Futbol tarihinin unutulmaz günlerinden biri olsa gerek 21 Kasım 1973. Kocaman bir stat, bir takım. Tribünde yerini almış tek tük insanlar. Sembolik bir başlama vuruşunu müteakip havalandırılan fileler.
Sovyetler Birliği ile Şili Dünya Kupası öncesi play-off’ta eşleşmişti. İki maç sonucunda rakibine üstünlük sağlayan ülke Almanya’nın yolunu tutacaktı. 11 Eylül günü Güney Amerika kana bulanmıştı. Allende devrilmiş, Pinochet iktidara gelmişti. Statlar adeta açık hava cezaevine dönmüş, binlerce insan işkence görürken, ülkenin ozanı Victor Jara gibi birçokları tarihte donup kalmıştı.1
Bu ahvalde Avrupa’nın yolunu tutan Şili, golsüz beraberlikle evine dönmeyi başarıyordu. Sovyetler Birliği rövanşın başka bir ülkede oynanmasını istiyor, kan kokusu sinen statlardan Nacional’e ayak basmayı kabul edemiyordu. Talepleri reddedilince geriye bir seçenek kalıyordu.
Tam 39 yıl önce Şili statta yerini alırken, Ruslar kılını bile kıpırdatmamış, hükmen mağlubiyete razı olmuştu. Sahaya çıkan kırmızı formalı ev sahibi ülkenin futbolcuları, paslaşa paslaşa sembolik bir gole imza atarken, takımın yıldızı Carlos Caszely de ayakları geri basa basa o çimlere ayak basmıştı, akrabalarının son nefeslerini verdiği yere…
Futbol tarihinin en unutulmaz maçlarından biriydi bu. Oynanan binlerce karşılaşmadan çok daha farklıydı. Oynanamamasına rağmen hafızalara kazınmıştı. Evet sanki o gol insanlığa atılmıştı!
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane