PSG ligdeki dördüncü maçında da gol yemedi, ki herhalde istemezse yemez. 2007’den sonra ilk defa Monaco’da kazandılar, hem de 3-0. Geçen sezon beraberliği idare etmeye çıkmışlardı maça, o denli korkutucuydu Jardim’in takımı. Bu sezonsa “Gençler, çıkıp çok hızlı koşun, baskı falan yapın, arkadaki abileriniz yorulmasın” deyip yolluyor Monaco’yu sahaya. Carvalho-Raggi ikilisiyle sezonu geçirmek istiyorsan eyvallah da, 2008 yılında değiliz. Oraya adam alın. Milli araya ne sövüyordur şimdi Blanc.
Cavani, son 11 Ligue 1 maçı, 12 gol.
Başa sarayım. Guingamp 2 – 0 Marsilya. Valla ben de anlamadım. Zaten büyük ihtimalle dünyanın en anlamsız kulübü Marsilya. Takım oyunu oynayabilen, kompakt, dağılmayan ve disiplinden kopmayan tüm takımlar Marsilya’yı yenebilir, onu gördük bu hafta. İyi oyuncu lazım değil, disiplinli kalın yeter. Guingamp’ın ilk üç hafta gösterdiği rezalet performansa rağmen maçı iki farklı alabilmesi, en az Marsilya kadar kaleye gidebilmesi falan çok acayip işler. Neyse, hele Michel bi dokunsun takıma milli arada. Michel <3 milli ara.
Lyon Lacazette’i hakikaten satsın. Fekir Lyon formasıyla yapılan en hızlı Hat-Trick’e imza attı bu hafta (58 dk). Beauvue’yle fena ikili olmayacaklar sanki ama ikisi de benmerkez oyuncular, o iş biraz yaş. Yalnız orta sahaya takviye düşüncesi var Lyon’un. Sergi Samper’i bitirdiler sanıyorum 12 milyon Euro’ya. Gonalons arkada, Tolisso-Samper ortada ve Valbuena önde elmas tadından yenmeyebilir. Yanga-Mbiwa ve Rafael’in alışma süreci kısa sürerse eğer, milli ara sonrası geçen seneki Lyon’a yakın bir şeyler çıkabilir. Lille-Bastia ile dönüyorlar lige zaten ki arada bir de Şampiyonlar Ligi var, iyi dönmeleri lazım zaten.
Lorient’a iyi haber, yeni yıldız adayı golcülerini buldular; Lorient tarihinin gol atan en genç üçüncü oyuncusu Bouanga. Lorient’a kötü haber, hala rezalet bir takımları var. Arada ülkemize gelip sonra tekrar Fransa’ya dönen Atila Turan’ın da gol attığı maçta Reims’a 4-1 kaybettiler ki, Reims’ın hocası Guegan’dan daha önce notlarda bahsetmiştim, hakikaten çok acayip bir adam. Umarım geçen sezon Metz’in “8. haftada ilk dört, sonra ligin dibi” durumuna düşmezler ama gerçekten dört maçta üç galibiyet müthiş ekstra. En büyük özelliği isminin çok güzel olması olan Nicholas de Preville’le ve yine en büyük özelliği ismini yanlış yazmışlar etkisi yaratan Grejohn Kyei’yle falan maç kazanıyor adam.
Troyes-Montpellier ne kadar korkunç maç olmuş öyle ya.
Rennes olmuş. Phillippe Montanier geçen sezon Hosiner ve Toivonen gibi iki yardımcı fakat ağırdan forvetin işe yaramadığını anlayıp kanatları uçak olan ve ligin en iyi uzun top atan stoperi Armand’a sahip olan kadrosuna Sio’yu ekledi. Rennes’in hep yaptığı bir olay var, Armand topu alır, biraz gezdirir, sonra tekrar alıp Ntep’e uzun yollar. Orada Ntep çizgiye indiğinde Toivonen kendisine yetişemiyordu, ceza sahası boş kalıyordu sürekli. Şimdi Sio var. Sio, kanat forvetinizin dostu. Sio.
“Oraya tek farklı galibiyet yazmanızı rica edeceğim” – Christophe Galtier.
Steve abimin şehri Angers ligde kalacak galiba. Hayvan gibi savunma yapıyorlar.
Savunma demişken. Sana da merhaba Lille. Dört maç, attığı bir, yediği bir.
Khazri önce panenka kaçırmış, sonra maçı kazandırmış. Bence bunu dövme falan yaptırsın, onu daha iyi anlatan bir şey yok.
Martial milli takımda. Manchester United 50 milyon euro verecekmiş güya. Öyle bir şey olursa 9 milyon euro civarı Lyon’a gidiyor. Aulas “#QEYİF” diye tweet atabilir. Milli ara hepimize iyi gelecek. Milli ara nous portera.