Alis arabasında yaşıyor. Alis işsiz. Alis’in ailesiyle sorunları var. Alis yalnız. Karnaval Halı Yıkama Makinesini saymazsanız tabii. Can Kılcıoğlu’nun ilk filmi “Karnaval” Nisan ayında İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale için yarışmıştı. Nihayet gösterimde. Türkiye’nin sanat sinemasında sigara içip uzaklara bakan adamların dışında bir yolun da olduğunu hatırlatan bir film “Karnaval.” Kılcıoğlu’nun jeneriğinde teşekkür ettiği “görmediğimiz insanlar”dan bir tanesinin hafif güldüren, hafif hüzünlendiren hikayesi. Biraz Wes Anderson tadında, Amerikan bağımsız sinemasının romantik komedilerini anımsatan bir havası var. Ama çok buradan gözlemlerle dolu “Karnaval”; kadınlar gününde köşede oturan erkeğin tabağına doldurulan böreklerden, küçük insanların şaşalı düğünlerine pek çok sevimli detay mevcut. Üst perdede ise aileye, yaşadığı şehre sıkışmaya, hayatta ne yapacağına karar verme zorunluluğuna dair cümleler var.
Alis’in (ve Demet’in) yolculuğu sinemalarda başladı. Bugünlerde sıcak, samimi bir öykü dinlemek, güzel bir 90 dakika geçirmek istiyorsanız bir sinema salonunda katılabilirsiniz “Karnaval”a.
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane