Bizim Eurosport tayfası “yemek için yaşam” felsefesini belirlemiş insanlardan oluşur. Ofise getirilen “yahu nefis bir hamburger yedim” yahut, “birader bir pide yapıyorlar, ben böyle şey görmedim” tavsiyeleri her daim en az dört yahut beşimizi o mekana çeker…
Cevahir’de Carl’s Jr. adlı bir hamburgerci var, biliyorsunuzdur. Şu zamana kadar öğrenmediyseniz de sizin ayıbınız gerçi. Carl’s Jr.’ı keşfettiğimizden beri üzerimizde bir lanet var, başka yerde fast food falan yiyemiyoruz. Ben ki (Ozan) en kötü ayda bir Big Mac aşeren insanım, Arby’s’ten Beef’n Cheddar yemeden duramam, Carl’s yüzünden unutmuştum hepsini… Ta ki…
Son dönemde, özellikle Dükkan Burger ile başlayan, Gourmet Burger Kitchen’la devam edip, söylenenlere göre (hala gitmedim) Mano ile zirve yapan “konsept hamburgerci” olayı peyda oldu malum. Hamburgeri küçükken “çocuk menüsü” halinde yiyen neslin ferdi olarak şimdi sadece hamburgerlerin çocuk menüsü boyutunda olmasına hala alışamadım ya, o da benim öküzlüğüm.
Geçtiğimiz gün Emre Yazıcıol’la birlikte ofiste “hadi bir Carl’s yapalım madem” diye gittiğimiz Cevahir’de yeni bir yer keşfettik. Upper West Side. Yeni açılmış bir Carl’s muadili. Özetle: Eski tip fast food restoranı ve yeni tip konsept hamburgercinin bir karışımı. Ufak bir tanıtım yapalım dedik.
Ozan Can Sülüm
Biraz eksiyle başlıyor Upper West Side. Yeri çok sapa kalıyor, kendine ait oturma bölümü falan yok. Hayatta en uyuz olduğum şeylerden biri elde tepsiyle yer aramaktır, bunu yaşatıyorlar. Olsun, en büyük sıkıntıları varsın bu olsun.
Menü çok geniş, hatta sonda yazacaktım, şimdi yazayım madem, vejeteryanlar için falafel de var. En farklı ürün olarak görünen ince ince kesilmiş steaklerle doldurulmuş uzunca bir sandviç ekmeğine bolca mantar, çedar ve soğan eklenmiş bir numaralı menü cazip duruyor. Tabii ki “şimdi güzel değildir falan, ayı gibi de açım, hamburger yiyeyim” kafasıyla kendisinden vazgeçtim ben. New York Burger Menu, içinde jalapeno da bulundurduğu için direkt midemi çeldi.
Hizmet çok güzel bir kere. Yeni açıldıkları için biraz tecrübesiz olsalar da bunu güleryüzle kapatıyorlar. Beklerken iki dakikada bir form doldurup yüzde onluk bir indirim sağlayan Upper West Side kartı aldık. Yine tepsiler yavaş yavaş dolarken gelen küçük boy koladan dolayı hafif mızmızlanınca “henüz büyük boyumuz yok ama size birer tane daha kola verelim” teklifi bir değil iki artı kazandırdı benden.
Hamburgerin büyüklüğü gayet iyi. Malzemeler taze ve lezzetli. Her ne kadar konsept hamburgerciler gibi kömür ateşi lezzeti olmasa da etin tadı oldukça başarılı. Yine çoğu yerde “anane turşusu” kıvamında olan, aslında sert ve acı-ekşi” olması gereken jalapeno da iyi kalitede. Patatesler taze geldi. Hafif baharatla kızartılmış, büyükçe ve kalın kesilmiş patatesler için de restorana artı kazandırıyor diyebilirim. Barbekü sosları biraz “tırt” ama diğerlerinin lezzeti telafi ediyor kesinlikle.
On üzerinden 7 veriyorum kendilerine.
Emre Yazıcıol
Güdümlü füze gibi Carl’s Jr.’a kilitlenmiş olarak Cevahir’e gidiyor olmaktan dolayı, AVM içindeki reklamlarıyla falan dikkatimi hatırı sayılır bir süre önce çekmiş olmasına rağmen bir türlü karar verip de uğrayamamıştım Upper West Side’a. Kısmet düneymiş.
En sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim; Çok çok başarılı bir fast food restoranı. Neden mi?
Tabii bütün mönüyü tatma şansımız olmadı velakin ben yediğim burgerden çok memnun kaldım. Patates kızartması da her fast food restoranındaki basmakalıp dondurulmuş french fries değil, gayet lezzetli, anne patates kızartmasına yakın, bu da bizden artı puan aldı.
Yeni açılıyor olmalarından mütevellit, tabii biraz da müşteriyi fethetmek gayesiyle hayli cömert ve serviste ilgililer. Bu anlayış geçici değilse, yani şöyle bir 6 aylık sürede bozulmadan devam ederse kendilerine şilt, plaket bir şeyler yaptırıp götürmek icap eder, o derece.
Burger konusuna dönelim tekrar.
Konsept hamburger kültürü İstanbul’da birkaç yıldır artmakta. Gourmet Burger Kitchen ya da NumNum ilk akla gelen örnekler olmakla birlikte kaliteli pek çok restoranda artık konsept hamburger mönüde bulunuyor. Yalnız burada ufak bir sorun karşımıza çıkıyor, fiyat! Hamburger doğası gereği, makul hatta az bir paraya karnınızı doyurabileceğiniz bir lezzet olarak benimsenmiştir. 90’ların başında Türkiye’de hamburger odaklı fast food pazarı patladığından beri zihinlerimizdeki algı da buna paralel, olması gerektiği gibi yani. Tek bir hamburgere, yanındaki patatesi içeceği falan hariç, 20 küsür lira fiyat çekildiğinde, ekonomik kaygıları en düşük tüketicinin bile “Abi ne yapıyorum ben yaa” dememesi mümkün değil.
Upper West Side’da, Gourmet Burger Kitchen’dakine çok yakın burgerler yapılıyor dersem yanlış olmaz. Ama işte kilit nokta şimdi geliyor; yanındaki patates ve içeceği ile birlikte bu burgerleri çok daha gerçekçi bir fiyata mideye indirmeniz mümkün.
Peki UWS’nin hiç mi eksiği yok? Elbette var. En başta, köfteleri çok büyük olduğu ve içlerinin pişmesi zaman aldığı için yemekleri bir fast-food restoranına göre biraz fazla bekliyorsunuz. Açlıktan gözü dönmüş bünyeler için bunun ne büyük bir azap olduğunu vurgulamaya herhalde gerek yok.
Bunun dışında, Carl’s Jr. ile mukayese edersek, rahat koltuk ve masalarla iyi döşenmiş kendilerine ait restoran içi bir alanlarının olmaması kötü.
Ve de son olarak, şu anda mönüleri büyük seçim yapamıyorsunuz, standart boy var ve hadi patatesi geçtim ama benim gibi yemekle galonlarca kola tüketen biri için içecek bardak boyutu tatmin edici olmaktan uzak. Tabii bunu restoran çalışanlarına ilettiğimizde bize ücretsiz 2 bardak yeniden dolum hakkı verdiler, ne kadar user (ya da eater) friendly olduklarını görüyorsunuz.
Kısacası, Cevahir’e bundan sonraki ilk gidişinizde Sultanahmet Köftecisi’nin yanındaki bu klas burgerciye bir şans verin bence, pişman olmayacaksınız.
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane