Deutschland Deutschland über alles… Tarihin belki de en ünlü milli marşının bir zamanlar ilk dizesiydi. Bugün dökülen milyonlarca insanın kanının üzerine asla söylenemese de belki de milyarlarca insan tarafından biliniyor. August Heinrich Hoffmann von Fallersleben’in yazdığı şiirin öyküsü, belki de bir döneme ışık tutuyor.
Aslında her şey Joseph Haydn’ın 1797’de sonradan Kutsal Roma İmparatoru İkinci Franz olarak taç giyecek Arşidük’ün 29. yaşgünü için bestelediği marşla başlamıştı. İngilizleri kraliyet koruyorsa, Avusturya’nın ne eksiği olabilirdi…
Çalışkan müzisyen, 1826’dan 1918’e kadar Avusturya İmparatorluk Marşı olarak kullanılan eserinden bir de yaylı çalgılar dörtlüsü çıkaradursun, Fransız İhtilali’nin ısıtmaya başladığı Avrupa’da halkın türküsünün modası başlamıştı. La Marseillaise karşısında Haydn’ın melodisi ayakta kalırken, Lorenz Leopold Haschka’nın bestenin gölgesinde kalan şiiriyse sadece belli topraklarda duyuluyordu…
1798’de zengin bir tüccarın oğlu olarak Fallersleben’de doğmuştu August Heinrich Hoffmann. Babasının gücünü kullanarak askere gitmeyen delikanlı, dilbilim ve edebiyat okuyordu. Sonradan Breslau Üniversitesi’nde hem kütüphanecilik hem akademisyenlik yapan şair, şiirlerini iki ciltte toplarken, kitapları peynir ekmek gibi satılıyordu. O zamanlar için çok olan 12 bin adetlik baskı ise insanlara yetmiyordu.
Yazarların ve zenginlerin buluşma mekânı Helgoland Adası’nda 26 Ağustos 1841’de tarihin en ünlü milli marşı bitmişti. O günler için pek devrimciydi Hoffmann’ın sözleri. Almanya’nın birliğini savunuyor, bugün bile söylenen üçüncü kıtada da özgürlüğün altını çizerek kardeşliğe vurgu yapıyordu. Monarşiden hiç bahsedilmiyordu.
Hemen üniversiteden atılan şair sürgüne gönderilmiş, hattâ yıllarca kaçak yaşamıştı. Kendisini sayısız Hoffmann’dan ayırmak için doğduğu yeri adına ekleyen adam şanslıydı zira 1874’te vefat ettiğinde en büyük rüyasının gerçek olduğunu, Almanya’nın birleştiğini görmüştü.
İlk defa 5 Ekim 1841’de, Hamburg’da kentin en eski erkek korosu ve dünyanın yaşayan en eski spor kulüplerinden birinin üyeleri tarafından bir politikacının onuruna seslendirilen Almanya’nın Şarkısı, 1871’deki birlikten sonra yavaş yavaş popülerleşiyordu. 1890’da ilk defa resmi bir törende söyleniyordu marş. Hem de yazıldığı Helgoland Adası’nın İngilizler tarafından Almanya’ya resmen verilişi nedeniyle düzenlenen törende.
Birinci Dünya Savaşı’nda çarpışan askerlerin cephede haykırdıkları iddia edilen Das Lied der Deutschen, Avusturya’nın İmparatorluk Marşı’nı terk etmesinden sonra yine bir Ağustos günü Almanya’nın milli marşı oluyordu.
11 Ağustos 1922’de tamamı okunan Fallerslebenli Hoffmann’ın metni, Nazilerin iktidara gelmesinden sonra kısaltılmış, bugün yasak olan Deutschland Deutschland über alles ile başlayan ilk kıtanın ardından Nasyonal Sosyalist Parti’nin marşı Horst-Wessel Lied söylenmişti. Merak edenler buradan yaksın.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kendisine bir süre marş arayan o zamanın Batı Almanyası, 1952’nin ortasında kararını veriyordu; Nazilerin sevdiği Deutschland Deutschland über alles tedavülden kaldırılıyor; yazarının sürülmesine neden olan birlik, adalet ve özgürlükten bahseden üçüncü kıta söylenmeye başlıyordu.
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane