10 Ağustos 1519’da Macellan’ın idaresindeki beş gemi Trinidad, San Antonio, Concepción, Victoria ve Santiago denizlere açılıyordu. Portekizli kâşif, İspanyollar adına dünyayı dolaşmayı hedefliyordu. O olmasa da adamları tarih yazmıştı.
25’inde ilk seferine çıkan denizci, bir sağdaydı, bir solda. Yavaş yavaş terfi ediyorsa da gözden düşüşü pek ani olmuştu. Endülüs Emevileri ile izinsiz ticaret yaptığı da iddia edilen gezgin, Portekiz Kralı ile papaz olunca, soluğu İspanya’da almıştı.
Macellan, baharat yolunu Portekizlilerle ilişkileri zedelemeden genişletmek istiyordu. Kutsal Roma İmparatoru Beşinci Karl olma arifesindeki İspanya Kralı Birinci Carlos’un desteğini arkasına alsa da daha çok para bulunması gerekiyordu. O yüzden 1.5 yıla yakın beklemek zorunda kalan denizci ayrıca başka dertlerle uğraşmıştı. Mürettebatta birçok değişik milletten insan bulunsa da sayıca çok olan Portekizlililer İspanyolların sinirine dokunmuştu. Birçoğu değiştirilse de yine de 40 Portekizli vardı…
Sakin gördüğü Büyük Okyanus’a pasifik adını veren Macellan, yoluna devam ederken küçük çaplı bir isyanla da karşılaşmıştı. Filipinler’de son nefesini veren kâşifin rüyasını tamamlamak ikinci kaptanı Juan Sebastian Elcano’ya nasip olmuştu. Bask denizci Beşinci Karl tarafından bağırlara basılsa da tüm dünya asırlardır Portekizli gezgini konuşuyor.
10 Ağustos 1991’de Venüs’e gidip gökcisminin haritasını çıkaran uzay aracının adının Macellan olmasına şaşırmamalı. Peki şuna şaşırmalı mı? Gezegene adını veren güzeller güzeli tanrıçanın Louvre’da sergilenen heykeli, yontuculuğun başyapıtları arasında sayıladursun, belki dünyanın en ünlü müzesi de aynı günde açılmıştı, bir 10 Ağustos’ta, 10 Ağustos 1793’te…
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane