Bir varmış bir yokmuş… Bir ülke varmış. Halkından aldığı destekle coştukça coşan bir lideri varmış. Her şeye karışırmış. Ülkeyi var eden değerleri altüst etmiş. Zenginleri yok etmiş, fakirleri zenginleştirmiş. Yetmemiş sanat sepete bulaşmış, kimilerini ucube bulmuş; onları yok saymış. Yoz etiketinin yapıştırıldıkları tu kaka ilan edilmiş, maymuna bile benzetilmiş. Artan nüfus ve zenginlikle birlikte sınırlar yetmeyince olaylar gelişmiş…
Malum, heykellerin ucube bulunduğu bir diyarda yaşıyoruz. Yetmiş milyon teknik direktörden yetmiş milyon sanat eleştirmeni yaratmayı başaran cumhuriyet, bir ömür önce Almanya’da olanları kulağına küpe etmeli.
1933’te Nazilerin iktidara gelmesiyle Almanya’da iklim sertleşiyordu. Öteki partilerin kapısına kilit vurulmasıyla başlanan süreçte bir toplum mühendisliği projesi hayata geçiriliyor, kurumlar yeniden yaratılıyordu. Zamanla sıra sanata gelmişti.
18 Temmuz 1937’de Hitler’in açtığı Büyük Alman Sanat Sergisi rejimin estetik anlayışını sergiliyordu. Mitolojik figürler kitaplardan çıkarılmış tuallerde yerlerini almıştı. Asıl bombaysa ertesi gün patlıyordu. Vakt-i zamanında akademinin kapısından dömüş Führer’in intikamı acı oluyor; yine Münih’te Yoz Sanat Sergisi açılıyordu.
32 müzeden altı yüzden fazla eser seçilmişti. Ekspresyonizm, Empresyonizm, Dadaizm ve Sürrealizm lanetlenirken, Yahudi sanatçıların yapıtları zeka geriliği yaşayan insanlara benzetilmişti. Tu kaka edilenler arasında Hitler’in yerine güzel sanatlar fakültesinin burs bahşettiği Oskar Kokoschka da vardı; Üçüncü Reich adamlarıyla ne kadar gurur duysa azdı.
Yoz ilan edilenler arasında kimler yoktu ki… Klee, Chagall, Barlach, Dix, Kandinski ve diğerleri…
Münih’te kapılarını açan propaganda sergisi sonradan başka şehirlere gidiyordu. Tabii devamlı sanat eseri toplandığından ‘küratör’lere gün doğuyor, 17 bini aşkın yapıttan tercih yapılıyordu. Naziler burada da durmuyor, ertesi sene müzikte de bazıları yoz ilan ediliyordu.
Halkın tepkisine gelince… Kimileri gülüyor, bazıları notlar alıyordu. Kim bilir insanlık tarihinin önemli izdüşümlerini bir daha görememekten korkuyorlardı.
Resmi rakamlara göre iki milyonu aşkın kişi ziyaret etmişti ‘Entartete’leri. Ucubeler bir önceki asrın milyonlara ulaşan ilk sergisi olurken, Nazilerin estetiği sınıfta kalmıştı; ziyaretçi sayısı 400 bin kadardı.
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane