Jusuf ve Vasa

Jusuf Nurkic ve Vasilije Micic’le ilgili incelemeler yazmam gerektiği kararlaştırıldığında, bir arkadaşımdan yardım istemiştim. Dün yayınladığımız yazının sonunda da yanlış hatırlamıyorsam, bu durumdan bahsetmiştim. Bahsettiğim arkadaşım; Sırbistan’ın önde gelen televizyon kanallarından B92’nin spor müdürü Vladimir Novakovic, Yazıhane için bu iki oyuncunun çocukluğundan başladı, profosyonel kariyerlerine geldi, daha sonra da kariyerlerinin nasıl şekilleneceği hakkındaki tahminleriyle bitirdi. Ben de kelimesine dokunmadan, dilimize çevirdim.1

Vasa Micic, garip bir çocukluk geçirdi. Babası bir kayak hocasıydı, dolayısıyla Kopaonik kayak merkezinin yakınlarında büyüdü. 11 yaşında basketbola geçiş yapmaya karar verene kadar, yaş gruplarında dört kez ulusal şampiyonluk kazanan, sayısız madalyası bulunan bir kayakçıydı. Kız kardeşi Nina, hala kış sporlarıyla ilgileniyor, Soçi Olimpiyatları’nda Sırbistan’ı temsil etti, sakatlık yaşamasaydı Vancouver’da da yarışmaya hak kazanmıştı. Vasa’nın tüm ailesi sporla iç içeydi, babası gençliğinde atletizm ile ilgilenmişti, annesi ise hentbolcuydu.

Vasa’nın uzun süredir devam eden bir gönül ilişkisi var, çoğu zaman antrenmandan sonra dahi salonda kalıp, bireysel antrenmanlarına devam eder, magazin gazetelerinde kendine pek yer bulan birisi değildir. Üst düzey bir sporcu disiplinine sahip olduğunu söyleyebilirim.

16 yaşında Mega Vizura ile anlaştığından beri, Misko Raznatovic’in kanatları altında. Raznatovic’i tanıdığınızı varsayıyorum. Aksi takdirde, buraların en önemli menajerlerinin başında geldiğini ve şuradan sayfasına ulaşabileceğinizi belirteyim. Seneler önce, Vasa ayarında bir potansiyelin Partizan ile anlaşması beklenirdi; ancak son zamanlarda Raznatovic, bu ayarda bir yeteneği kafeslemeye yetecek kadar güce kavuştu. Partizan ve Zvezda, en az üç sezondur Vasa Micic’i transfer etmeye çalışıyor; ancak bu saatten sonra bu emellerine kavuşmaları hiç de gerçekçi gözükmüyor. Öte yandan, Duda Ivkovic’le oynamak için, Efes’e transfer olacağına dair ağır dedikoduların, bir süredir kulaklarımıza çalınmaya başladığını da belirteyim.

Jusuf Nurkic, Bosna’nın futbolcu yetiştirmesiyle meşhur bir taşrasında geçirdi küçüklüğünü. Basketbol oynamaya geç sayılabilecek 14 yaşında başladı.

Rivayete göre, aşağı yukarı kendisi kadar uzun bir polis olan babasının, ki kendisi 2.16 boyunda, bir kavgada on dört kişiyi hacamat ettiğini gören bir menajer, kendisine oğlunun olup olmadığını soruyor ve oğlunun olduğunu öğrenmesinin ötesinde, bir de bahsi geçen gencin, basketbol topuna bomba muamelesi yapmadığını keşfediyor. Böylece de, Nurkic’in Slovenya macerası başlıyor. Jusuf’un kardeşi şu anda 7 yaşında ve onun da, en az Jusuf kadar uzaması bekleniyor.

Jusuf, Slovenya’da dört sezon geçirdi. Başlarda zorlansa da, hala oynadığı Zagreb’e kapağı atmasına yetecek kadar toparladı oyununu ve performansını. Jusuf’u gelmiş geçmiş en akıllı oyuncu olarak tanımlayamam; ancak çok çalışkan, dominant bir fiziğe sahip ve ekstra çalışma için her zaman hazır bir oyuncu olduğunu söyleyebilirim. Ayakları yere sağlam basan, insan ilişkileri samimi, taraftarlarla hem yüz yüze, hem de sanal ortam üzerinden iyi ilişkiler kuran birisi Jusuf.2 Gittiği her takımda, girdiği her ortamda sevilen birisi olduğunu belirterek, karakter analizini tamamlayayım.

Boy atıp, fiziği gelişene kadar, üçlük atmaya çok daha meyilliydi. Ancak, koçları tarafından sürekli içeriye girmekle zorlandı ve bu içgüdüsünü görece kaybetti. Lakin, 7-footer bir adam için dikkat çekici olduğunu düşündüğüm üzere, her maç bir iki üçlük denemeye devam ediyor.

Altı ay öncesine kadar, NBA’e gitmeden önce Avrupa’da önemli bir kariyer yapmaktan bahsediyordu. Ancak, son zamanlarda, bu yaz NBA’e gitmek için hazırlandığını belirtiyor ve bu doğrultuda çalışıyor. 2016 yılına kadar garanti ve bir sene de opsiyonlu olarak klubüyle kontratı bulunan Nurkic’i, klubü Cedevita’nın da, 1 milyon euro tazminat elde etmeleri şartıyla, NBA’e gitmesine izin vereceği konuşuluyor.

Bence, Jusuf çok büyük bir potansiyele sahip. İki sezon önce Zadar’da kiralık olarak geçirdiği sezon kendisine çok şeyler kattı. Daha fazla oynama süresi bulmasından çok, Zadar’ın yeteneği olgunlaştırma departmanında bu toprakların en önemli klüplerinden biri olması, Nurkic’in de oyununa çok şeyler kattı. Bu sezon, 20 dakikanın üzerine çıktığı maç sayısı çok olmasa da, aldığı sürelerde, sahayı domine etti.

Vasa hakkında o kadar umutlu değilim. Son zamanlarda, Sırp yeteneklerin bu seviyelere çok çıkamadığını görüyoruz. Ayrıca, Misko Raznatovic onun kariyerini kontrol ettiği sürece ve Avrupa’da NBA’den daha fazla para kazanabileceği sürece, Avrupa’da kalacaktır.

Yugoslav dillerinden anlayanlar, Vlada’nın ekibinin, draft’a katılan bütün eski Yugoslavlarla ilgili inceleme yazılarına şuradan ulaşabilir.

1. Micic ile ilgili kısımların bazıları tekrar olabilir. Ancak Vlada’nın zaman bulup bana geri dönüp dönemeyeceğini tam kestiremediğimden, riske girmeyip Micic’le ilgili bir incelemeyi dün yayınlamıştık. [↩]
2. Bir süre önce, Bosna menşeili bir foruma, sırf itham edildiği gibi Slovenya milli takımında oynamayacağını yazmak için üye olmuştu [↩]