Bir çocuk, elinde plastik bir topla, güneşin etkisinin azalmasıyla sokağa çıkar. İlk başlarda ortalıkta hiç kimse yoktur, kendi kendine top sektirir, duvarlarla paslaşır. Biraz sonra topun sesini duyup, dışarı çıkma vakti geldiğini anlayanlar çocuğun etrafında toplanmaya başlar. Üç kişi olduklarında “9 aylık” oynamak için minimum sayıya ulaşılmıştır. “12’den düşürmeç” de oynanabilir. “Beşikten geçirmek” 5 sayıdır, herkes bunu dener ama becerebilen azdır. Sonra çocukların sayısı yavaştan artar. Sokağın iki ucuna taştan kaleler yapılır. “Aldım verdim” yapılır ve takımlar seçilir. Eğer topun sahibi çocuk birini sevmiyorsa “top benim oynatmıyorum” der. O çocuk kenarda bekler. Kurallar baştan belirlenir. “Minyatür kale”de “bel üstü aut” olur, “üç korner bir penaltı” yapar, “burun vurmak” ve “abanmak” yasaktır. Yine de kuralları abartmamak lazımdır. Kuralları uygulamada çok ısrarcı olana “istersen ofsayt da olsun” diye kızılır. Oyun sırasında içlerindeki havalı çocuklar “çalım atar”, daha da iyileri abartıp herkesi “çalıma dizer”. Kale biraz büyükse “topu doksana takma” şansı vardır ama böyle bir vuruş risklidir. “Direk üstü” diye tartışma çıkabilir, bu durumda takım arkadaşlarına dikkat etmek gerekir, “adamın gol değil diyor” durumunda gol geçersiz sayılır.
Çocuklar terli terli su içip, akşam ezanında evlerine dönerler. Akşam yemekte dinleyen olursa attıkları bir golü anlatırlar. Gece, sokağın verdiği yorgunlukla uykuya dalarken, sokakta koydukları kuralların, kullandıkları kelimelerin bütün bir ülke futbolunun temelini oluşturduğundan habersizlerdir.
Brezilyalı çocukların eve dönüş saati büyük ihtimalle akşam ezanı değildir ama ülkede kullanılan futbol terimleri de bir o kadar büyük ihtimalle sokaklardan doğmuştur. Hem yüzölçümü hem de nüfus bakımından dünyanın beşinci büyük ülkesi olan Brezilya’da bile, kendi buldukları veya en güzel kendilerinin yaptıkları hareketlere koydukları isimler ülkenin her yerine yayılmış, oyunun vazgeçilmez bir parçası olmuştur.1
Penaltı vuruşunda topa doğru koşan futbolcu önce bir duraksıyor, kalecinin bir köşeye hareket etmesini bekliyor ve sonra yavaşça diğer köşeye bırakıyor. 2010 Dünya Kupası öncesi bu hareketin yasaklanması gerektiği tartışılıyordu. Penaltının kaleci için zaten zor bir durum olduğu ve bu hareketin kaleciyi daha da çaresiz bir hale soktuğu söyleniyordu. Hareket tam olarak yasaklanmadı. Hakeme sportmenliğe aykırı bir durum olduğunu düşünürse atışı iptal etme yetkisi verildi. Sportmenliğe aykırılık biraz göreceli de olsa bu vuruşu kılıfına uydurarak yapmaya devam edenler var. Neymar ise bir duraksamayla yetinmeyip bunu iki kere yapanlardan.
Bu hareketin bizdeki futbol jargonunda karşılığı “aşırtma”. Aşağıda da bunu Brezilya’da en güzel yapanlardan birisi olan Ronaldinho var.
Portekizli Ronaldo’nun ayağını topun üzerinden, topa dokunmadan bir sola bir sağa geçirmesini ezberledik. Bu hareketi en iyi yapanlardan biri Brezilyalı Ronaldo’ydu, bir ara Denilson bayrağı devraldı ama Robinho bu konuda uzmanlaştı.
Sokakta bize yapıldığında, daha çocuk yaşlarda öyle öğretildiği için, iki bacak arasında olduğunu zannettiğimiz namusu götüren bir hareket. Bazı yerlerde beşikten geçirme de deniyor. Brezilyalılar (Google’ın yardım ettiği kadarıyla biliyorum) kalem demişler. Nedenini bilmiyorum ama Neymar bu işte usta onu biliyorum. Karşısındaki çarşıya pazara gönderiyor.
Biz bunu İlhan Mansız hareketi diye biliyoruz. Tarihin belki en iyi sol beklerinden Roberto Carlos’a yapması da ayrı bir anlamlı. Kendi silahıyla vurulma bu olsa gerek.
Topa bir kere vuruluyor, top defans oyuncusunun başının üzerinden geçiyor, defans oyuncusunun diğer tarafında top tekrar kontrol ediliyor. Birkaç defa üst üste yaparsanız karşınızdaki oyuncunun ya başı dönüyor ya da utancından sahayı terk ediyor. Neymar Brezilya’dayken bu hareket yüzünden Santos maçlarında kavga bile çıktığı oluyordu. Aşağıdaki videoda Neymar bunu üst üste iki defa aynı futbolcuya yapıyor.
Aslında Gol de Peixinho yere paralel “uçarak vurulan kafayla” atılan goller için de kullanılıyor. Ama asıl çıkış noktası, kolayca ayakla vurulabilecek toplara yine balık gibi yere doğru atlayıp kafa vuruşu yapmak. Bu tip goller bazen rakibi delirtebiliyor, en terbiyesiz olanı da aşağıda.
Not: Bunlar ve daha fazlasına bu siteden ulaşabilirsiniz.
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane