Fußball is Coming Home

Şampiyonlar Ligi sezon sonu değerlendirmesi.

Mayıs 23, 2013 | Fikret Özer, Çetin Cem Yılmaz & Ozan Can Sülüm

“Ölüm grubu”nu sonuncu tamamlamalarının kesinleştiği Dortmund mağlubiyetinden sonra, Manchester City menajeri Roberto Mancini şunları söylüyordu:

Şampiyonlar Ligi çok tuhaf olabiliyor. Bize bu sene olduğu gibi, Dortmund da geçen sene grubunda sonuncu olup elenmişti. Ama bu sene Şampiyonlar Ligi şampiyonu olabilirler.

Manchester City, bu yılın hayal kırıklıklarındandı. O gün değil ama, grubunda esip gürleyen Barcelona ve Real Madrid de sezonu o duyguyla tamamladı. Son maçın kadar iyi hatırlanırsın, gruptan çıktıktan sonra başı dik şekilde veda eden Shakhtar Donetsk, Galatasaray ve Malaga da mağrur duruşlarıyla kaldı akıllarda. Dortmund tribünleri görkemliydi, Lewandowski”nin dörtlemesi, Burak”ın üçlemesi alkışlandı, BATE Borisov”un Bayern”i, Celtic”in Barcelona”yı bozguna uğratmasındaki Davut ve Calut öyküleri duygulandırdı. Dortmund”un Malaga”ya, Bayern”in Barcelona”ya attığı goller ve Cüneyt Çakır”ın Nani”ye kırmızı kartı tartışıldı. 25 Mayıs”ta hikaye bitecek ve sadece bir tane kazanan olacak. Ama ömrümüz boyunca bizlerle kalacak onlarca öyküye tanık olan biz futbolseverler de kazanan tarafta sayılırız.

Sezon biterken kendi Şampiyonlar Ligi ödüllerimizi dağıtalım dedik. Bir de, Mancini kadar erken olmasa da final öncesi tahminlerimizi yaptık. Duygusal oylamada İtalyan”a hak verdik, mantığımız işin içine girince biraz Bayern’e kaydık. Wembley”den önceki son durağımız, Şampiyonlar Ligi”nde bu sezonun panoraması oldu.

Final – Kim Kazanır?

Her ne kadar Dortmund’u destekleyecek olsam da mantık Bayern München diyor. Şu anda Avrupa’daki en iyi takım durumundalar. – F.Ö.

Dortmund. Gönlüm zaten onlarda, ama mantığımı da ikna ettim. Bu sefer iyiler kazanacak. – Ç.C.Y.

Almanlık. Geyik bi yana, geçen sezon olsa Dortmund derdim, çünkü tek maçlık performans olarak Bayern”in bir adım önündeydi Klopp. Ama bu sezon kadro kalitesi ve fiziksel anlamda 2 maçta yıktı rakibini Bayern. Çok çok farklı skorlar değil belki ama, 2 sezonluk psikolojik duvarı çatır çatır yıktılar. Bayern bir adım önde. Ayrıca son 5-6 maçta da üstünlüğü kırıldı Dortmund”un ikili rekabette. – O.C.S.

En İyi Teknik Direktör

Jürgen Klopp. – F.Ö.

Evet, Jupp Heynckes iki yıllık emeğinin karşılığında ikinci Şampiyonlar Ligi finaline ulaştı. Evet, Mircea Lucescu’nun Shakhtar’ı her sene daha iyiye gidiyor. Evet, Fatih Terim ve Manuel Pellegrini ellerindeki zengin ama dağınık kadrolardan uyumlu ve sağlam “başaltı” takımları yarattılar. Ama benim oyum Klopp’a. Emek emek ördüğü takımı, gayet öngörülmüş biçimde finale yürüdü. Cumartesi akşamı tabelada yazan sonuçtan bağımsız olarak kazanan Klopp ve nefis projesi olmuş olacak. – Ç.C.Y.

Jürgen Klopp. – O.C.S..

