Skip to content

Chupete

içkiyi bıraktım
ve senin en sevdiğin meyveyi yiyorum

“Yeni kuşak Güney Amerika edebiyatının en parlak yazarlarından biri” olabilir Alejandro Zambra, bu ve başka şeyler, İstanbul’da ortalama bir reklam-metni-yazarının ismini veya üçüncü sınıf bir basketbol turnuvasını takip etmek için Ankara’da geçirilen bir hafta sonunu parlatabilir. Ama son dönemde en çok onun kitaplarında rastlıyorum, gerçekten güzel sigara içen anlatıcılara. Parlamaya namzet birçok ergenin, hemen oracıkta, ergenlikten yetişkinliğin sönük yıldızına sıçramadan önce terk ettiği melankoliye (bir yaşama biçimi olarak değil, ama bir şey olarak) itibarını geri vermek de Zambra kitaplarının (insana) yapabildiği bir başka şey.


“Şoför Arjantinliye, Boca’yı mı tutuyorsun, diye soruyor, evet demek her ne kadar doğru yanıt gibi görünse de Vélez’i tutan kız gerçeği söylemeyi tercih ediyor. Şilili açısından sorun yok, o haydutların bildiği tek Şili takımı Colo-Colo’yu tutuyor. Daha sonra ona Maradona’yı soruyorlar, Arjantinli bir şeyler geveliyor, şoför saçma sapan bir şey söylüyor, Chicharito Hernández, Messi’den daha iyi, diyor, sonra onlara Meksika’da hangi takımı tuttuklarını soruyorlar, Arjantinli futboldan pek anlamadığını söylüyor – bu yalan, çünkü çok iyi anlıyor, Chicharito’nun Messi’den daha iyi olduğunu iddia eden bu zavallı hayduta kıyasla çok daha iyi anlıyor, Şililiyse benzer bir yalana sığınmak yerine geriliyor ve uzun bir saniye süresince derin derin düşünüyor, haydutların Pumas’ı mı yoksa América’yı mı, yoksa Cruz Azul’u mu ya da belki Guadalajara Chivas’ı mı tuttuğunu kestirmeye çalışıyor, çünkü DF’de de pek çok insanın Chivas’ı tuttuğunu duymuşluğu var ama sonunda doğruyu söylemeye karar veriyor ve Monterrey diyor, çünkü Chupete Suazo orada oynuyor, şoför Monterrey’i sevmiyor ama Chupete Suazo’ya bayılıyor ve arkadaşlarına dönüp diyor ki, Chupete Suazo’nun hatırına bunları öldürmeyelim, hayatlarını bağışlayalım.

İki numaralı Şilili, Chupete Suazo kim, diye soruyor, elbette kim olduğunu biliyor ama kendini futbolla ilgilenmiyormuş gibi göstermek zorunda hissediyor. Bu soruya bir numaralı Şililinin yanıt vermesi gerekiyor ama İspanyol, futboldan gayet iyi anlıyor ve bir santrfor olduğunu, şişman ve yavaş görünümlü olsa da öyle olmadığını, Rayados’ta oynadığını ve Zaragoza’da da başarılı bir kiralık dönemi geçirdiğini, Meksika’ya döndüğünü çünkü İspanyolların onun bonservisini karşılayabilecek kadar parası olmadığını söylüyor. Şilili kendi başına da aynı şeyin geldiğini, aslında sıska olduğunu ama insanların onu şişman bulduğunu söylüyor.”

(Belgelerim, Alejandro Zambra, 2014
Notos Kitap, çev. Çiğdem Öztürk)