Kendi zevki için gözünü kırpmadan bir başkasına kıyabilen insanoğlu, küçücük çocukları rahatlıkla gözden çıkarabilmişti. Aslında her şey kadınların sahneye, koroya alınmasının yasaklanmasıyla başlamıştı. 1553’te Roma’da başlatılan uygulama, sonra başka yerlere de sıçramıştı. Onlarca hadım edilen çocuktan kaç tane büyük castrato çıkmıştı…
Çocuk sesinin korunan saflığı ve güzelliği… Üzerine gelişen göğüs kafesiyle ciğerleri eklediğinizde, ulaşılan ses o kadar ruhaniydi. Sanki hedeflenen insanın mükemmelliğinden çok daha ötesiydi. Sesleri çatallaşmadan erkekliklerinden olan bu çocukların çoğu, derin bir yalnızlığa itiliyordu. Birçokları beklentileri karşılayamazken, büyüleyici sese sahip olanların birçoğunun gelişiminde yaşanan bozukluklar, dikkat çekiyordu. Cüceler, devler, ucubeler…
Farinelli filminin çevrilmesiyle birlikte birçokları tarafından tekrar keşfedilen castrato’ların sonuncusu olan Alessandro Moreschi, 21 Nisan 1922’de son nefesini vermişti. Evet, tam doksan yıl önce. 1902 ve 1904’ten bugüne kayıtları kalan son örnek, türünün en sıradanlarından biriydi. Kendisine opera yazılan son castrato Giovanni Battista Velluti’nin yanından bile geçemeyeceği yazılan performansı, tiz seslerde Tanrı katına çıkabildiğini göstermiştir ki insan ister istemez Farinelli, Senesino, Caffarelli gibi mucizevi varlık olarak nitelendirilenleri merak etmektedir.
Hayal gücünün sınırları yetersiz kalırken, bugüne en iyileri hakkında sadece yazılanların kalması, ilahi bir tesadüf olsa gerek; ya da kıyılan binlerce çocuğun ahı!
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane