Skip to content

Operanın Doğumu

peri

Kızları Maria’yı Fransa Kralı IV. Henry’ye veren Medici Ailesi, besteci Jacopo Peri’nin kapısını çalıyordu. Yeni bir tür üzerinde çalışan müzisyen düğün için kolları sıvıyor, Euridice adlı eserini bitiriyordu. 6 Ekim 1600’de Floransa’daki Pitti Sarayı’nın duvarları notalarla çınlıyordu.

Daha önce de olduğu gibi şair Ottavio Rinuccini ile beraber çalışan Peri, eserini kral ve kraliçeye ithaf etmişti. Orfeo, ölümsüz aşkı Euridice için cehenneme bile gidedursun, Henry Fransa’dan İtalya’ya gidememişti ya neyse. Zaten o zamanlarda vekaletle evlilik modası vardı.

Erken dönem Nuri Bilge Ceylan filmi gibiydi. Jacopo Peri esas oğlanı canlandırırken, müzikte yer yer kendisine el veren meslektaşı Giulio Caccini’nin ailesi değişik rolleri oynuyordu. Hattâ o gün 13 yaşında olan kızı Francesca kim bilir belki de bu yüzden kendi yapıtlarının peşinden koşacaktı. Evet, tarihin ilk kadın bestecilerinden biri olan Francesca Caccini de o gün sahne almıştı. Yıllar sonra kendi düğününe teşrif edemeyen Henry’nin, genç kadını o günlerin en iyi şarkıcısı ilan etmesiyse şeytanın takılacağı türden bir detaydı.

Her iki besteci de eserin kendi versiyonlarını bastırmıştı. Her ne kadar sahnede yan yana olsalar da aralarında tatlı bir rekabet vardı. Sanki yarışı kazananın uygarlık mirasına geçeceğini biliyorlardı…

Yarışın galibi, daha önce 1597’de de Rinuccini’nin sözlerini notalara döken Peri idi. Fakat ikisinin imza attığı, tarihin ilk operası olan Dafne zaman içinde kaybolurken, bugüne türünün ikinci örneği olan Euridice kalmıştı.