İyi bir öğrenciydi. Spora kabiliyeti vardı. Rugbynin ucundan dönse de o oval topu değil meşin yuvarlağı seçmişti. Glentoran onu çelimsiz ve çıtkırıldım buladursun, Manchester United’ın scoutlarından Bob Bishop, gördüğü delikanlı karşısında hayretlere düşmüştü. Patronu Matt Busby’ye çektiği telgraf her şeyi özetliyordu:
“Galiba bir dahi buldum.”
17’sinde formayı zorlamaya başlamıştı. Burnley filelerini havalandırarak başladığı ilk sezonunda attığı altı gol yapacaklarının teminatıydı. Çok değil ertesi sene Kırmızı Şeytanlar’a lig, 20’sinde ise Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğu getirmişti.
Saçı, hayat tarzı, kadınlara olan düşkünlüğüyle de kısa sürede ikonlaşan Belfastlı Çocuk, alkole olan aşkı nedeniyle 55 yıl yaşayabilmişti. Tam yedi yıl önce Londra’dan acı haber gelmişti.
Bütün çocukluğu boyunca babasından onu dinleyerek büyüyen şu satırların yazarı müsaadenizle şöyle veda etsin kendisine. Bugün biraz futbol seviyorsam, senin yüzünden be Georgie. Kafamdaki tanımıysa çok basittir kendisinin: Benim için futbol babam demektir, babam için George Best!
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane