Hepimizin tadına doyamadığı onlarca şey var, gerek geçmişte kalan, gerekse yaşadığı anda uzadığında kalan. Genellikle çocuklukta görülen, yapılan, izlenen, yenen şeyleri büyüyüp de bulamamak, ulaşamamak, hatırlayıp iç geçirmektir hepimize koyan. Eski cipsleri de çok özleriz bakkal önünde yenen, eski oyuncakların keyfi de yoktur şimdikilerde, yahut şarkılar kötüdür, bilgisayar oyunlarıysa tırt… Benim içinse eski çizgi filmlerin keyfi yok, hele ki Çılgın Korsan Jack’in.
Animasyon insanı Bill Kopp, 5 sezon devam eden Eek The Cat adlı, normal çizgi film anlayışının çok dışında, espri olarak neredeyse yetişkinlere hitap eden çizgi dizisi sonrasında daha farklı bir iş için kolları sıvar. Foxkids’in (Jetix) altın çağlarına denk gelen Çılgın Korsan Jack’in tutması ve sevilmesi çok uzun sürmeyecektir…
Sadece 13 bölüm ve tek bir sezon süren, tadı damakta kalan ve tekrar tekrar izlenebilecek bir çizgi film olan Çılgın Korsan Jack, dikdörtgen bir dünyada, Deniz Tavuğu adlı bir gemide çeşitli absürd ve eğlenceli maceralar içerisinde her korsanın istediği şeyi, büyük bir hazineyi kovalayan iki “şabalak” korsanı, Jack ve Lapacı’yı anlatır. Uzun süre akılda kalan espriler, genel-geçer kurallarla dalga geçmeler, klişeleri kırmalar veya ünlü kişileri tiye almalar… Hepsi vardı.
Tüm zekice ve alışılageldik çizgi film esprilerinin dışında gelişen diyalogların yanında, bana göre gelmiş geçmiş en başarılı Türkçe seslendirmeye de sahipti Çılgın Korsan Jack. Jack olarak duyduğumuz Ali Ekber Diribaş ve Lapacı olarak hasta olduğumuz Özgür Özdural’a da selam olsun.
Neyse ki benim gibi çok insan var, Youtube’da bulunabiliyor bölümleri. Gerçi DVD koleksiyonumda da yeri ayrıdır ama her el attığımda bulmak daha büyük keyif. Artık bunun gibi çizgi film yapılmıyor, yazık.
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane