 kez yenen tek takım. İbra 7. maç üst üste gol atıp bir rekor daha kırma şansını kaçırdı, Thiago silva da 2012/13 sezonundan beri %75 birebir müdahale başarısı istatistiği yakalayan tek oyuncu oldu. Ha bu arada, bir takımın şampiyonluğu garantilemesi ne demek, şöyle anlatmak lazım; PSG son 5 maçta 5 gol yedi, ondan önceki 14 maçta yediği kadar yani.
  • Nantes Monaco’yu dövdü, yenemedi. Jardim maça 7 tane savunmacının önüne 3 tane pırpır koyup çıktı. Nantes gelir, ben Vizcarrondo-Cana ikilisini önde yakalar araya salarım, golü atarım diye düşünmüş. Gerçi Jardim’in gol atarım diye düşündüğünü pek sanmıyorum herhangi bir maçtan önce. 7 tane çok sağlam savunmacının böyle domine edilebilmesi bayağı mühim bir olay bence. Adryan-Bedoya ikilisine ek, Sigthorsson-Sala ikilisinin de saf yarar olması Nantes’ı UEFA Avrupa Ligi’ne götürecek galiba. Hala bir maçları eksik, kazanırlarsa Lyon’un önündeler. 
  • Nice n’abıyon Nice? İçeride Bastia’ya yenilmenin herhangi mantıklı bir açıklaması olmaz. Kırmızı kart maçı biraz değiştirdi, kabul ama Nice’in 58’e kadar dişe dokunmaması da Ben Arfa bağımlılığından kurtulamadıklarını gösteriyor. Aslında Rennes’den bahsederken söyleyecektim ama burada şeyapayım madem; Ben Arfa bu sezon beş büyük ligde 4.2 ortalamayla maç başına en çok başarılı driplinge sahip oyuncular listesinde üçüncü. İlk sıra Neymar, ikinci sıra bu sezonun yıldızı Ousmane Dembele. Bu arada beş kişilik listede Boufal’de var. Üç kişi bizden. Neyse geçeyim. Ulan Bastia az zaman önce düşme hattındaydı, üç maç kazandılar şimdi beşinci sıranın dört puan gerisine geldiler. Lig yine koca bi mindfuck oldu.
  • St. Etienne, Basel’e hafta içinde korkunç şekilde elendi. 89’da atıp çıkıyorlardı, 90+’da yiyip elendiler. Şimdi sezonun kalanında toparlanabilmeleri lazım bir an önce. Gerçi bu maçta gördük ki, psikolojik olarak biraz dağılmışlar. Hafta içinde PSG’yi kupa çeyrek finalinde ağırlayacaklar. Onda da elenirlerse yokuş aşağı hızlanmaları beklenebilir, zira ligde arka arkaya iki maçta deplasmanda olacaklar. St. Etienne deplasmanından 13 maç sonra galibiyet çıkardı Caen. Böyle oynayan bir takımın Avrupa Ligi’ne inanılmaz katkı yapacağını düşünüyorum ben eğlence açısından, umarım olur. İkinci golün asistini yapan Julien Feret de bu sezon bütün maçlara kaptan olarak çıkan tek Ligue 1 oyuncusu. Ulu reyiz.
"sessizliği içinde hisset, toulouse light"

“sessizliği içinde hisset, toulouse light”

  • Toulouse taraftarı dört gün geçmesine rağmen hala tribündeki yerine çökmüş oturuyordur bence Municipal’de. Zaten 3000 kişi falan ya vardı ya yoktu. Aslında Lafont’un çıkardığı toplar, sonra Ben Yedder’in Armand’ın yaşına saygı duymadan attığı çalım sonra attığı gol falan bayağı iyi gelmişti adamlara. N’olduysa yine savunmada oldu. Durup dururken verilen gerzek bir geri pas, takımın en tecrübelisinin yaptığı salaklık ve bu sezon beş büyük ligdeki u19 oyuncuları arasında en fazla gol atmış olan Dembele. Bitti mi, bitmedi. Sonra bir de asist yaptı eleman. Değişik bi çocuk hakikaten, zaten seneye Premier League’de izlersiniz. Toulouse buradan dönemez, son şanslarını yitirdiler. Ya da şöyle söyleyeyim, normalde bu formda ve seviyede bir takım için Marsilya deplasmanı umut olmaz ama bu sene öyle. Toulouse puan alırsa Michel gider, puan alamazlarsa Toulouse gider.
  • Ya ben bu Bordeaux’yu ne zaman övsem bir salaklık oluyor. Reims’a 4-1 kaybetmenin açıklaması nedir tam olarak Sagnol de bilememiş. “Artık işim güvende değil sanırım” demiş zira. Gerçi sonra da “Bir gün egzotik bir milli takım çalıştırmak isterim, mesela ABD gibi” demiş. Sagnol hafif dingil galiba. Ben olacağı söyleyeyim, sene sonu kovulur, Afrikalı oyuncularla ilgili söyledikleri için özür dileyip gider Gabon’da falan egzotikliğin tadını çıkarır.
  • Angers tam olarak neye kızdı anlayamadım ama son 5 maçın 3’ünü 10 kişi tamamladılar. Hayır işin kötüsü sadece bir tane 11’leri var ve en ufak eksiklik bütün oyun planını dağıtıyor. Hala ama hala Avrupa mümkün görünüyor ama problem şu ki, direkt rakipleriyle deplasmanda oynayacaklar kalan bölümdeki maçları.
  • Lille, Lyon’u yendikten sonraki hafta Montpellier’den 3 yedi. Özet.

Görüntü 3

  • Hafta için Fransa Kupası çeyrek finalleri var. Yine kupa kupalığını yaptı, son sekize bir dördüncü lig takımı olan Granville kaldı. Maç 800 kişilik stadyumda oynanacak. Bu arada Dior ailesinin yeriymiş Granville. İkinci ligden Sochaux da orada. Yukarıda Toulouse deplasmanda Marsilya’dan puan alırsa Michel gider dedim de, Perşembe Granville’i eleyemezlerse zaten çarmıha gererler.
  • Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama, haftaya Rennes-Nantes harika maç. Açılıştaki Caen-Monaco’da da tempo yüksek olur, Jardim Caen’i tutamaz, ayak uydurur. Saint Etienne de Angers deplasmanında sanki zor da olsa kazanır gibi duruyor. Ben Arfa’ya bağlı tabii ama, Troyes bir sürpriz de Allianz Riviera’da yaparsa lig kırılır.

Şubat 22, 2016

Ligue 1 Notları #27

 

  • Burada goygoy yaptığımı her yazıda söylemem gerekmiyor diye düşünüyorum. Chelsea maçındaki skordan sonra “N’oldu, aldın mı cevabını, akıllı olacaksın” gibi mesajlar geldi de. Evet aldım, sizinle goygoy yapılmıyormuş. Kaldı ki PSG’nin maçı gerçekten 2-3 farkla alması gerekiyordu, olmadı. Laurent Blanc’ın hikayesine hoşgeldiniz. Avrupa kupalarında en güzel maç St. Etienne’den çıktı. Jean-Christophe Bahebeck’le 37 yaşındaki Walter Samuel nasıl eşleşir, bir insanın yüreği buna nasıl dayanır ve 37 yaşındaki adamla kontrada o eleman nasıl başbaşa bırakılır, valla anlamadım. Basel’e tebrikler. Aduriz’in hayvan golü yeter diye bir şart yok, Marsilya zaten deplasman takımı. Neyse yeter.
  • Kazansalar fena olmayacak ama Nice yenilmiyor. Ben Arfa’sız ikinci maçı da berabere geçtiler. 15 şutun sadece 2’sini kaleye atabilen dağ taş vurucusu Bordeaux oyuncuları da yardımcı oldu bunda. Yaklaşık 750 sakat oyuncusu olan Bordeaux fena oyun tutturmadı ve şu an beşinci sıradan iki puan uzaktalar. Özellikle kaleci Carrasso dönünce daha iyi bir takım olurlar çünkü Bernardoni daha ı-ıh.
  • Cumartesi 5 maçta 23 gol oldu. PSG sert başladı, gol yedi, yine de ilk yarıyı sert bitirdi. Blanc gene bir şeyler yaptı ve Cavani’yi kazandı galiba. Gol atmak için gerçekten özgüvene ihtiyaç duyması ve bu kadar psikolojik iniş çıkışa sahip olması çok tuhaf bu kalibrede bir oyuncunun. Neyse ki geri döndü. Hele yukarıda izlediğiniz gibi Zeki Lavezzi’nin gidişiyle şu an Cavani-İbra-Lucas’ın yedekleri çoluk çocuk artık. Yalnız Lavezzi’yi niye 5 milyon euro’ya bıraktılar onu pek anlamadım. Sağsana Çinli babaları… İbra 33 skor yaptı. Asist+gol sayısında 5 büyük ligde onu geçen tek adam 35’le Suarez. Akıl almaz bir sezon daha geçiriyor ve son kontratının sahibi kim olacak merak ediyorum. PSG’den 20 alıyor, Premier League’den o civar bir şey ister, MLS’ten o para çıkmaz, başka yerde de o parayı bulamaz. Ne dersiniz?
  • Monaco’nun Troyes’u 3-1 yenmesi haber değil ama Kylian Mbappe’ın Henry’yi geçip Monaco tarihinin en genç golcüsü olması haber. Geçen sezon Bielsa, Bilal Boutobba’yı sahaya koyduğunda eleman 16 yaşındaydı ve Avrupa’daki büyük liglerde oynayan en genç oyuncu olmuştu. Bu sezon 1999’lu çıkmadı ama, 97/98 jenerasyonu sabit şekilde forma giyiyor. Şimdi misal burada Jardim’i bir öveyim. Hem kendisi genç, hem oyuncuları. Toulalan-Subasiç-Raggi-Carvalho-Moutinho beşlisinin yanına yöresine koydu çocukları, direkt Şampiyonlar Ligi’ne gidiyor. Aynısını Ajax-PSV-Feyenoord yapamıyor mesela. Gerçi Monaco da Avrupa’da yapamadı. Daha küçük bunlar abisi.
  • Angers çözüldü. Frederic Hantz geldi, Dabo’yu sağ kanattan merkeze çekti, Montpellier son beş maçın üçünü alıp düşme hattından kurtuldu. 10 puan var, düşmezler artık. Ben hala hazır sezon kurtulmuşken Casimir Ninga’yı parlatıp satmaları gerektiğini düşünüyorum. Geldiğinden beri tecrübeye gidiyor Hantz, anlayabiliyorum ama Ninga’ya beş maçın hiçbirinde 90 dakika vermedi. Saçma. Angers görevini yaptı. Düşüş trendine bir yerde geçeceklerdi, Mangani’nin kırmızı kartı ve 3-0’lık Lyon maçı o tetiği çekti. Bundan sonrası yokuş aşağı olsa bile sezonun ilk yarısını çok keyifle geçirdiklerini söylemek lazım.
  • Toulouse düştü galiba. Hatta tarihsel istatistik vereyim, 94/95 sezonundan beri 27. haftayı 22 ve altında puanla geçen hiçbir takım ligde kalamamış. Son takım Le Havre ama orada da düşme barajı 27. O sezon Toulouse da düşmüş ha.
  • Lorient-Guingamp maçının ilk yarısında 25 şut oldu, Ligue 1 rekoru. Toplam 16’sı isabetli 40 şut var iki takımdan. 7 gol. Arada dönüyordum ama skor değişiklikleri dışında bir şeyde haberim olmamıştı, yeniden izleyince şeyettim. Kafayı yemiş bunlar. Bu arada, Benezet-Salibur/Guerreiro-Waris kapışması olmuş. Raphael Guerreiro’yu sezon sonu Premier League’de izleriz. Şöyle en az bir Watford.
  • Caen kazandı, orası güzel, esas olay Gourcuff’ün 337 maç sonra ilk 11 çıkması. Tabii ki tamamlayamadı. Bırak işte da. “That’s money well spent Rennes.”
  • Marsilya-St. Etienne beraberlik kokuyor demiştim, öyle bitti. Yalnız haftaya N’Koulou kırmızı kart cezalısı, Rekik-Rolando stoper ikilisi de nükleer olur. Gerçi Ajaccio deplasmanı ama, gene de olsun. St. Etienne’e de helal, yarım saat N’Koulou’suz 10 kişi oynayan takımı yenemediler. Marsilya’nın iç sahada kazanamama serisi oldu 11. 
  • Lille-Lyon maçının ilk yarısı gayet iyiydi, ikinci yarı n’oldu valla anlamadım. Yani kaçan net pozisyonlar falan da var ama, iki kırmızı kart çıkan o maçın 1-0 bitebilmesi bence mucize. Benzia biraz kütük, Lacazette’in yine “o” günlerinden biriydi, Enyeama da haftanın kalecisi oldu. Gerçi mucize değilmiş, anlaşılıyor niye 1-0 bittiği. Gelecek hafta PSG maçında Grenier ve Jallet yok Lyon’da. Hadi kolay gelsin.
  • PSG haftaya ne derece rotasyon yapar bilemiyorum ama Lyon’a yenilmeleri bayağı felaketle sonuçlanabilir. Özellikle Matuidi’nin biraz dinlenmesi gerekiyor ve her ihtimale karşı İbra’yı muhtemelen götürmez Lyon’a Blanc. Rabiot-Stamboli merkezi olabilir ki ikisi beraber koca takımı 3-5 seviye düşürüyorlar. Toulouse Rennes’i ağırlayıp son şansını kullanacak, Nantes Monaco maçını kazanırsa bir maç eksiğiyle Şampiyonlar Ligi potasının içine girecek, St. Etienne de Basel rövanşından sonra Caen’i ağırlayacak. Hafta içi Marsilya’nın gol atmasını, çok yaklaşmasını ama Bilbao’nun turu geçmesini bekliyorum. St. Etienne’de Galtier’nin turu vermemesi lazım. En uçta Bahebeck’le çık, 1 tane salla, bu sefer duran topları savun. Bu kadar.