“Kim getirdi lan beni buraya?”
- Diyordur ki ne güzel maçtan çıkıp sosisli-bira yapıyodum, tertemiz işime karışan görüşen yok, New York’ta… Abi büyük topa girdin. Pamuk ipliğine bağlı bir takımda, ipliğin bi ucunda takım, öteki ucunda Balotelli vardı iki senedir, ortada da Seri. Seri ipliği bir arada tutuyordu, Favre de Seri ipliği tutsun diye onu tutuyordu. Olay bu. Şimdi tabii görmeniz lazım ben anlatınca olmadı. Diyeceğim şu, Seri ve Le Marchand gider, teknik direktör takımı olan Nice’ten teknik direktörü alırsanız, bi de üstüne Balotelli işini tamamen Mino Raiola denen ayıya bırakırsanız, Patrick Vieira’nın da yapabileceği sınırlı. Gerçi gene de Dijon’dan içeride 4 yemek büyük çaba ister. Her şeyden önce Dante bitmiş sanırım. Komik bi savunma yaptılar maç boyu. Sıfır konsantrasyon, sıfır organizasyon ve bol komedi. Bununla beraber geçen hafta Rosier, bu hafta Haddadi Dijon bekleriyle yaldır yaldır geliyor. Onun dışında “Baby Neymar” denen Jules Keita üçüncü maçında da oyuna sonradan girdi, iki gol üç asiste ulaştı. Saçmalamazsa yine bir Premier League kanadı izledik yani. Balotelli, forvet, hücum falan diyordum. Nice’e komple bir sezon başı lazım. Hiçbir şey yapmamışlar.
“Cuma pazarı – Bertrand Traore”
- Bu golün öncesi var tabii. Şimdi geçen hafta ön taraf ne kadar kötüyse, bu hafta ön taraf, özellikle Terrier’in de iyi oynamasıyla üst kalite oldu. Olay basit, Lyon’un hücumcularına ayak uydurabilecek hızda bir savunma bulmak mümkün değil. Bunu Traore’nin golünde 15 saniyede kendi korner bayrağından gole giderken sadece 5 pas yaparak gösterdiler zaten. Hafta içi Denayer geldi. Marcelo-Denayer ikilisi bence muhteşem duruyor kağıt üzerinde ve eğer Mariano gitmezse Lyon bu sezon her mevki için yeterli adamla sezonu götürecek. Bu arada Ferland Mendy, 3 maçta 12 başarılı dripling. Maç başı 4. Yani Neymar’ın ortalaması 2.7. Sen nesin yiğidim.
- PSG demişken, abiler geldi, altyapılar kenara çekildi. Angers’de Stephan Moulin ön tarafa Jeff Reine-Adelaide’i koydu ve maçı oynamadan kaybetti zaten ama, Tuchel’in kafasındaki 3’lü savunma ve üçlüden dolayı ön tarafta Neymar 10 numara, Mbappe-Cavani forvet sistemi ilk kez görücüye çıktı, o enteresandı. PSG üçlüye geçince acayip önde karşılıyor, Silva’nın sağında ve solunda Kimpembe-Kehrer olunca da bu öne çıkma işi rahat yapılıyor. Bununla birlikte sağda Meunier gibi bekten bozma kanat, solda da öne gidecek Di Maria’yla arkasında solak – bek oynayabilecek en azından – Kimpembe’nin varlığı Emre Özcan’ın sevdiği “Kaymalı Üçlü”yü beraberinde getiriyor. Hele ki kapılan toplarla çat diye ceza sahasına giden bi PSG ne Blanc zamanında vardı ne de Emery. O açından bunu izlemek değişikmiş. Ha ama dediğim gibi, Angers maça 2-0 geride başladı kadrosuyla zaten. Cavani de ilk şutunda gol attı bu sezon. Hayırdır sen ya? Önce bi altıpastan falan kaçırmayacak mısın?
- Jonathan Bamba iki gol, Nicholas Pepe iki asist. Lille 3 – 0 Guingamp. Zeki de zerre sırıtmıyor. Lille izleyin ya.
- Nantes – Caen maçında 64 hava topu mücadelesi olmuş. 22 Quaresma’yla mı oynadınız naptınız ya?
- Umut Bozok maalesef 11’deki yerini kaybetti ama bunun onunla alakası yok, hoca yakında anlayacaktır.
- Monaco bitmiş. Tek güzel olay 17 yaşındaki Pellegri’nin oyuna girdikten 4 dakika sonra gol atması. Okutursunuz bunu da 50’ye. Eminönü esnafları sizi. Bordeaux’yu konuşalım. Poyet’in delirmesinden sonra Henry’nin başa geçeceğini söylüyorlar ama patronlar 2 milyon euro’luk maaş isteğini geri çevirmiş gelen habere göre. Ulan Henry’yi alıyosunuz, adam Sky’da yorumcuyken iki katını kazanıyodu, ne isteyecek? Fransa’nın efsane kadrosu yavaş yavaş hoca oluyor ama, eleştiriye çok açık durumdalar. Blanc’ı gömdüler, Deschamps’ı her şeye rağmen eleştirdiler, Makelele kovalandı vs… Henry’ye sevgi ayrı olsa da Bordeaux gibi karmakarışık ve bir anda Amerikanize olan bir kuruma ben olsam bulaşmam. Yanına da Gilles Grimandi’yi alacakmış. Arsenal taraftarı sıkıldıkça izler artık anlaşma olursa.
- Saman Ghoddos Cuma Amiens’a geldi, Cumartesi gol attı. Fransa Ligi’nde gol atan ilk İranlı.
“Gol atmamak için çıkıp 2-0 öne geçince ben”
- Lamouchi en uca kanat, kanatlara forvet, merkeze stoper ve stopere de ön libero koyarak çıktı Velodrome’a. Disleksikler için ideal bi diziliş. Sorunumuz bu değil. Marsilya ikinci sezondur üst üste “Ya bu takımın bi düzgün forveti olsa var ya” dedirterek devam ediyor. Abi Mitroğlu olmadı, Germain fakirin Giroud’u zaten, her takımda olur, hiçbir takımda 11 olmaz. “Payet-Thauvin-Ocampos bi şeyler yaratacak da Germain onlara yer açacak” diye sezon mu geçer. Rennes deplasmanda sıkıntı yaratır dedim ben, ama Marsilya deplasmanından bahsetmiyordum yalan olmasın. Ha şimdi Gustavo’nun veya Rami’nin topları direkten dönmese geyiğine girebilirsiniz, fakat tüm planınız forvet arkası üçlünün geçen seneki sayılarına çıkması üzerineyse, o sezona başlamasanız daha iyi bence. Stoper işi çözülü, Caleta-Car iyi topçu olacak bence, ama forvet almaya niyetleri yok adamların.
- Gelecek haftanın maçı tabii ki Monaco-Marsilya ama esas beni düşündüren Lyon-Nice.
Patrick Vieira aman hocam, dikkat abi.