lyon “koyduk mu” çekerken
- Haftanın maçına Yanga-Mbiwa ve Morel stoperde, korkunç bir savunma dörtlüsüyle çıkan Lyon’a acıdı sanıyorum Blanc. Yani ben başka türlü açıklayamadım. Tamam takım yorgun, tamam hafta içi ligin en sert deplasmanlarından St. Etienne’de kupa çeyrek finali var ama, Rabiot-Stambouli’yi aynı anda 11’e koyduğu her maç bunlar olacak. Rabiot-Motta-Stambouli’nin ayak çabukluğu toplamı Ferri’nin yarısı etmezken, orta sahayı kaybetmesi çok doğaldı PSG’nin, öyle de oldu. Cornet Van der Wiel’ı mahvetti, ki ilk golde de hatası var zaten, Matuidi’nin 78’e kadar beklemesi, önce Pastore’nin oyuna girmesi falan pek açıklanabilir şeyler değildi. Ghezzal’i yeniden futbola kazandırdığı için Genesio’ya teşekkür etmek lazım, Fekir gibi kullanıyor adamı, bayağı da başarılı oldu. Lyon 2012/13 sezonundan beri PSG’yi 2 kez yenen tek takım. İbra 7. maç üst üste gol atıp bir rekor daha kırma şansını kaçırdı, Thiago silva da 2012/13 sezonundan beri %75 birebir müdahale başarısı istatistiği yakalayan tek oyuncu oldu. Ha bu arada, bir takımın şampiyonluğu garantilemesi ne demek, şöyle anlatmak lazım; PSG son 5 maçta 5 gol yedi, ondan önceki 14 maçta yediği kadar yani.
- Nantes Monaco’yu dövdü, yenemedi. Jardim maça 7 tane savunmacının önüne 3 tane pırpır koyup çıktı. Nantes gelir, ben Vizcarrondo-Cana ikilisini önde yakalar araya salarım, golü atarım diye düşünmüş. Gerçi Jardim’in gol atarım diye düşündüğünü pek sanmıyorum herhangi bir maçtan önce. 7 tane çok sağlam savunmacının böyle domine edilebilmesi bayağı mühim bir olay bence. Adryan-Bedoya ikilisine ek, Sigthorsson-Sala ikilisinin de saf yarar olması Nantes’ı UEFA Avrupa Ligi’ne götürecek galiba. Hala bir maçları eksik, kazanırlarsa Lyon’un önündeler.
- Nice n’abıyon Nice? İçeride Bastia’ya yenilmenin herhangi mantıklı bir açıklaması olmaz. Kırmızı kart maçı biraz değiştirdi, kabul ama Nice’in 58’e kadar dişe dokunmaması da Ben Arfa bağımlılığından kurtulamadıklarını gösteriyor. Aslında Rennes’den bahsederken söyleyecektim ama burada şeyapayım madem; Ben Arfa bu sezon beş büyük ligde 4.2 ortalamayla maç başına en çok başarılı driplinge sahip oyuncular listesinde üçüncü. İlk sıra Neymar, ikinci sıra bu sezonun yıldızı Ousmane Dembele. Bu arada beş kişilik listede Boufal’de var. Üç kişi bizden. Neyse geçeyim. Ulan Bastia az zaman önce düşme hattındaydı, üç maç kazandılar şimdi beşinci sıranın dört puan gerisine geldiler. Lig yine koca bi mindfuck oldu.
- St. Etienne, Basel’e hafta içinde korkunç şekilde elendi. 89’da atıp çıkıyorlardı, 90+’da yiyip elendiler. Şimdi sezonun kalanında toparlanabilmeleri lazım bir an önce. Gerçi bu maçta gördük ki, psikolojik olarak biraz dağılmışlar. Hafta içinde PSG’yi kupa çeyrek finalinde ağırlayacaklar. Onda da elenirlerse yokuş aşağı hızlanmaları beklenebilir, zira ligde arka arkaya iki maçta deplasmanda olacaklar. St. Etienne deplasmanından 13 maç sonra galibiyet çıkardı Caen. Böyle oynayan bir takımın Avrupa Ligi’ne inanılmaz katkı yapacağını düşünüyorum ben eğlence açısından, umarım olur. İkinci golün asistini yapan Julien Feret de bu sezon bütün maçlara kaptan olarak çıkan tek Ligue 1 oyuncusu. Ulu reyiz.
“sessizliği içinde hisset, toulouse light”
- Toulouse taraftarı dört gün geçmesine rağmen hala tribündeki yerine çökmüş oturuyordur bence Municipal’de. Zaten 3000 kişi falan ya vardı ya yoktu. Aslında Lafont’un çıkardığı toplar, sonra Ben Yedder’in Armand’ın yaşına saygı duymadan attığı çalım sonra attığı gol falan bayağı iyi gelmişti adamlara. N’olduysa yine savunmada oldu. Durup dururken verilen gerzek bir geri pas, takımın en tecrübelisinin yaptığı salaklık ve bu sezon beş büyük ligdeki u19 oyuncuları arasında en fazla gol atmış olan Dembele. Bitti mi, bitmedi. Sonra bir de asist yaptı eleman. Değişik bi çocuk hakikaten, zaten seneye Premier League’de izlersiniz. Toulouse buradan dönemez, son şanslarını yitirdiler. Ya da şöyle söyleyeyim, normalde bu formda ve seviyede bir takım için Marsilya deplasmanı umut olmaz ama bu sene öyle. Toulouse puan alırsa Michel gider, puan alamazlarsa Toulouse gider.
- Ya ben bu Bordeaux’yu ne zaman övsem bir salaklık oluyor. Reims’a 4-1 kaybetmenin açıklaması nedir tam olarak Sagnol de bilememiş. “Artık işim güvende değil sanırım” demiş zira. Gerçi sonra da “Bir gün egzotik bir milli takım çalıştırmak isterim, mesela ABD gibi” demiş. Sagnol hafif dingil galiba. Ben olacağı söyleyeyim, sene sonu kovulur, Afrikalı oyuncularla ilgili söyledikleri için özür dileyip gider Gabon’da falan egzotikliğin tadını çıkarır.
-
Angers tam olarak neye kızdı anlayamadım ama son 5 maçın 3’ünü 10 kişi tamamladılar. Hayır işin kötüsü sadece bir tane 11’leri var ve en ufak eksiklik bütün oyun planını dağıtıyor. Hala ama hala Avrupa mümkün görünüyor ama problem şu ki, direkt rakipleriyle deplasmanda oynayacaklar kalan bölümdeki maçları.
-
Lille, Lyon’u yendikten sonraki hafta Montpellier’den 3 yedi. Özet.
- Hafta için Fransa Kupası çeyrek finalleri var. Yine kupa kupalığını yaptı, son sekize bir dördüncü lig takımı olan Granville kaldı. Maç 800 kişilik stadyumda oynanacak. Bu arada Dior ailesinin yeriymiş Granville. İkinci ligden Sochaux da orada. Yukarıda Toulouse deplasmanda Marsilya’dan puan alırsa Michel gider dedim de, Perşembe Granville’i eleyemezlerse zaten çarmıha gererler.
- Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama, haftaya Rennes-Nantes harika maç. Açılıştaki Caen-Monaco’da da tempo yüksek olur, Jardim Caen’i tutamaz, ayak uydurur. Saint Etienne de Angers deplasmanında sanki zor da olsa kazanır gibi duruyor. Ben Arfa’ya bağlı tabii ama, Troyes bir sürpriz de Allianz Riviera’da yaparsa lig kırılır.