Skip to content

Belgrad Notları #1

– Siteye seyyah geldi, nispet yapar gibi gezi günlüğü tutuyorum. Hayret bir şeyim… Fotoğraflarımdan bir şey beklemeyin, fotojenik olmadığım gibi fotoğraf da çekemiyorum.

– Sırbistan Ocak’ta Erkekler Avrupa Hentbol Şampiyonası’nı düzenlemişti, çok gaza gelmişler ki yılın sonunda da Kadınlar Avrupa Hentbol Şampiyonası’nı düzenliyorlar. Norveç üst üste 5. kez Avrupa şampiyonu olmak için burada, ben daha ziyade yemekler için varım.

– 1 saat 45 dakikalık bir yoldan sonra İstanbul’dan Nikola Tesla Havaalanı’na vardım. Bir 25 dakika da şehre gidişim sürdü. Zincirlikuyu’dan Tüyap’a da aynı zamanda gitmiştim geçende. Hem de ayakta.

– Belgrad’a değil de Goodbye Lenin’in setine gelmişim gibi. Blokların kenarında değişmeye hazır Coca-Cola reklamı arandım.

– Bazı binalar öyle acayip ki insan ister istemez çatıda sniper var mı onu kontrol etmek istiyor. Call Of Duty oynamış insandan bahsediyorum. Şöyle misal.

– Balkanlar’dan gelen soğuk havaya ben geldim bu kez. Sabah gayet insancıl koşullar varken gece birden -4’e düştü. Daha bu bir şey değil diyorlar. Tam olarak ne olacak diyemedim korkudan.

– Osmanlı zamanında Sırbistan’ı bırakarak hiç hoş bir şey yapmamış. Boy ortalamamız 1.80 olur, insanların güzelliği 2 katına çıkardı. Çirkin insan bulmaya uğraştım bir süre sonra. Bulamadım. Zaten şu arkadaşla aynı uçakta gelmemden belliydi… Adı Katarina Filipoviç ve evet İstanbul’da yaşıyor.

– Esenler’deki köprülerin altındakiler de grafiti, buradakiler de… Kiril alfabesiyle yapılan grafiti > Latin alfabesiyle yapılan grafiti.

– Adamlar böreği alıp bambaşka bir boyuta getirmişler. Bir patlıcanlı-kıymalı “burek” yedim, bitirdikten sonra 3 blok geri dönüp bir tane daha aldım. O hamur var ya hıyır hıyır.

– Birinci köprüye raylı sistem uymayacak diye metrobüsü getiren muhterem insanlar gelip Belgrad’ı bir incelesinler. Takır takır oluyor. Yalnız o tramvaylar şöyle… “Hafif” eski.

Kombank Arena’ya 7 yılda ne yaptılarsa artık, o da savaştan kalma gibi duruyor. Yeni şeyleri sevmiyorlar pek galiba.

– Şehir komple Ataköy gibi. Kısım yerine blok var. Aynı tip evler.

– Turnuvanın açılış maçı Sırbistan-Norveç maçıydı. Birkaç holigan grubun dışında tribünler zayıf kaldı. Sanırım maçla aynı saatte başlayan The Cranberries konserini tercih ettiler. Takımları ona rağmen bütün büyük turnuvaların son şampiyonuna ecel terleri döktürdü. Sonra niye her yer holiganlara kalıyor… Yalnız ne kafa ütülediler.

-Yarın neyse de, Perşembe günü Partizan-Barcelona Regal ve Partizan-Rubin Kazan maçları var. Seyrantepe’de maç olduğunda metro sallanıyorsa o gün bu şehir sallanır. Hafif korkuyorum.

– Son olarak şehirde nefis bir melankoli havası var. Tak kulağına Yann Tiersen’i gez Kalemeydan’ı. Yarın.