Hubert Fournier’nin tutunacak dalı kalmadı. Montpellier karşısında Gerland’daki son 24 lig maçından sadece birini kaybetmiş şekilde çıktılar ama sonuç Gent maçının aynısı oldu. Ya da aynısı değil ya, 4-2 daha sert. İlk yarıda Montpellier kontradan öyle sert tokatladı ki Lyon savunmasını, o kadar olur. Caen sağlamlığında kontralar yaptılar bütün maç ki zaten Gerland’da 4 gol atmak ancak böyle mümkün. Fournier “hayatımın en kötü mağlubiyeti” dedi maç sonrasında. “Kolektif olarak çöktük, haftaya Nantes maçında savaşabilecek 11 oyuncu bulmak zorundayım” demiş bir de. Geçen sezon topu Lacazette’e atıyorlardı, gol oluyordu. Fekir alıyordu, büyü yaratıyordu. Kalede Lopes en çıkarılmaz topları çıkarıyordu. Şu anda ciddi bir güven bunalımı var ve geçecek gibi durmuyor. Montpellier de son 7 maçta 14 puan oldu. Ondan önceki 7 maçta 1 puan almışlardı. Kesin büyü var. Bu arada Suleyman Camara 2009/10 sezonundan bu yana oyuna sonradan girip 17 gol atmış. Solskjaer mi kaçtı içine?
PSG’yi yazsam mı diye düşünüyorum. Yani yazmasam da olur artık. Troyes’u 10-0 geçmelerini bekliyordu herkes ama Blanc’ın en önemli özelliklerinden biri takımını aktif dinlendirebilmesi bu tip maçlarda. Takımı değil ama izleyeni yoruyorlar genel olarak. Baskıdan ziyade “uyut-vur” taktiği yapıyorlar ve Troyes maçında da bu oldu. 4-1, tertemiz galibiyet ve 15 haftada 13 puan farkla liderlik. Zlatan sezon başında PSG tarihinin tüm kupalarda en fazla gol atan oyuncusu olmuştu, şimdi 85. golünü atıp Ligue 1’da da en fazla gol atan oyuncu oldu.
Geçen hafta yazmışım bunu. Antonetti’nin tabii ki ilk maçında mucize yaratması mümkün değildi ki, bunu Angers deplasmanında yapması hiç hiç mümkün değildi ama ben Lille’den gene ışık alamadım. 35 maç sonra ilk kez lige yeni çıkan bir takıma kaybettiler. Ayı Angers orta sahasına karşı merkezi kalabalık tutup kanatlardan ödün vermeye çalışmış Antonetti ama yemediler. Civelli kırmızı gördü, ki zaten ellerinde stoper yok. Soumaoro-Sunzu ikilisi başlayacak stoperde büyük ihtimalle haftaya. İsterseniz St. Etienne galibiyeti yazalım?
St. Etienne hafta içinde UEFA Avrupa Ligi’nde gruptan çıkmayı garantiledi, hafta sonunda da Guingamp’ı yendiler. Sadece şunu söyleyip bırakacağım maçı, Maupay, Beriç, Hamouma ve Roux böyle anlaşmaya devam ederlerse St. Etienne Şampiyonlar Ligi görsün. Hem Ruffier ve Perrin’e bir kupa 1 görmek yakışır yani.
Toulouse’da 1999’lu kaleci Alban Lafont ilk 11’de başlayıp gol yemeyince bir şey yok, Donnarumma yapınca “OAAOOO”. 25 yıldır ilk 11 başlayan en genç kaleci oldu Lafont ki ligin en tehlikeli kontra takımına karşı böyle bir işe imza atmak çok acayip cesaret bence. Gerçi maç 20’de bitti, Mouez Hassen penaltı kırmızı yaptırınca ama olsun. Biraz kan geldi Toulouse’un suratına.
Moukandjo yine gol attı ya. Hayatının büyük bölümünü etkisiz sağ açık olarak geçiren adam 15 maçta 11 gol attı orta sıra takımıyla. Lorient onun performansına rağmen son 6 maçın sadece birini kazanabildi ama olsun, yine de ortalarda takılıyorlar ve Avrupa Ligi potasından hala 4 puan uzaktalar. Hem Avrupa’yı hak eden takım yok şu an Fransa’da.
Ha pardon ya, benimkiler var. Caen, Sagnol’e ne çaktı ya. Tam Caen’lik senaryo; formsuz ve ağır savunma, kazanmak zorunda olan, takımı önde oynatan hoca, deplasmanda bol boşluk, takır takır kontralardan 4 gol. Fransa da herkes Angers, Caen ve Lorient’ın ilk 8’in dışına düşeceğini savunuyor hala ama Lyon, Monaco ve Marsilya böyleyken bu üçlünün ligden düşmesi, özellikle Caen’in ilk 8 dışı kalmasından daha olası. Herkes akıllı olacak.
Reims neyse ki 6 maç sonra puan aldı. Bir yerde reaksiyon göstermeleri lazımdı da, 10 kişi kaldıkları maçta Rennes’e karşı öne geçebiliyorsa Reims, bence Rennes teknik direktörü Phillippe Montanier’ye tek bir soru sorulmalı; elektrikli sandalye mi, ateşli silah mı?
Haftanın maçı kapanışta geldi. Kaybedenin sezonu neredeyse bitecekti Marsilya-Monaco maçında. Hatta kaybedenin hocası kovulurdu büyük ihtimalle. Şimdi böyle bir senaryoda geçen sezon olsa Monaco “oyunu öldürün, gerekirse rakipten de adam öldürün ama gol yemeyin” diye çıkardı. Bu sezon ilk devrede geriye düşmelerine rağmen 2-1 önde kapattılar. Marsilya hala çok fazla bireysel hata yapıyor. Özellikle savunmada. Mendy ve Dja Djedje gerçekten el bombası, Rekik belki PSV’de staj yaptı ama hala yönetici pozisyonuna uygun bir stoper değil ve gol yedirdi. Neyse, son 20 dakika sapık geçti. Marsilya Bielsa’dan kalma sağlı sollu yüklenirken savunma yapmayınca Monaco 3-2 yaptı, çok alakasız bir pozisiyonda kaleyi vurmayı beceremeyen Ocampos, yanlışlıkla asist yaptı. Yani son golü açıp izleyin, bu gol bu iki takımın da sezonunun özeti. Tam tersi de olabilirdi tabii. Ben gerçekten ikisinden de bir halt olmayacağına inanmış durumdayım. Yalnızca Michel’in bir devre arası kampı geçirmesini beklemek lazım. Belki dönüştürebilir.
Nantes’a hiç girmedim dikkat ederseniz.
Monaco-Caen var haftaya. Maç sonunda topla oynama yüzdeleri %30’a %30 çıkabilir, kalan yüzde nereye gitti diye arayabiliriz.