Kimilerine göre sıradan bir cumartesiydi 6 Temmuz 1957. Liverpool’da bir kilisenin bahçesinde toplananlar Quarrymen grubunu dinliyordu. Öğleden sonraydı. Sahnede Come Go with Me çalarken, oraya 15 yaşında iki delikanlı geliyordu. Çocuklardan biri sahnedeki solistin çocukluk arkadaşıydı. Evet, çalanlar da ufacıktı.
Konserden sonra Ian Vaughan, solistle okul arkadaşını tanıştırıyordu. İki genç çabucak birbirine ısınmıştı. Kader ağlarını örüyordu; biraz müzik sohbeti tarihin en büyük gruplarından birinin temelini atıyordu.
15’likler akşam da sahne alacak abilerinin sekiz sularında başlayacak konserini beklemeden ayrılıyordu. Kim bilir o kadar geçe kalmaya izinleri yoktu. Şanslıydılar zira bir anda hava hafiften Nuh Tufanı’na çalmıştı. Müzisyenler gece evlerine yürürken, 15 yaşındaki delikanlıyı acaba gruba alsak mı diye konuşuyordu.
İki hafta sonra Quarrymen’in üyelerinden Peter Shotton, rastladığı ufaklığa aramıza katılır mısın diye sormuştu. Cevap olumluydu ancak çocuğun önce bir izci kampına gitmesi, ardından da ailesiyle tatile çıkması gerekiyordu.
Delikanlı tatilden döner dönmez gruba katılmış, Quarrymen’in o güne kadar çalmakta zorlandığı bazı parçalar bir anda kolaylaşmıştı. Ufaklık 18 Ekim 1957’de grupla sahneye ilk defa çıkıyor; onun gelişiyle birlikte Liverpool’un sınırları daralıyordu. Çok değil üç yıl sonra Beatles adını alan çocuklar, tüm dünyayı fethetmişti.
Tam 55 yıl önce müzik tarihini değiştiren bir ortaklık doğmuştu Liverpool’da. Arkadaşıyla bir konsere giden Paul McCartney, John Lennon ile tanışmış ve olaylar gelişmişti…
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane