Skip to content

Cehalet Hangi Taraf?

Mesele dönüp dolaşıp ünlü bir Rus yazarın sözüne geliyor. Tanıyacaksınız, Anna Tolstoy Karenina. Ne demişti ünlü eserinde: "Bütün iyi gazeteler birbirinden farklıdır, bütün kötü gazeteler ise birbirine benzer..."

Türkiye sınırları dahilinde yaşayan spor tutkunları için rüya gibidir, bir sabah gazeteleri açtığında bisiklet haberi görmek. Hele de Temmuz ayında, Fransa Bisiklet Turu’nun büyük bir şekilde yer almasını istersiniz. Sadece doping haberleriyle değil, insan  hikayeleriyle, geri planında yatanlarla…

Bir zamanlar Lance Armstrong fırtınası dünyayı sardığında, bu böyleydi. Her gün kocaman etap raporları okur, estetik bisiklet fotoğraflarının spor sayfalarının durgun ayını şenlendirdiğini görürdük. Daha sonra da çeşitli gazeteler, çeşitli şekillerde yer verdi Tur’a; ama iyi, ama kötü. Popülaritesi arttı ve azaldı, arttı ve azaldı, arttı ve…

Bu anlamdaki zirve ise dün Taraf gazetesi tarafından koyuldu. İlk sayfadan verdikleri bisiklet haberiyle Türk basın tarihinin en önemli işlerinden birine imza attılar. Gelin bir daha bakalım:

“Fransa Bisiklet Turu doping skandallarıyla sarsılıyor. Doping testi pozitif Frank Schleck yarışmalardan men edildi. Fransa Bisiklet Turu’nu yedi kez kazanan Lance Armstrong’un başı dopingle dertte. Fotoğrafta ise Britanyalı bisikletçi Jersey Bradley görülüyor.”

Görmek isteyenler için sayfa burada: http://t24.com.tr/media/papers/full/taraf_2012-07-19.jpg

Şimdi bunlardan hangi birini düzeltmek gerekiyor. Mesela Frank Schleck’in yarışmalardan men edilmediğiyle mi başlamalı? Yoksa Bradley Wiggins’in sarı mayoda olduğundan, Jersey Bradley diye bir bisikletçinin dünya üzerinde yaşamadığından mı bahsetmek gerekiyor?

Neyse, herkes hata yapabilir. Bilgi akışının bu kadar hızlı olduğu, her şeyin çok kısa sürede ulaşılabilir hale geldiği internet çağında bile, o ayın en önemli spor organizasyonunun liderinin adını bilmemek ya da yanlış yazmak mümkündür. Ne kadar büyük olursa olsun, ne kadar imkansız görülürse görülsün, bir hatadır.  Buraya kadar her şey normal, diyelim. Bir saniyeliğine öyle diyelim.

Esas sıkıntı, başlıkta ve haberdeki “Bakın ben ne buldum!” tavrı. Yüzyıllık geçmişi olan, üzerine binlerce kitabın yazıldığı, büyük edebiyatçıların, filozofların seneler boyu kalem oynattığı, peşindeki hikayeleri kovaladığı bir sporu, üç kuruşluk kulaktan dolma, Reuters’ten çevirme bilginizle eleştirecekseniz, böyle rezil olmanız normal. Ve aslında büyük resme dair çok şeyler anlatan bir örnek…

Evet, bisiklet geçmişte de doping skandallarıyla sarsıldı, bugün de sarsılıyor. Bu her zaman olacak. Fiziksel ve zihinsel tükenmişliğin sıkça görüldüğü bu sporda, birileri hep karanlık tarafa geçmeyi tercih edecek, hayatlarını ve kariyerlerini lekelemeyi sürdürecekler. Buna dair bir eleştiri yazısı elbette kaleme alınabilir, bir gazetenin kendine bu anlamda bir “taraf” seçmesi de pekala mümkün olabilir. Fakat bazı etik değerler de vardır. Konuyla o anda alakası olmayan insanları alakasız bir şekilde suçlama dolu haberlerinize meze yapamazsınız, bu iş o kadar da kolay değil, olmamalı.

Taraf gazetesinin kendisini “alternatif” bir noktada konumlandırdığı aşikar. Politik olarak alternatif sağ mı alternatif sol mu? Buna okuyucuları ve tarih karar versin. Lâkin içini doldurdukları en büyük alanın “alternatif cehalet” olduğu da ortada. Anaakım medyanın yüz vermediği konulara eğiliyorlar, bunu yaparken de büyük basın kuruluşlarının kendi alanlarında sergilediği bilgisizliği, başka bir şekilde, daha sofistike bir halde sergiliyorlar.1

Nereden bakarsanız bakın, bir başarı hikayesi bu da. Her şeyin pazarlamadan geçtiği bir çağda, onlar da oyunu kurallarına göre oynayıp isim yapıyorlar. Peki ileride nasıl hatırlanacaklar?

Mesele dönüp dolaşıp ünlü bir Rus yazarın sözüne geliyor. Tanıyacaksınız, Anna Tolstoy Karenina. Ne demişti ünlü eserinde: “Bütün iyi gazeteler birbirinden farklıdır, bütün kötü gazeteler ise birbirine benzer…”

Yoksa öyle bir yazar ve öyle bir söz yok mu? Bilmiyorum, bilemiyorum. Cehaletin tarafından sevgilerle…

  1. Gazeteye geçmişten bugüne hizmet etmiş değerleri kalemleri elbette tenzih ederim. Bu gazete, spor sayfaları bağlamında, zamanında hiçbir yerde rastlamayacağınız yazılara da yer vermişti. []