Real Madrid ile Barcelona Super Copa’daki performanslarıyla ACB’yi Yunanistan ligine çevirebilecek kadar üstün olabileceklerini gösterdiler. CSKA Moskova da onlarla beraber diğerlerinden ayrılan bir görünümde. Şampiyonluk için favoriler sadece onlar mı yoksa Kyle Hines ve Kostas Papanikolaou gibi iki sembol oyuncusunu kaybetmiş Olympiacos ile önemli yerli takviyeler yapan Panathinaikos’un da şansı var mı?
Real Madrid’in daha güvenli görünmesi, oynadığı oyunu daha ileriye taşıyacak bir unsur olarak, performansından bile daha önemli belki de ama temelde çok değişen fazla bir şey yok. Hala aynı kırılgan noktalara sahipler. Bu kadar on/off modunda oynayan bir takım için yolda bir yere takılma riski her zaman yüksektir. Tabi bir de bu kadar çok silaha rağmen, tek bir adama bu kadar bağlı görünen bir takımın da. Barça’nın ise geçen sezonki önemli sorunlarından dış şutlar için çözüme yönelmesi gayet doğal ama Lampe’yle biraz abarttılar sanki. Oleson gibi Navarro’ya iyi bir yedek ve Nachbar gibi stretch 4 rolü için uygun isimler eklemeleri onları daha komple bir takım yapıyor. Final-Four’un önemli adaylarından biri olmanın ötesine geçmeleri Navarro’dan ne kadar verim alabilecekleri ve Lorbek’in nasıl döneceğine bağlı biraz da. Bu ikisi gerçekleştirdiği takdirde herkesin bir adım ötesine geçerler. Moskova’da Teodosic’le sezonun dönüm noktalarına gelindiğinde ne olacağı belirsizliği sürmekle beraber, ligin en sert oyuncusu Hines’ın eklenmesi hem son şampiyona büyük bir darbe, hem de saha içi pek çok defekti kapatabilecek bir hamle. Teodosic’e daha ciddi bir alternatif olarak gelen Pargo, takım karakteri için önem arz edebilecek Fridzon, yazın dinlenen Khryapa ve Eurobasket’te kendine gelen Krstic, geçen sezona göre artılar. Bu faktörlerin hepsi geçen sezon zaman zaman sorun yaşadıkları işin savunma tarafında daha iyi olacaklarının göstergesi kabul edilebilir.
Hines ve Papanikolaou Olympiacos’un oyun kimliğinin sembolleriydi. Onların gidişi bu yüzden iki önemli parçanın kaybından daha fazlasını ifade ediyor. Öte yandan, öncelikli olarak tutulması gereken kişi takımda kaldı ve onun etrafında oyun planına yönelik gerekli ayarlamalar yapılabilir ki bu da yukarıda görünen üçlüyü yine tehdit edecekleri anlamına gelir. Şehrin diğer yakasında ise rakiplerinin izlediği başarı yolu esas alınarak, yerli çekirdek genişletildi.1 Romanov’un gidişiyle en çılgın takım sahibi olduğu kesinleşen yeğen Giannakopoulos’un geçen sezondan edindiği deneyimle bu sene takımla daha az oynayacağını düşünürsek, gruplarda çok etkileyici olmasalar bile playofflarda eşleştikleri takıma büyük baş belası olmaları beklenmeli. Milano’ya gitmeleri sürpriz olmaz açıkçası. – Çağrı
Lokavtta gördüklerimizin sağlamasını Avrupa Şampiyonası’nda yapmıştık esasında: NBA, kıtanın creme de la creme yeteneklerini topluyor ve bu adamlar bir şekilde Avrupa’ya geri döndüklerinde fark yaratıyorlar. Bundan yola çıkarak, NBA’e gitmiş ya da gidecek yeteneklerin buluştuğu üç takım, Real Madrid, Barcelona ve CSKA Moskova, doğal favori konumunda. Olimpiakos ise Kyle Hines ve K-Pap’ın gidişiyle kâğıt üzerinde büyük güç kaybetti ama muhteşem ötesi bir oyuncu araştırma ekibine sahip olduklarından, düşük bütçelere o görev tanımlarını harika transferlerle kapattılar. Matt Lojeski ve Bryant Dunston’ın sakallı beyefendinin yörüngesine girmeleriyle Olimpiakos yeniden o seviyeye çıkacaktır, panik yok. İşin komik tarafı, bence Olimpiakos’un en çok arayacağı ve henüz yerini doldurmadığı isim Pero Antiç. Sezon içinde iyi bir şutör dört numara bulurlarsa çok daha iyi olabilirler. Panathinaikos’un çok iyi bir antrenörü var ve takım potansiyelinin üstüne bile çıkabilir, fakat yine de ilk dört onlar için uzak bir hedef. – İsmail
Maccabi Tel Aviv son iki sezonda playoff yapmış olsa da oynadığı oyun çok tatminkar değildi. Bu sezona da kadrolarında çok önemli değişiklikler yapmadan giriyorlar. Keza, Laboral Kutxa da son yıllardaki en iddiasız sezonuna giriyor belki. Bu iki önemli ekolden hala Final Four adaylarıymış gibi bahsetmek gerçekçi olur mu?
Maccabi’nin bu yazki hamleleri oynadıkları tarzı güçlendiren hamleler ancak oyunlarındaki tek yönlülüğe Sofo dışında pek katkı yapmadılar açıkçası. Transition dışı alternatifleri pek artmamışken, gerektiği kadar istikrarlı olup olamayacakları hala soru işareti. Keza daha iyi bir savunma takımı olacakları da… David Blatt’ın olduğu yerde imkansız kelimesi pek geçerli değildir, bunu da unutmamak gerek.
Laboral Kutxa, hem düşen bütçelerine rağmen zirve için savaş verebileceğini düşünürken hem de yeni isimleri monte etmeye çalışıyor. Ama bunu sihirbaz gibi yapan Ivanovic olmadan yapmaya çalışmaları pek gerçekçi değil, onsuz onun tarzını oynamaya çalışırken yaşanan sıkıntılar Barça ve Gran Canaria karşısında çok öne çıktı. Ivanovic’i gönderirken, yerine gelen düşük maaşlı Tabak da selefi gibi sert bir figürdü ve soyunma odasındaki sıkıntılara ancak geçici çözüm olabildi. Querejeta’nın oyuncuları daha rahat bırakan Scariolo seçimi ancak bununla açıklanabilir ama Xs and Os kavramının önem arz ettiği, komplike bir yapıda, İtalyan koçun tarzının yeterliliği Final-Four’dan çok önceki safhalar için bile soru işareti. Gerçi onunla ne soru işareti değil ki… – Çağrı
Olmaz. Fakat “delici skorer oyun kurucuları parlatma ekibi”nin son projesi Tyrese Rice’ın nasıl performans göstereceğini merak ediyorum. Yine Joe Ingles, Sofo ve diğerleriyle içeride kazanacakları maçlar sayesinde çeyrek finale kapağı atarlar. Bugün itibarıyla final four favorisi değiller, ancak Nisan ayında acayip bir yerde de olabilirler. Diğer tarafta dünyanın en kısa fıkrası yazıldı: “Laboral Kutxa takımın başına Sergio Scariolo’yu getirdi.” Eskiden Vitoria gibi bir şehirde yaşamak için birçok sebebi olurdu oyuncuların. Şimdi takımın elindeki potansiyelli oyuncuları görünce, onların hayatları için üzülüyorum. Hem çok para kazanmıyorlar, hem kötü şehirde yaşıyorlar, hem de kendilerini geliştirebilecek bir ortamları yok. Koçları Sergio Scariolo! – İsmail
Zeljko Obradoviç geri döndü. Fenerbahçe’den ne beklemeliyiz?
Her şeyden önce heyecan. Kadrosunun önemli bir kısmını elit seviye için yeterli görünmeyen yerlilerden oluşturan ve üst düzeydeki oyunculara da erişimi sınırlı bir takım için kadronun ligin ağır abileriyle aşık atmasını beklemek bu aşamada çok gerçekçi değil ancak çok geç toparlanmış bir takım olarak, idmanın büyük önem arz ettiği bir sistemde her geçen gün üzerine koyarak, sezon sonunda klasik bir Obradoviç takımı gibi mağlup etmesi çok zor bir takım olacaklarını öngörmek mümkün. Öte yandan hali hazırda koçun isteyeceği tarzda üst düzey bir oyun kurucuya sahip değiller, pivotlar keza. Sıkışık forvet ve undersized uzun kaynayan bir rotasyon mu Obradoviç’i daha hızlı oynamaya itiyor yoksa asıl istediği takım mı o bilemiyorum. Bu belirsizlikler başka bir isimle çoğunlukla olumsuz olarak yansırdı, Obradoviç’le ise merak şeklinde. – Çağrı
Çalıştığı dört takımı ilk yılında Euroleague şampiyonu yapmış bir antrenörü getirip, bünyenize milyon euroluk birkaç oyuncuyu katıyorsanız radardan kaçmanıza imkân yok. Hedef tabii ki Final Four olacak. Ancak rakipler ortada ve Fenerbahçe Ülker’in bu rakiplerle baş edebilmesi için önce basketbol tarzını oturtmasına ihtiyaç var. Savunma odaklı, çok topun atıldığı, yüksek tempo basketbol öngörülüyor Fenerbahçe kadrosundan. Bunu yapabilmek için zaman gerekiyor. Obradoviç topla yaratabilen bir kısa daha almayarak Kenan Sipahi’yle herkese meydan okuyor. Sadece Obradoviç gibi bir ismin alabileceği büyüklükte bir risk. Zamanla Fenerbahçe tahminleri daha kolaylaşır. Şimdi tavanı kestirebilmek zor. – İsmail
Yıllardır Euroleague’de ne aradıklarını bilmediğimiz EA7 Emporio Armani Milano ve Unicaja Malaga geçen yılın flaş koçlarından ikisiyle sezona girecekler. Playoff hatta Final-Four şansları olabilir mi?
Scariolo’dan kurtulmaları bile yeter aslında. Bütçesi büyük bir kesintiye uğrayan Siena’ya sıradışı ve cesur bir stretch offense oynatan Banchi’nin kadro şekillendirme stratejisi, geçen sezonki Siena’nın geliştirilmiş versiyonu üzerinde çalıştığını gösteriyor. Üçlük uzmanları, delici kısalar ve savunma bakanlarını tekrar bir potada eritebilirse, playofflar hayal değil. Ama bu oynaması kolay bir oyun değil ve Bobby Brown gibi bu yapı için ideal, müthiş dengeli bir oyun kurucuya da sahip değil bu sefer.
Joan Plaza geçen sezonun en keyifli hikayesinin kahramanı olarak, yolunu kaybetmiş bir diğer organizasyon için biçilmiş kaptan. Unicaja’nın hücumuna çeşitlilik katacak silahları, daha da önemlisi sıkı bir savunma yaparak, koşmaya uygun bir kadrosu var. Küskün Malaga halkı Martin Carpena’yı tekrar Avrupa’nın en zor atmosferlerinden biri haline getirecek gibi. O zaman da playoff hatta geçen sezon Plaza’nın yanında olmayan şans da yanlarında olursa Final-Four bile, neden olmasın. – Çağrı
Curtis Jerrells’ın birinci karar verici olduğu hiçbir sistem başarıya ulaşmadı. Dolayısıyla Milano’nun kurduğu kadroyla bunu hayal etmesi bile zor. Özellikle pota altında sorun yaşayacaklar. Unicaja Malaga ise klasik bir Joan Plaza takımı görünümünde. Bir top için kendini feda edecek çok oyuncu var. Zoran Dragiç, Mindaugas Kuzminskas, Nik Caner-Medley, Carlos Suarez gibi savaşçılarla çok sert takım olacaklar. Domantas Sabonis gibi kalplere hitap edecek bir de genç olduğu için Unicaja’yı bu sene sevmesi kolay. Tek sorunları yaratıcı oyuncu azlığı. TOP 16’da nasıl olacaklarına göre playoff olabilir. Final Four biraz iddialı hedef olur. – İsmail
Playoffu zorlayacak diğer takımlar kimler olur? Sürpriz adayı takımlar kimler?
Bu sezonun en ilgi çekici yanlarından biri Final-Four adaylarının sayısı çok görünmese de onları tehdit edebilecek bir alt gruptaki takımların bolluğu. Zeljko Obradovic’le Fenerbahçe en azından doğru yolu takip ederek, kolay lokma olmayacaktır. Son yılların en heyecan verici koçlarından Evgeny Pashutin de bir kez daha Eurocup şampiyonu takımını playoffa taşımaya çalışacak. Eurocup MVP’si Calathes çok önemli bir kayıp ve yerini doldurmaya çalışacak Marcus Williams soru işaretleri barındırsa da Pashutin’in sevdiği özelliklere sahip. Birden fazla guard ile sık PnR oynayan, mismatchleri kovalayan Lokomotiv Kuban’ın maçları Pashutin’in ikinci yarı ayarlamalarıyla özellikle izlenesi maçlardan olacaktır. Siena geçen sezon, aldığı istikrarlı sonuçlardan daha fazlasına sahip bir organizasyona ve basketbol aklına sahip olduğunu gösterdi. Daha da daralan bütçelerine rağmen, ne yapacakları merakla beklenen takımlar arasındalar. Tabi bir de Partizan gerçeği var, Dule orada olduğu sürece her şey mümkün. – Çağrı
Real Madrid, Barcelona, CSKA Moskova, Olimpiakos, Fenerbahçe Ülker dediğinizde beş oluyor zaten. Çeyrek final favorisi olarak görebileceğin Panathinaikos ve Maccabi Tel Aviv ile yedi etti. Unicaja Malaga, Montepaschi Siena ve Bayern Münih oralarda dolaşabilir. Milano’yu o bütçeyle TOP 16 dışında bırakabilmiş Sergio Scariolo’dan da Laboral ile ters bir sürpriz gelebilir. – İsmail
En heyecan verici takımlar hangileri?
Dusko Vujosevic orada olduğu sürece Partizan öncelikle. Joan Plaza ile hayata dönmesi beklenen Malaga da arkasından geliyor. – Çağrı
Gönüllerin şampiyonluğu için dört aday var: Partizan, Montepaschi Siena, Bayern Münih ve tabii ki Unicaja Malaga. – İsmail
Hangi oyuncuların sezona damga vurmasını, kimlerin patlama yapmasını bekleyebiliriz?
Nemanja Bjelica geçen sezon gösterdiği çıkışı devam ettirerek bir takımı taşıyabileceğinin sinyallerini Slovenya’da verdi. Daha da ön plana çıkmasını bekliyorum açıkçası. Leo Westermann bu sezon iyice dümeni devralacak ki en heyecan verici oyun kuruculardan hali hazırda. Zoran Dragiç’in milli takımdan sonra, kendisine uygun bir yapıda da performansını devam ettirmesi hayli olası. Takım arkadaşı Jayson Granger da olağan şüphelilerden. Olympiacos’a çabuk uyum sağlamış görünen Matt Lojeski ve Siena’da tribünlerin favorisi Daniel Hackett da diğer adaylar. Siena’nın isimsiz Amerikalıları, Eurocup’ın yıldızı Bayern’li John Bryant ve Nanterre guardı Trent Meacham ise performansı merak edilenler arasında. – Çağrı
Emir Preldziç kesinlikle bu alanda en ön sırada. Leo Westermann ve Sergio Rodriguez damga vuracak diğer isimler. Patlama yapması beklenen isimler Christian Eyenga, Martynas Gecevicius, Erick Green ve Janis Strelnieks. – İsmail
Kimlerin adını Melih Gökçek’in meşhur balon patlatma resminde balonun üzerine yazabiliriz, potansiyel hayal kırıklığı adayları kimler?
Scariolo ile birlikte can sıkıcı bir gruba düşerek Top 16’ya katılacağına dair bile şüpheler uyandıran Baskonia en muhtemel aday. Hayal kırıklığı ifadesi tam olarak doğru olmasa da yüksek beklentileri karşılaması zor olacak iki takım var. Bayern Münih, kendi kalibresi için gereksiz derecede derin bir takım kurmak yerine bir iki daha üst düzey oyuncuyu kadrosuna katabilseydi, Pesic’le beraber sürpriz ihtimali daha yüksek bir takım olabilirdi. Futboldaki gibi Almanya’daki rakiplerini zayıflatacak hamlelerin peşinde koşmak, basketbolda o kadar akıllıca bir yaklaşım gibi durmuyor açıkçası. Bir diğer aday ise bayrak adamları Rakocevic’i takımdan kaçıracak kadar baskı altında olan, pahalılığı ölçüsünde iyi bir kadroya sahip görünmeyen ve geçen yıl üç koçla çalışacak kadar dengesiz bir yönetime sahip Kızılyıldız. Radonjic gibi önemli bir koçla daha tehlikeli bir takım olabilirlerdi sanki. – Çağrı
Takım olarak Laboral Kutxa, oyuncu olarak da Antonis Fotsis. – İsmail
London Towers yılın en kötü takımı ödülü için adaylar kimler?
Fransız takımları öne çıkan adaylar doğal olarak ancak Litvanya takımlarının kadroları da pek iç açıcı değil açıkçası, özellikle Zalgiris, üzgünüm Saras. – Çağrı
Brose Baskets favori. Fransız takımları da burayı zorlayabilir. – İsmail
Kaybettirecek Kuponlar
En Değerli Oyuncu: Dimitris Diamantidis
Rising Star Trophy: Leo Westermann
Alphonso Ford Trophy: Vassilis Spanoulis
Yılın Savunmacısı: Stephane Lasme
Yılın Koçu: Ettore Messina
All Euroleague Team: Diamantidis-Spanoulis-Khryapa-Mirotiç-Tomiç
All Euroleague 2nd Team: Fernandez-Navarro-Bjelica-Lasme-Krstiç
Final Four: CSKA Moskova-Real Madrid-Panathinaikos-Fenerbahçe2
Şampiyon: CSKA Moskova
– Çağrı
En Değerli Oyuncu: Vassilis Spanoulis
Rising Star Trophy: Leo Westermann
Alphonso Ford Trophy: Ricky Hickman
Yılın Savunmacısı: Viktor Khryapa
Yılın Koçu: Zeljko Obradoviç
All Euroleague Team: Rodriguez-Spanoulis-Weems-Khryapa-Krstiç
All Euroleague 2nd Team: Diamantidis-Preldziç-Fernandez-Mirotiç-Lampe
Final Four: CSKA Moskova-Real Madrid-Barcelona-Olimpiakos
Şampiyon: CSKA Moskova
– İsmail
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane