Skip to content

Ağustos 31, 2012

Blues Kemiğe Dayandı

Nashville'li country/blues müzisyeni Luke Roberts, dünyadaki yolculuğuna akorlarla devam ediyor.


Ağustos 28, 2012

İngiliz Haftası: #2

Sunderland-Reading maçı ülkenin kuzeyindeki yoğun yağışa dayanamayan saha zemini nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi. Yazıhane'de ise boş sandalye yok, yeni yüzlerle ikinci hafta masaya yatırılıyor.


Ağustos 26, 2012

Almanya’nın Şarkısı, Özgürlük Yazgısı

Dünyanın belki de en ünlü milli marşı Almanlara ait. Peki siz bu marşın öyküsünü biliyor musunuz?


Ağustos 24, 2012

Lebron’dan Öncesi, Sonrası / Kyrie’den Öncesi, Sonrası, Daha da Sonrası

Bir önceki genç yetenek macerası amacına ulaşmadı. Bu seferki, daha oturaklı bir senaryo.


Ağustos 23, 2012

Dwight Howard, Lakers ve Daha Bir Sürü Şey

2007-08 sezonundan sonra bir kez daha Lakers tam işi bittiği düşünülürken yoğurdun, sarımsağın ve hıyarın hasını alıp ortaya çıktı. Konuşacak çok şey var. Tek tek, başlıklar altında…


Ağustos 23, 2012

İngiliz Haftası: #1

Premier League geçtiğimiz hafta sonu nihayet yeniden başladı. İlk hafta maçlarından neler öğrendik? Okuduğumuzu anladık mı?


Ağustos 21, 2012

Thanks for the Memories

Shaun Stonerook, gerçek olamayacak kadar idealdi saha içinde ve saha dışında, her yönüyle.


Ağustos 18, 2012

Ağabeyler ve Enseleri

Kendisini güvende/güvencede hissetmeyince insan, zamanla tali yollara sapıp atkılara tav olabiliyor. Karşısındakiyle futbol dışında iletişim kuramayınca öbür insan, sünnet çocuğu gibi atkısıyla meydanlara çıkabiliyor.


Üç kişi birleşip sosyal medya şirketi kurmadık, fenomen değiliz, yeni medya düzeni konferansı düzenleyenlerden davet almıyoruz. Zaten biletler de pahalı. Kedi fotoğrafı çekip paylaştığımız bir Instagram hesabımız yok. Sadece Twitter ve Facebook hesapları açtık, yazıları takip etmek istersiniz diye. Eski usul sevenler için RSS Feed salonumuz mevcuttur. Siteyle ilgili bir mevzu var ama burası kasıyor derseniz, Kubilay'a mail atabilirsiniz. Bize iletir, biz de unuturuz muhtemelen.

İnternet iktidarı güçleniyor. Daha çok video, daha çok fotoğraf, daha çok görsel bizi egemenliği altına alıyor. Her taraftan "Roman ölüyor" sesleri geliyor, bazıları "Yazı ölüyor" diyor. Evet, insanız ve şikayet seviyoruz. Peki, diyelim ki yazı öldü. Şimdi nereye sığınacağız? Elbette başka yazılara. Yazıhane Mutfak gururla sunar. Bildiğimiz okuma hâlinin sonu, başka türlü bir okuma hâlinin başlangıcı.