En Değerli Oyuncu

Thomas Müller. 2010 Dünya Kupası’nda gol kralı olduğunda henüz 20 yaşındaydı. O günden sonra sürekli daha iyiye gitti. Bayern taraftarları takımla ilgili 11 hazırladıklarında 11 futbolcu da Thomas Müller olsun istiyorlar. Serçe parmağı kalınlığında bacakları olan bu adam Bayern züppeliğinden her nasılsa kendini kurtarmış. Çalışkan, duygusal ve yetenekli. Bu sene takımına Şampiyonlar Ligi’nde yaptığı katkı da çok büyük. Daha ne olsun? – F.Ö.

Dante. En son ne zaman bir oyuncunun patlamasını 29 yaşında yaptığını gördük? Brezilyalı Dante bir parçanın bütün içinde nasıl ışıldayabildiğinin güzel bir örneği oldu. Hem geride güven veren, hem de ileriye destek veren “patlayıcı” bir savunma oyuncusu olarak Bayern’in “neo-total futbol”unun kilit adamlarından biriydi. Allianz Arena’daki efsanevi 4-0’lık Barcelona bozgunundaki oyunu da bu yılın (Lewandowski’nin dörtlemesi ile birlikte) bireysel performans zirvesiydi. – Ç.C.Y.

Robert Lewandowski. 3 sezondur muhteşem işler yapıyor ama bu sezon zirveye çıktı. Yazın tek Dortmundlu badileriyle Polonya”yı Smuda”ya rağmen gruptan çıkaracaktı, olmadı. Bu sezon o badileri arasına Reus da eklendi, şimdi Şampiyonlar Ligi”nde finalde. Dortmund”un grubu lider bitirmesinde ve Real Madrid karşısındaki muhteşem performansının altında onun adı en başta yazıyor. Çok büyük işe girişti, sadece boyası kaldı. – O.C.S.

En İyi Genç Oyuncular (21 yaş ve altı)

Julian Draxler. 9 Mart 2013’de, daha 19 yaşında, ligdeki Schalke – Dortmund maçıyla 100. resmi maçına çıktı. Şampiyonlar Ligi’nin ileri turlarında göremedik ama izlediğimiz kadarı yeterli. Schalke ile olan sözleşmesini 2018’e kadar uzatan Draxler, Almanya milli takımına da seçildi. – F.Ö.

Oscar. Brezilya’nın dünya futboluna sunduğu yeni yetenek. Şampiyonlar Ligi’nde 6 maçta 5 gol attı. Bunlardan Shakhtar Donetsk’e attığı gol akıl doluydu. Fakat Juventus’a karşı, iki kişiyi tek bir dokunuşla oyundan düşürüp, ceza alanı dışından sağ ayağının içiyle doksana gönderdiği gol unutulmazdı. Oscar Brezilya milli takımında da oynuyor ve şimdiden 2014’ün yıldız adayları arasında. – F.Ö.

Isco. Onun önderliğinde Malaga ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi”nde gruptan lider çıktı, Porto”yu eledi, hatta neredeyse Dortmund”u da eliyorlardı. İlk macerasını yaşayan bir kulübün çaylağı için 8 maçta 3 gol 4 asist süper. – O.C.S.

En Büyük Hayalkırıklığı

Açık ara Manchester City. Ne bekliyordun ki denilebilir ama İngiltere şampiyonu ne durumda olursa olsun gruplarda sonuncu olup Avrupa macerasına veda etmemeli. Ayrıca teknik direktörünü döven futbolcu olayını da ilk defa bu takımda gördüm. O da büyük “başarı”. – F.Ö.

İngiltere. 17 yıldır ilk defa, Şampiyonlar Ligi’nin modern tarihinde (bir ülkeden çok sayıda takımın katılabildiği formatta) ilk kez son sekize kalamadılar. Ligi süpüren United, para babası City, son şampiyon Chelsea ve en azından buraları iyi oynamasıyla övünen Arsenal, dörtlü bir gurur tablosu oluşturdu. Sorunun ise dört takımdan çok daha derinde olduğu muhakkak. – Ç.C.Y.

Manchester City. O kadronun 6 maçta galibiyet alamaması ve ne olursa olsun bu kadar ezilmesi büyük saçmalık. – O.C.S.

Gönüllerin Finalisti

Malaga. Ellerindeki kadroya göre en iyisini yaptılar. Hatta o kendileri açısından, son dakikalarda rüyadan kabusa dönen Dortmund maçı olmasaydı yarı finale geleceklerdi ve biz de finalde bir Alman eşleşmesi göremeyecektik. – F.Ö.

Malaga. Onları seçmemde Dortmund”a tuhaf şekilde elenmelerinin de etkisi var sanırım ama ilham verici bir iş yapıtlar bu sezon. – O.C.S.

En Büyük Sürpriz

Sezon ilerledikçe, diğer takımları da izledikçe EPL takımlarının kupada çok da ilerleyemeyeceği ortaya çıktı. Ama yine de, sezonun başında gruplara 4 takımla giden İngiltere son 8’de takımı olmayacak denseydi buna karşı çıkardım. Bu takımlar ne yapıp ne edip, kötü de olsalar her sene Şampiyonlar Ligi’nde bir yerlere geliyorlardı. Bu nedenle sezonun sürprizi benim için son 8’de EPL takımı görememek oldu.1 – F.Ö.

Burak Yılmaz. Dördüncü farklı formayla Şampiyonlar Ligi görmesine karşın ilk golü için içeride Cluj’la oynanan su topu maçını beklemek zorunda kaldı. Arkasından Cluj’a karşı yaptığı “kusursuz hat-trick,” Braga, United ve Schalke golleri, BY17’nin mükemmel sezonunun altın halkalarıydı. – Ç.C.Y.

Cluj”un deplasmanda United”ı yenip, 10 puan toplayıp gruptan çıkamaması. – O.C.S.

En Güzel Gol

Aklımda Podolski’nin Montpellier’e attığı gol, Burak Yılmaz’ın topuğuyla önüne alıp Schalke’ye attığı gol, Messi’nin herkesi donduran, Milan ağlarına gönderdiği gol veya Lewandowski’nin Real Madrid’e attığı 3. gol var. Ama bunlardan daha iyisi Oscar’ın Juventus’a attığı gol. Benim ödülüm Oscar’a. – F.Ö.

Messi’nin Milan’a attığı gol. Tarif etmeye çalışmak anlamsız, defalarca izlense de doyulmuyor. – Ç.C.Y.

Benim için uzaktan atılan goller hep bir adım öndedir. Hamit Altıntop”un Schalke”ye attığı gol ilk sırada. Poldi”nin Giroud”yla verkaça girip abandığı top da iki. – O.C.S.

Goller için linkler : Oscar – Messi – Hamit ve Messi”nin golü için bir de .

Unutulmayanlar

Celtic – Barcelona maçı. Celtic kalecisi Fraser Forster’ın performansı, Celtic taraftarları ve tüm stadyumu kaplayan koreografileri, � topa sahip olan bir Barcelona ama sonunda kazanan Celtic. Futbolu neden seviyorsun sorusunun cevabı bir maç. Ayrıca Fraser Forster’ın Celtic’in 2. golünün pasını vermesi de unutulmaz mührünü maçın skoru üzerine vuran olaydır. Bu maçta Forster’ın Barcelona golünden hemen önce kurtardığı Fabregas şutu da benim için Messi’nin golünü geçersiz yapıyor. O kadar güzel kurtarışın üstüne gelip gol atılmaz, yasaklanmalı. – F.Ö.

Dortmund’un meşhur “Südtribüne”sinin Malaga maçı öncesi koreografisi. Kısa film festivallerinde en iyi canlı animasyon dalında ödül alsa yeridir. Kişisel olarak da elbette bu seneyi Galatasaray’ın Cluj maçıyla başlayan ve 3-2’lik Real maçıyla biten yürüyüşüyle hatırlayacağım. – Ç.C.Y.

Jürgen Klopp”un Malaga”yı ofsayttan atılan golle eledikten sonra, maç sonu röportajında golün ofsayt olduğunu öğrendiği anda verdiği tepki. – O.C.S.

Şampiyonlar Ligi”nde Bunlar Olmasın

O kale arkasında duran 5. hakem ne iş yapıyor? Buna ek olarak, bir ülkeden 3 tane takımın direk katılmasını da istemiyorum. Sırf bu nedenle Şampiyonlar Ligi geliri aynı ülkelerde, aşağı yukarı aynı takımlar arasında paylaşılıyor. Önce şampiyonlar direk lige alınsın, diğerleri eleme oynasınlar. Böylece yeni ülkeler, yeni takımlar, yeni finaller görelim. Gelir dağılımında adalet olsun. Çok safça bir istek ama yine de bunun olmasını istiyorum. – F.Ö.

Bu sezonla ya da başka bir sezonla alakası yok, genel olarak; ırkçılık. – O.C.S.

Bu Sezondan Ne Öğrendik?

Borussia Dortmund tüm dünyaya bir ders verdi. Taraftar odaklı, futbolun geleneklerine bağlı bir takımın neler yapabileceğini gösterdi. Bayern München de, her ne kadar pahalı transferler yapsa da takımın iskeletini altyapısı üzerine kurdu. Bu iki kulüp de Almanya’daki yasalardan dolayı Q taraftarın kontrolünde. Bu da petrol zenginlerinin, şeyhlerin takımlara sahip olmasını, tek başlarına karar almasını engelliyor. Barcelona zaten senelerdir altyapı ve futbol geleneğinin başarıdaki öneminin en iyi örneğiydi, bu sene buna taraftar odaklı yönetim eklendi.

Bunlara ek olarak da oyun içi görevler, dizilişlerle ilgili bir çok tez üretildi. Bunlardan en iddialısıysa futbolda artık merkez forvet (9 numara) devrinin kapandığıydı. Hiç benimseyemediğim bu tezin geçerli olmadığının kanıtı da final oynayan takımlar oldu. Takımında Lewandowski, Mandzukic, Burak Yılmaz, İbrahimovic gibi forvetlerin varsa oynatırsın. Bunun tersi tezler üretmeye gerek yok. – F.Ö.

“Barcelona yenilmez değilmiş” denebilir. 4-0’lık Bayern maçından sonra tüm futbol yazarları sözbirliği etmişçesine bir devrin kapandığını söylediler. Futbolun lineer tarihine inanan birisi olarak bu hikayeyi satın almayı reddediyorum. Bayern ve Dortmund, Barcelona’nın neden en iyi olduğunu farklı açılardan yorumlayıp üzerine birkaç eklemeyle kendi yenilmezlerini yarattılar. Arada bir başka bir şey oynamayı becerebilen ve önce ilk 11’ine, sonra da yedek kulübesine daha anlamlı eklemeler yapabilecek bir Barcelona’nın seneye yine finale aday olduğunu düşünüyorum. Bayern’in gücü, Dortmund’un çabukluğu eklediği “Barcelona futbolu”nun ilk sahiplerinin kendilerini adapte etme çabaları etkileyici olacak.

Bu yılın bir başka ezberi, Bundesliga’nın zirveye tırmandığı, La Liga ve Premier Lig’in toz yuttuğuydu. Yarı final kuraları çekilmeden önce Alman finalinin geleceğini iddia etmiş bir adam olarak söylüyorum.2 Olay üç büyük ligin karakteri değil, özkaynak üretebilenler ve zenginliğine yatırım yapanlar olarak ikiye bölünmüş durumda: Barcelona’lar, Dortmund’lar, Arsenal’ler; PSG’lere, Chelsea’lere, City’lere karşı. Manchester United veya Bayern gibi özkaynağını milyon dolarlara katık eden ortayolcu Goliath’ları da unutmamak gerek ama mesele oynadığı ligin bayrağı değil, izlediğin model olacak. – Ç.C.Y.

Almanlık”tan alınan tadın başka hiçbir şeyden alınamayacağını. – O.C.S.

Altın 11″ler

Forster (Celtic)

Srna (Shakhtar Donetsk) – Thiago Silva (PSG) – Dante (Bayern) – Alaba (Bayern)

Vidal (Juventus) – Schweinsteiger (Bayern)

Müller (Bayern) – Mesut (Real) – Reus (Dortmund)

Lewandowski (Dortmund)

– F.Ö.

Weidenfeller (Dortmund)

Lahm (Bayern) – Dante (Bayern) – Thiago Silva (PSG) – Schmelzer (Dortmund)

Isco (Malaga) – Xavi (Barcelona) – Schweinsteiger (Bayern)

Reus (Dortmund) – Ronaldo (Real)