Bir maça gidip de, sağa sola hakemin kim olduğunu sormak hastalıktır. Türkiye’ye has bir durum diyeceğim de bir kere de başkası sormadı hakemleri, hep ben sordum. Birlikte maç izlediğim arkadaşlarım da hakemlerin kim olduğunu bana sorar, dünya hakemliği benden sorulur başka bir deyişle. (Bir tek, Erşan Kartal’ı Çağrı Turhan’a sorarım.) Hakem fetişimin en büyük sebebi, tabii ki hakemlerin çok büyük bir kısmının kalitesizlikten ya da korkaklıktan ölmek üzere olmaları. Ülke hakemlerinin, özellikle yeşil sahadakilerin yalnızca beceriksiz olduklarına inanıyorum. Lakin, NBA hakemlerinin çoğunu ise “korkaklar, içten pazarlıklılar, kafalarında tilkiden başka bir şeye yer kalmamışlar” kategorilerinde kabul ediyorum.
Hayatımda izlediğim en kötü basketbol hakemi Violet Palmer’ı ise herhangi bir kategoriye dahil edemiyorum. Kadın deyip tepki çekebilirim; ancak bana yakışmaz. Fakat, tonlarca maçın olduğu bir NBA gecesinde, maçların hakemlerine bakıp da Violet Palmer’ın yönettiği maçı arıyorsam ve bu maç Cats @ Wizards gibi bir maç bile olsa izleme radarıma dahil oluyorsa, ben Violet Palmer’ı bile özlediğimi söylemek zorundayım. Video paylaşım sitelerinde “Violet Palmer epic call”, “Violet Palmer complete failure”, “Violet Palmer epic failure” tarzı anahtarlarla arama yapabilirsiniz, ben şimdi kaslı kaslı bir sürü adamın topu bir sepetten geçirmeye çalıştıkları videolara boğmayayım burayı. Çok saçma çünkü, neden topu sepetten geçirmeye çalışıyorlar ki?
Lakin şöyle bir video koyayım, konuya uyacaktır:
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane