1926’nın Noel akşamıydı. Amerika’daki birçok çocuk Noel Baba’nın getireceği hediyeler için dua ederken, 11 yaşındaki Eleanora Fagan’ın gözleri doluydu. Tecavüzün mağduru olan küçücük kız, annesi yetişmese belki canından da olacaktı.
Caz tarihinin en buğulu sesinin sahibi Billie Holiday, 7 Nisan 1915’te doğmuştu, Eleanora Fagan olarak. Tecavüze uğradıktan sonra annesiyle birlikte hizmetçilik yaparken tesadüfen duyduğu Louis Armstrong ve Bessie Smith plakları alınyazısı olmuştu.
Hayatta kalabilmek için fahişelik yapan kızın öyle büyüleyici bir sesi vardı ki… Harlem’de küçücük yerlerde sahne alırken, bir gün kendisini izleyenleri gözyaşına boğmasıyla birlikte ünü kulaktan kulağa yayılmaya başlamıştı. En sevdiği aktris Billie Dove’un adını, kuvvetle muhtemel babası olan Clarence Holiday’in de soyadını alan şarkıcı, ünlü yapımcı John Hammond’ın kendisini keşfetmesiyle adeta bir daha doğmuştu.
Billie, 1939’da kavak ağaçlarında sallandırılan iki siyahtan bahseden Strange Fruit’i kaydediyordu. Listelerde 16. sıraya yükselen büyülü parça, 1999’da Time dergisi tarafından yüzyılın en önemli şarkısı seçilmişti.
Gerçekten de Tuskeegee Enstitüsü’nün kayıtlarına göre 1882-1968 yılları arasında 3446 siyah linç edilmişti. Ve onca insandan sadece ikisi olan Thomas Shipp ile Abram Smith hakkında bir şarkı söylendiğinde bile bu bir devrim sayılıyordu. O karanlık geçmişin izlerini buğulu sesinde taşıyan kadın, bir manada ırkının sözcüsü olmuştu.
Tabii bugün doğan bu satırların yazarı için başka önemli bir insan daha var ki onun dünyaya merhaba dediği yılın söylenmemesi, bu köşenin devamı için büyük ehemmiyet arz ediyor. İyi ki doğdun anne!
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane