Skip to content

Fransa Bisiklet Turu Nasıl Kazanılır?

Vincenzo Nibali 2014 Fransa Bisiklet Turu'nu nasıl kazandı?

Bazı hikâyeler bizi terk etmiyor. Sürekli geri dönerken buluyoruz kendimizi. 1989 Fransa Bisiklet Turu da onlardan biri. O sene takımı ile baştan sona yarışı domine eden, dağlarda istediği avantajı yakalayan Laurent Fignon son güne lider girer. İkinci sıradaki Greg LeMond ile arasında 50 saniye vardır ve geriye Paris’te yapılacak olan 24.5 kilometrelik zamana karşı etabı kalmıştır.

Bugünlerde Tinkoff-Saxo’nun başında olan eski bisikletçi Bjarne Riis, 2012 yılında piyasaya çıkan otobiyografisinde son gün öncesi Fignon’un takımındaki herkesin ne kadar rahat olduğunu anlatır. Danimarkalı bisikletçi de o dönemde Fignon’un domestiklerinden biridir ve takım olarak o sabah çok farklı bir şekilde uyandıklarını anlatır. Fransa Bisiklet Turu’nu şampiyon bitiren bisikletçiye verilen para herkesin aklındadır zira geleneğe göre kazanan isim bu parayı ekibi içinde bölüştürecektir. Bana ne kadar düşecek? Bayram harçlığı gibi kafalarda bu soru vardır.

O gün gelip çatar. Şimdilerde Eurosport yorumcusu olan Greg LeMond’un kafasında farklı bir plan vardır. Triatlonda kullanılan özel, aerodinamik zamana karşı bisikletlerinden birini kullanmaya karar verir. Riis otobiyografisinde bu gerçeğin kendi takımları tarafından da çok yakından takip edildiğini söyler. Systeme-U’nun o dönemki patronu Cyrille Guimard aynı saatlerde Laurent Fignon’un yanına gelir ve benzer bir bisikleti kullanmak isteyip istemediğini sorar. Fransız liderin yanıtı olumsuzdur. O zamana kadar alıştığı ve onu başarılı kılan yolla kazanmak istediğini, son gün böyle bir farklı bir bisiklete binmek istemediğini söyler.

Bisikletle ve spor tarihiyle ilgiliyseniz hikâyenin gerisini biliyorsunuz. İkili son bölümde parkura çıkarlar. Greg LeMond ilk kilometreden itibaren farkını hissettirir ve kimilerine göre imkânsız sayılabilecek farkı kapatır. Fignon kaybeder, 1989 Fransa Bisiklet Turu şampiyonu Greg LeMond olur. İkili o sene bize Fransa Bisiklet Turu’nun nasıl kazanılacağı hakkında güzel bir ders verir. 2014 Fransa Bisiklet Turu sona yaklaşırken müfredatı yenileme zamanı. Bazen bir seçim, göz açıp kapayıncaya kadar yapılan bir hamle, sabah verilen akıllıca bir karar her şeyi değiştirir.

Greg LeMond

2014 Fransa Bisiklet Turu başladığında bisiklet hakkında yazıp çizen herkes Chris Froome ile Alberto Contador arasındaki mücadeleye dikkat çekiyordu. Bu ikili dışındaki adaylar sayılırken Vincenzo Nibali’nin adı veriliyor, Astana’nın İtalyan bisikletçisi podyum adaylarından biri olarak yazılıyordu. O günlerde kimse Froome ve Contador’un kazalar ve sakatlıklar sonrası yarışı terk edeceğini düşünmüyordu elbette. Britanyalı beşinci etapta gitti, Contador ise ondan birkaç gün sonra ilk tırmanış etabında kaza yaptı ve Fransa Bisiklet Turu’nu bıraktı. Meydan Vincenzo Nibali’ye kalmıştı artık ve o da yavaş yavaş rakipleri ile arasındaki farkı açarak sarı mayoya abone oldu.

Bundan yıllar sonra 2014 Fransa Bisiklet Turu’na bakan biri bu sakatlıkların ve kazaların damga vurduğu bir yarış görebilir. Contador ve Froome’un kazaları olmasa Nibali’nin bu yıl kazanmayacağını söyleyebilir. Oysa bu, 1989 gibi, yarışa ve bisiklete bakışımızın bazen aslında ne kadar yanlış olabileceğini ortaya koyuyor. Ufak detaylar bazen sandığımızdan daha etkili olabiliyor.

Beşinci etabı hatırlıyor musunuz? Kuzey Fransa’da, bahar klasiklerinin en ünlü yarışı Paris-Roubaix’nin yapıldığı, arnavut kaldırımlarıyla döşeli yollarda yapılacaktı ve ilk hafta yağan yağmur her şeyi daha berbat bir hâle getirmişti. Belki Paris-Roubaix kadar ağır bir yarış değildi, zorluk anlamında yarısı bile olmayacaktı fakat yine de herkesin yüreği ağzındaydı. Nibali ve Contador kariyerlerinde hiç Paris-Roubaix’ye katılmamıştı. Froome ise bu deneyimi 2009’da Barloworld ile yarışırken yaşamış, başarısız da olsa o sene kuzeyin cehennemiyle tanışma fırsatı bulmuştu.

Etap başladı ve ilk kilometreden itibaren Astana takım olarak müthiş yarıştı. Team SKY lideri Froome’u korumak konusunda sınıfta kalırken, Contador takımı Tinkoff-Saxo ile birlikte öne tutunmaya çalışıyordu. Kameraların çekmediği noktada Froome kaza yaptı, yere düştü ve bir daha bisikletine dönemedi. 2013 Fransa Bisiklet Turu şampiyonu 2014’te dağları göremeden yarışa veda etti. Contador ise yağmurda ve zorlu zeminde müthiş giden Vincenzo Nibali’yi takip etmeye çalışıyordu. İtalyan Nibali rakiplerinin ona çare bulamadığı Sheffield’daki ikinci etapta öne çıkmış, rakiplerini beklemediği yerden vurmuştu. Şimdi ise farklı bir yolda aynı senaryoyu tekrarlıyordu.

İlk farkı Britanya’da, ikincisini Kuzey Fransa’da birbirinden farklı iki günde yaratmıştı. Üçüncüsü için dağları bekliyordu. İlk tırmanış etabında şanssız bir kaza ile yarış dışı kalan Contador hesapları iyice değiştirmişti. Vincenzo Nibali ciddi sayılabilecek bir zamanla öndeydi ve artık yarıştaki en iyi tırmanışçı hâline gelmişti. Önce Alpler, sonra Pireneler zirveyi perçinlemesine yardım etti. Lâkin bu yazının konusu olan ve Nibali’nin dördüncü kez fark yarattığı an, dağlarda gelmemişti. Çok başka bir etapta, bir düzlükte gelmişti ve göz açıp kapayıncaya kadar bitmişti.

15. etabın üç haftalık tura damga vurması beklenmiyordu. Düz bir parkurda geçilecekti ve genel klasmana etki etmesi düşük bir ihtimaldi. Günün galibinin kaçış grubu ya da sprinterler olacağı düşünülüyordu. Fakat Nimes’de o sabah şiddetini arttıran rüzgar bisikletçileri endişelendiriyordu. Çapraz rüzgarların pelotonu dağıtabileceği, genel klasman iddialıları arasında fark yaratabileceği bekleniyordu. Tejay Van Garderen liderliğinde yarışa gelen ve Amerikalı bisikletçinin önderliğinde podyuma çıkmak isteyen BMC rüzgarın iyice hızını arttırdığı bir anda öne geldi. Grubu bölmeye çalışıyorlardı ve takım olarak müthiş bir atak yapmışlardı. Peki Nibali nasıl cevap verdi? Beraber izleyelim.1

nibali-bridge

Ne dersiniz? O an çapraz rüzgarlar biraz daha etkili olsa peloton bölünebilirdi ve Vincenzo Nibali sadece bu muazzam içgüdüsüyle bile yarıştaki liderliğini perçinleyebilirdi. Rakiplerinin ondan zaman çalmayı deneyeceği bir günde sadece bu hissiyatı yüzünden bile fark atabilirdi. Öne kaçan BMC’yi gördü, anında kararını verdi ve uyguladı. Birkaç saniye. Göz açıp kapayıncaya kadar bitti ve o an televizyona bakmayanların bundan haberi olmadı. Dağlarda yapılan büyük ataklardan biri değildi, ertesi gün gazetelere manşet de olmayacaktı. Lâkin İtalyan bisikletçi bu anla farkını yaratmıştı.

Fransa Bisiklet Turu dağlarda kazanılır. Hepimizin yarışa dair hissiyatı budur. Her sene parkur açıklandığında dağ etaplarına bakar, tırmanış finişlerini kaçırmamak üzere ajandamıza not ederiz. Oysa bisiklet tarihi dağlarda kazanılmayan yıllarla dolu. İster Jan Janssen’in son gün aldığı 1968’e bakın, ister 1989’a dönün. Fransa Bisiklet Turu size sırrını veriyor.

Contador ve Froome yarışta olsaydı ne olurdu? Bunu asla bilemeyeceğiz. Lâkin bu, Vincenzo Nibali’nin başarısını küçültür mü? Hiç sanmıyorum. Elimizdeki tek veri ikisinin de yarışta olduğu ilk hafta ve İtalyan bisikletçi orada da üstünlüğünü göstermişti. İkinci etaptan itibaren alışıldık yollardan gitmeyi tercih etmedi. Bernard Hinault’nun dediği gibi arnavut kaldırımları, yağmur, rüzgar, çamur mazeret değil. Fransa Bisiklet Turu’nu kazanmak istiyorsanız komple bir bisikletçi olmalısınız. Nibali o bisikletçilerden biri ve bize kazanmanın sadece dağlardan geçmediğini gösteriyor. Bir sonraki çapraz rüzgarda gözlerinizi televizyona dikin. Nibali’nin birkaç saniyelik sihriyle karşılaşabilirsiniz.

  1. Gif’in kaynağı Peloton Magazine. []