Georgia gazetelerine ve yasa dışı bahis bürolarına göre “Yılın Babası” ödülünün en büyük adaylarından biri olan, NBA’deki temsilcimiz Emre Yürüktümen’in yerine bakmam istendi bu hafta. Mevsimin ilk hastalığını karşıladığım böyle bir akşamda, 57. dakikada oyundan alınmayı adet edinmiş hücuma dönük orta sahanıza benzer bir katkı vermeyi amaçlıyorum: 1 puan.
Haftanın bankosu kim?
Liverpool gitgide tam teşekküllü bir Klopp takımına benzerken, iç sahada Hull’u ağırladıklarını gördüğümde heyecanlanıp Roberto Firmino’yu kaptan yapmak gibi düşüncelere kapılıyorum. Kubilay Kahveci’nin kehaneti belki bir hafta gecikmeli olarak gerçeğe dönüşecek. Küçük tasarruflar, marjinal kazanımlar peşindeki arkadaşlar için kötü gol atmayı beceremeyen Philippe Coutinho (8.1) her zaman geniş kuponlarda yer almalı. Swansea-Guidolin ilişkisinde sonun yaklaştığına dair haberler geliyor, Manchester City de acımıyor. Takım ekranınızı açtığınızda o mavilikten bir parça da olsa görüyorsunuzdur umarım.
Kaptan kim olacak?
Aslında Firmino’dan henüz vazgeçmedim ama size tavsiye verirken biraz daha temkinli yaklaşıp Kun Agüero diyeceğim. Pep de Çarşamba günkü Celtic maçından önce temkinli davranır ya da Kun’un yokluğunda hiç fena iş çıkarmayan Iheanacho’yu ödüllendirmek ister mi, orada bir rotasyon söz konusu olur mu? Bunları bilmiyorum. Ama içime kurt düştü bir kere. Muhabir arkadaşlarımız ise Kun’un onbire döneceğinden emin gözüküyorlar.
Tabii ben bu hafta wildcard kullandığım için böyle atıp tutabiliyorum. Cezalı olduğu haftalarda Agüero’yu elden çıkaranlar da şunu soruyor: Transfer hakkını kullanmaya, ceza ödemeye değer mi? Bence hayır, Zlatan’la bir hafta daha devam edebilirsiniz.
Kelepir?
Bu daha güzel bir sözcük değil mi ya? Sadece soruyorum.
Joshua King’i (5.5) aldım ben. Bournemouth gol sezonunu henüz açmadı. Beş haftada üç gol atmışlar,1 fikstürün de pek yardımı dokunmadı doğrusu. Bu hafta olmasa bile, önümüzdeki ay içinde oynayacakları Hull, Boro, Sunderland maçlarında birer ikişer üretime başlamalarını bekliyorum. Orada da güvendiğim isimlerden biri Norveçli kardeşimiz olacak. Solskjaer’in Manchester United menajeri olduğu, King’in de öndeki dörtlünün herhangi bir yerinde rotasyona girdiği bir bugünde daha mutlu olabilir miydim? Biraz da hastalıktan tabii bu sorular…
Sat sat sat!
Eden Hazard milli takımıyla iyi bir yaz geçirdi, beklendiği gibi Mourinho-Conte değişiminden olumlu etkilendi ve ilk üç maçındaki 25 puan için kendisine teşekkür ettik. Nitekim şu an için kadroların dörtte birinden fazlasında kendine yer bulmuş durumda. Yine de bugün Sánchez (11.0), De Bruyne (10.8), Hazard (10.0), Firmino (8.4) dörtlüsünün içinden doğru ikilileri bulmaya çalışırken elim Hazard’a bir kere bile gitmedi.
Denemeye değer
İki klas golcünüzün yanına düşük profilli bir başbakan mı arıyorsunuz? Bony, Benteke ya da (Kane’in sakatlığı sonrası) Janssen gibi alternatifler sayılıyor olsa da, yolun sonunda sizi Watford’ın iki forvetinin beklediğini göreceksiniz.2 Şöyle güzel, yemyeşil bir yola giriyorlar: Burnley (D), Bournemouth, Boro (D), Swans (D), Hull. Geçtiğimiz sezonun ilk devresinde yarattığı sansasyondan sonra kayıplara karışan Odion Ighalo’nun (7.3) yeniden form yakalayacağına inanıyor musunuz? Yoksa United maçında kaçırdığı golü mü gördünüz? O zaman Watford hücumuna girmenin yolu Troy Deeney (6.9) olabilir, cebinizde kalan 0.4 ile belki Amat’tan daha güvenilir bir defans alırsınız. (Koné? Collins?) Tabii Capoue üretime devam edecektir,3 Pereyra ve kanat beklerin de “tabela yapması” sürpriz olmaz. Ben hem Deeney’yi hem de Ighalo’yu aldım, bankada da gelecek hafta bu ikisinden Lukaku’ya çıkacak kadar bir para bıraktım. Bu hatalı stratejinin bir sonucu olarak, Pazartesi gecesini Burnley-Watford maçını izleyerek geçireceğim.
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane