Tahtada isimlerinin üzeri kapatılmış iki oyuncu var. İlkinin fiziği NBA’de onun pozisyonunda oynayanlarla az çok başa çıkabilecek gibi görünüyor. Kolejde şimdiye kadar karşısına çıkanlar ise kolay lokma. Üniversitedeki üçüncü senesini 18 sayı – 12 ribaund gibi parlak ortalamalarla tamamlayıp takımı NCAA Finali’ne taşımış. İsim yapmış bir koçun elinden geçmiş ve sicili temiz duruyor. Arkadaki ekranda dönen görüntülerde skor üretmekte oldukça rahat bir ribaund canavarı var.
Diğer isim kolejde bir yıl geçirip lige atlama hevesinde. Bir seneyi okumak zorunda olmasa muhtemelen liseden direkt geçiş yapmayı denerdi. Zamane çocuklarından. Onun boyutlarındaki adamlardan daha önce hiç görmediğimiz şeyleri yapabiliyor. Şehrin üzerinde zıplayarak dolaşabilen bir gökdelen gibi. Kolejdeki rakiplerinin çoğuna tepeden bakmasına rağmen istatistik kağıtlarına yansıyanlar gözünüze çarpmayacak kadar sıradan. Hava harekatının fazla olmadığı bir günde kendisini izlemeye başladıysanız ya rakip uzunu ayak çabukluğuyla geçmeye çalışırken yaptığı utanç verici bir top kaybında ya da faul çizgisine geldiğinde televizyonu kapatmak isteyeceksiniz. Turnuvada ilk turdan ötesini göremediğini söylememe gerek var mı?
Bundan iki sene önce, 28 Haziran gecesi, saat beşinci sıradaki Sacramento Kings için geri saymaya başladığında önlerinde benzer bir tahta vardı. Seçenekleri daha fazlaydı belki ama uzun arıyorlarsa tercihlerini ikili arasında yapacaklardı. Tehlikesiz seçime gitmek istediler ve David Stern’e Thomas Robinson’ın ismi iletildi. Yanıldılar.
Robinson ligde geçirdiği iki senede üç farklı takımın formasını giydi bile. Henüz ilk beş çıktığı maç olmadı. Andre Drummond ise geçen sezon Detroit formasıyla oynadığı 81 maça da ilk beşte başladı. Her gece günün en iyi oyunlarında izleyeceğimiz bir iki numarası vardı. Sabah boxscorelara göz atarken onun sırasında yazan yirmili ribaund sayılarına inanabilmek için iki kez kontrol etmek durumunda kaldık. Sene sonunda da birkaç istatistik kategorisinde birden ligin zirvesindeki grupta yer alıyordu. Belli ki Pistons yanılmadı.
Pistons ya Drummond’in kolejdeki ortamını daha doğru çözümleyebilmişti ya da sadece dokuzuncu sırada risk almak makul diye düşündüler. Biz hikayenin devamı için ilkinin yaşandığını varsayalım. Sacramento ekibinin göremediği bir şeyler vardı.
Thomas Robinson’ın Kansas kariyeri boyunca uzun partneri Jeff Withey’di. Robinson’ın en büyük patlamayı yaptığı sene 3.6 blok ortalaması tutturmuş, çemberi harika savunan 2.13’lük bir pivot. Aynı zamanda neredeyse üçlük çizgisine varan menziliyle Robinson’ı birebirde süpüreceği rakipleriyle baş başa bırakabiliyor. Bill Self’in bu iki uzunun etrafına yerleştirdiği şut tehtidi olan üç parça da eşitsizliğe dahil olunca boyalı alan tamamen T-Rob’a emanet ediliyor. O da en sevdiği ve en iyi yaptığı işlerle sayı üretiyor. Fakat orta mesafe atamıyor, yapılı uzunlarla sırtı dönük oynayamıyor ve Kentucky gibi NBA fiziğine yakın oyunculardan kurulu beşlerle karşılaştığında arkadaşlarına pozisyon hazırlayamıyor. Savunmada eksiklerini kapatan Withey’e de epey şükran borçlu.
Drummond ise UConn’da geçirdiği tek sezonda, boyalı alan dışında topu eline aldığında bomba sanan uzunlardan Alex Oriakhi ile oynamak zorundaydı. Kemba Walker’ın gidişiyle bayrağı devralmaya çalışan Shabazz Napier o günlerde henüz kendi şutundan fazlasını önemsemiyordu. Pas vermeyi bilmeyen bir guard, boyalı alanı kapatan rakiplere karşı çözümü olmayan bir uzun rotasyonu ve sağlık sorunlarından paçasını kurtaramayan Jim Calhoun’la birlikte kötü akademik kayıtlar yüzünden gelecek yıl turnuvaya gidemeyecek bir programdaydı Andre Drummond. Resmin büyük kısmını gözden kaçırıp oyuncunun iş ahlakını ve oyuna duyduğu sevgiyi sorgulamaya başladı benim de dahil olduğum bir grup. Detroit’te, hiçbiri en üst kalitede olmasa da pas verebilen oyun kurucularla, şut atabilen uzunlarla oynuyor ve muhteşem fiziğiyle durdurulamaz görünüyor.
İki sene önce gözden kaçanlar bunlardı. Bir oyuncuyu analiz ederken birlikte oynadığı takım arkadaşlarını ve bulunduğu ortamı denklemin dışında bırakmak sizi bambaşka ve çoğu zaman doğru olmayan bir yere götürüyor.
Takımın oynayacağı basketbolu oyun kurucunuzdan çok dört numaranız belirliyor artık. Eski tip bir uzunla güçlü boyalı alan oyunları mı? Yoksa rakibin alan paylaşımını dağıtan mobil ve şutör bir uzun mu? Ya da sahte dört numaralarla koş koş mu? Uzun tipiniz oyununuzu bu kadar etkiliyorken NBA’e geçişi en zor tahmin edilebilir pozisyona bir oyuncu seçmeden önce iki kere düşünmek gerek.
Benim ikiden fazla kere düşünerek 2014 sınıfından çıkardığım liste aşağıda. Jabari Parker, dört numaradan bolca süre çalacak olsa da kısa forvet pozisyonunda kaldı. Kyle Anderson’ı da oraya geçirmek daha doğru olacaktı belki ama listeyi renklendirmek için burada.
Noah Vonleh’in yolu Hoosiers diyarına düştüğünde Cody Zeller ve Victor Oladipo ikilisi NBA yollarındaydı. O kadar problemli bir ortama gelmese de etrafında kurulu ekibin dış şutlarla oyunu açamaması talihsizliğini o da yaşadı. Birlikte oynadığı kısaların yayın gerisindeki beceriksizliğine güvenip boyalı alanı kapatan rakiplere karşı topu alıp dışarı çıkan yine kendisi oldu. Sezon boyu sadece 33 kez denese de takımın en yüksek yüzdeyle üçlük atan oyuncusu Noah’dı. Fırsat bulduğu anlarda boyalı alandan da iki eliyle de epey rahat görünüyor.
Biraz ince fiziği ve 2.24’lük korkunç kanat genişliğiyle, basketbol topuyla ilk münasebeti ergenlikten sonra olmuş, hücumu ham uzunlara benzese de yaptığı işler hiç öyle değil. Jalen Rose ve Bill Simmons’ın sohbetlerinde bir ara sık sık bahsettikleri bir mevzu vardı. Uzun oyuncuları izleyen ekiplerin ilk dikkat ettiği şeyin sahayı ne kadar rahat koştuğu olduğunu söylüyordu Rose. Taşımak zorunda oldukları bedenden dolayı uzun oyuncuların hareketlerinde bir eğretilik olabiliyor. Rose’a göre genel menajerlerin kaliteli uzun tanımında bu garipliklere yer yok. Noah da bu tanımın sınırladığı çizgileri sahayı topla koşarken bile hiç aşmıyor.
Kawhi Leonard’ı kıskandıran elleriyle oyunun diğer tarafında da en az hücumdaki kadar etkileyici. O kocaman ellerden kaçacak bir ribaundu bekliyorsanız çok şanslı olmanız gerekli. Onun savunduğu bir pota altında topu çembere gönderecek bir boşluk arıyorsanız da…
Jim Boeheim sınıfının en iyi freshmanı olarak tanımlıyordu Noah Vonleh’yı. Kendi şutunu yaratabilen, savunmada işini hiç aksatmayan, iyi ribaundcu ve şut menzili geniş bir uzun için Boeheim’ın haksız olduğunu söylemek güç. Oyununa tam olarak oturmayan bir takımdaki rakamlarına takılmadan, ne yaptığından çok nasıl yaptığını hatırlayarak sınıfının dört numaralar listesinde tepeye yazıyorum ben de kendisini.
Kupon: Orlando’nun Embiid’in1 sağlık durumuna ne kadar ikna olduğuna bağlı olarak dördüncü sıraya kadar tırmanabilir Noah. Daha yukarısı için yanlış sınıfla drafte giriyor.
Çorba: Chris Bosh, Horace Grant2
Televizyonda denk geldiğiniz rastgele bir maçta Noah Vonleh’nin gözünüze çarpabilmesi için gerçekten dikkatli bir izleyici olmanız gerekiyor. Gözleriniz Twitter timelinei ve ekran arasında gidip geliyorken bir şeyler atıştırıyorsanız o maçtan hatırlayacağınız tek isim Julius Randle olacak. Kentucky hücumdayken gözleriniz televizyon ekranında: Randle pota altında birebir oynuyor, kalçasını harika kullandı, kolay bir sayı. İsmine dikkat bile etmediğiniz bir okul beyaz guardıyla hücumda şu anda, Twitter’da yeni bir şeyler var mı? İnan’dan Kolombiya’yı öven bir yazı olması gerek oralarda… Bilmediğimiz kolejin topu yere vuramayan üç numarasından bir tuğla, Kentucky’nin iri çocukları hücuma çıkacak. Randle harika çekti ribaundı, sahayı da iyi koşuyor. Yaşıtı gibi durmayan uzun çocuğu yine sırtına aldı. Bir iki ayak oyunu ve yine basit bir sayı. Diğerlerine göre fazla hünerli.
Pürdikkat izlemediğiniz bir Kentucky maçından sonra Randle’ın mock draftlerde ilk beşte gösterilmemesi çok aklınıza yatmayacak. Fakat çok iyi yaptığı işlerle birlikte getirdiği dev soru işaretleri var. 2014 sınıfında NBA’e en hazır vücuda sahip olan oyuncu belki de. Kulağa iyi bir şey gibi geliyor. Kolejde karşılaştığı rakiplerin çoğuna karşı fiziki avantaja sahip olan taraf olduğunu bir an için unutursak. İzlediğimiz safi yetenek miydi yoksa fiziksel bir taciz mi?
Ligde ezemediği rakiplerle karşılaştığında, kolejde halini hatrını pek sormadığı dostu, dış şutunun kapısını çalmak zorunda kalacak. Alacağı tepki ters olursa fark yaratabileceği alan kalacak mı?
Twitter’a göz atarken kaçırdığınız anlarada Randle’ın oyunun savunma tarafında yaptıklarına dair pek bir şey kaçırmadınız. Ama bu maalesef sevinilecek bir şey değil. O sırada gözü ekranda olan bir scoutın Randle’i şecerken boğuşması gereken dev bir soru işareti daha.
Tüm bu muallak noktalar, kolejde geçirdikleri bir senede Noah Vonleh’ye göre çok daha oturaklı bir oyuna sahip gibi görünse de Randle’ın tavanını alçaltıyor. Yine de sahip olduğu yeteneklere fazlasını eklemeden bile kaliteli bir uzun olabilir.
Kupon: Sürpriz olarak Orlando’nun dördüncü sırada düşündüğü uzun grubuna sızabilir. Makul olan yedinci sıradan Lakers gibi görünüyor ama onlar da sakatlık endişeleriyle pas geçerlerse birkaç sıra daha geriler. Sixers şu anda toplayabildiği kadar yeteneği takıma doldurmak zorunda. Onuncu sırada kucaklarında Julius Randle bulmuşlarsa belalarını aramasınlar.
Çorba: David Lee, Zach Randolph
Drafte girerken sahip olabileceğiniz en kötü sıfatlardan biri tweener. Ancak atletizminiz Blake Griffin’le karşılaştırılırken savunmanızdan bahsederken de Shaw Marion lafları geçiyorsa o sıfatı unutturup böyle kaliteli bir draft sınıfında bile tepedekilere kafa tutabilirsiniz. Yoksa kimse iki pozisyon arasında kaybolup gitme tehlikesi olan bir genç için değerli bir draft hakkını kullanmaz.3
Aaron Gordon topa fazla dokunmadan maç kazandırabilen özel oyunculardan. Muhteşem atletizmiyle uzanamayacağı nokta, kapatamayacağı delik yok. Beş pozisyonu birden savunabilmesi Shawn Marion benzetmelerinin referansı. Süper yetenekleri olan bir canavar sahaya salınmış gibi adeta, attığınız her pası adresine gitmeden hemen önce Gordon’ın eli kesebilir. İkili oyunları değişerek savunmayı seven koçların joker oyuncularından.
Savunmadan hücuma geçiş ise Blake Griffin karşılaştırmalarının kaynağı. Savunmada kazanılan bir toptan sonra guardını araması gerekmiyor, tek başına atağa kalkarken sahada garip görünen hiçbir şey yok. Birkaç saniye sonra çemberin içine vuracağı alley-oop için gözüne kestirdiği bir koridor var bile. Hücumda ekmeğini bu anlardan yemek zorunda çünkü reperetuarı biraz kısıtlı.
Sizin için her gece çıkıp 20 sayı atan bir yıldıza dönüşmeyecek Aaron Gordon. Fakat zor zamanlarda aradığınız ekstra enerji hep ondan gelecek. Yıldızınız sakatlandığında ya da farklı beşler denemek durumunda kaldığınızda elinizde Gordon varsa içiniz rahat olabilir.
Kupon: Forvet pozisyonları arasında kalması ve hemen hemen hiç katkı alamadığı dış şutu üst sıralarda düşünülmesine mani oluyor. Utah’ın elindeki uzun portföyüne pek uymuyor. Draft gecesine kadar Kevin Love için bir hamle yapmamış olurlarsa altıncı sıradan Boston Celtics’in Gordon’ı gözüne kestirmiş olması muhtemel. Ama bu seçim hakkı takas paketinde yer alabilir. Öyle bir durumda onuncu sırada Sixers’tan sekmez.
Çorba: Shawn Marion, Kenneth Faried
Amerikalılar’ın Dario Saric’le tanışıklığı 2011 Nike Hoop Summit’e uzanıyor. Hemen ertesi sene gelen 13 sayı, 14 ribaund ve 5 asistliklik maç ise daha yakından tanımak için ilk adımlar oluyor. 2014 NBA Finalleri’nde Popovich’in Boris Diaw ile harikalar yarattığını gördükçe de Saric için daha fazla heyecanlanıyorlar. Kötü haber; en az iki sene daha NBA’de olmayacak. Hayır, sizin için iyi haber; muhtemelen Anadolu Efes formasıyla geçecek o iki seneyi çok daha yakından takip edeceksiniz.
Bu yaşında bile atarken zorlanacağı bir pas yokmuş gibi hissetiğiniz anlar oluyor. Topla hareketinin de ne kadar rahat olduğunu gözlemledikten sonra hücumda dönüşeceği canvardan çekinmeye başlıyorsunuz.
Point forvetlerin potansiyel sorunlarından en büyüğü savunmada dört numara pozisyonunun kalıbını dolduramamaları. Saric’in ribaund yetileri ve geri adım atmayan yapısıyla herkesle başa çıkabileceğinden emin olabilirsiniz. Ama en iki yıl daha Avrupa’da olacağından ve o iki sene, Saric için henüz büyüme dönemine denk geldiğinden fiziği hakkında endişelenmenize şu an için gerek yok.
Kupon: Uluslararası scoutingi epey kapsamlı olan Nuggets’ın 11. sıradaki seçim hakkı en iyi senaryo olur Saric için. Anadolu Efes haberi ortaya çıkmadan önce oldukça da makul bir seçenekti. Fakat yeni kontratında NBA çıkışının ikinci yılın sonunda oluşu bu durumu etkileyebilir. Biraz daha alt sıralardan Celtics ya da Raptors olası geliyor.
Çorba: Dejan Bodiroga, Toni Kukoc
NBA’e geçişi hakkında endişelenmeyelim, hareketli bir uzun olsun, dış şutu da eksik olmasın, savunmadan ve ribaund mücadelelerinden kaçmasın diyorsanız; atacağı üçlükleri de hediye ederek size Adreian Payne’li bir paket yapabiliriz. Sınıfın arşidüklerinden ve NBA’de çıkacağı maçlar Michingan State formasıyla çıktıklarından hiç farklı olmayacak. Dış şutları çaylak duvarına toslamayacak sayılı oyuncudan biri. Tom Izzo’yla dört yıl geçirmiş birinden bahsediyoruz.
Chicago’nun Taj Gibson’dan aldığı katkıyı Payne’den de almak mümkün, tabii 23 yaşında ve tavanı bizim evin tavanından daha alçak olan bir oyuncuyu draft etmekten çekinmiyorsanız.
Kupon: Uzun vadeli yatırımdan çok yakın zamanda katkı bekleyen takımlardan Chicago’nun iki seçiminden birisi Payne’e dönüşebilir. Onlar es geçerse ben Thunder’a yakıştırıyorum.
Çorba: Rasheed Wallace, Markieff Morris
Bu kadar derin bir draft sınıfının en iyi pasörü, Andre Miller’a rahmet okutacak bir yavaşlıkta ve umulmadık bir fiziğe bürünmüş şekilde karşımızda olabilir. 2014’ün zengin yetenek havuzunda oyun kuruculara çok yer kalmadığını kabul etmek gerek ama Kyle Anderson’ın çok özel yeteneklerine ve saha görüşüne hakettiği saygıyı gösterdikten sonra…
Birden fazla pozisyonu oynayabiliyor ama hepsinin savunmasında büyük sıkıntıları var. Kimine göre yavaş kimine göre güçsüz kalıyor. İyi ribaundcu ve harika bir yönetmen olsa da bu kadar kısıtlı bir görev tanımıyla lige geçişi beni de meraklandırıyor.
Kupon: Spurs’te Diaw ile çalışan Budenholzer’ın benzer bir rol için Kyle Anderson’ı gözüne kestirdiği yazılıyor. Eğer şanslıysa 15. sırada Hawks’ın karşısına yazılır ve böyle bir draftte lotaryanın hemen ardından seçilmek büyük başarı olur. O sırayı ıskalarsa bir süre serbest düşüş izleyebiliriz ama Saric’in iki sene daha Avrupa’da takılacak olması Anderson’ın sırasını da etkileyebilir.
Çorba: Boris Diaw, Luke Walton
LeBron James’le takım arkadaşı olma ihtimali ve NBA düşleriyle Miami workoutuna doğru ilerlerken sol taraftan gelen araç bir anda her şeyi kararttı. Çarpmanın olduğu tarafta emniyet kemerini takmadan oturan Jarnell Stokes koluyla başını cama çarpmaktan korumaya çalışıyordu. Kazanın ardından sessizlik çöktüğünde etrafındaki kan gölünü farketti. Basketbol kariyerinin bittiğinden emindi. NBA’e atacağı ilk adımı kaçıracak olmayı kabullenemiyordu. Henüz yürüyebileceğini bile düşünemiyorken Miami’ye gitmek istediğini söyledi.
Jarnell Stokes o gün Miami’ye ulaşamadı fakat kaza korktuğu kadar kötü sonuçlar doğurmadı. O güne dair hatırladığı şeyler çok kısıtlı ama hala ilk turun sonlarına sızabilmek için NBA takımlarıyla görüşüp çalışmalar ayarlıyor.
Pozisyonuna göre nispeten kısa kalan fiziği farklı bir yeteneğini keskinleştirmiş. Çoğu zaman kendisinden uzun oyuncuların üzerinden sayı bulması gerektiğinden ekmeğini hücum ribaundlarından kazanabileceğinin farkına varmış. Ülkenin en iyi hücum ribaundcularından biri ve kalabalık içinden şaşırtıcı derecede rahat sayılar çıkarıyor. Uzun rakiplerine karşı silahı gücü ve harika parmak hassasiyeti.
Kupon: Ribaundları temizleyip sağlam duracak bir yedek uzun bakan takımların 20. sıradan sonrası için tercihlerinden biri olabilir. Memphis, Houston ya da Miami ilk turdaki seçenekler.
Çorba: Brandon Bass, DeJuan Blair
McGary’i çoğumuz 2013 NCAA Turnuvası’nda, Shaka Smart’ın VCU’daki başarısının ardındaki sistemi, havoc savunmasını yıkılmaz perdeleriyle darmadağın ederken tanıdık. İkinci turda VCU’yu elediler ve finale kadar arkalarına bakmadılar. Finalde Rick Pitino, Trey Burke ve arkadaşlarını durdurdu. Michigan’daki ilk yılında harika bir turnuva geçirdikten sonra, McGary tek senede NBA’e sıçramayı düşünmeye başladı. Fakat Burke ve Hardaway ikilisi ayrılırken Robinson ve McGary okulda kalmayı tercih ettiler ve hikayenin devamı 2013 turnuvası kadar güzel geçmedi.
Kampüsteki ikinci sezonunun neredeyse tamamını bel sakatlıkları yüzünden parkeden uzak geçirdi. Nisan 2014’te marijuana için yapılan test pozitif çıkınca, gelecek sezonu kenarda geçirmek yerine drafte girmeye karar verdi.
Şu anda tekrarlayan bel sakatlıkları ve kirli siciliyle 2013’teki popülerliğinden çok uzakta olsa da enerjisinden ve gücünden bir şey kaybetmediyse herhangi bir takımın benchinde kendisine yer açacaktır. Yeter ki ilk şansı verin.
Kupon: Birinci turun sonlarında, kenardan gelecek kuvvetli – ve henüz Tyler Hansbrough kadar aklını yitirmemiş – bir energy guy arayan takımların hepsi McGary’i düşünecektir. Terrence Jones’un arkasına farklı bir model uzun arayan Rockets’ın tercihi olabilir.
Çorba: JJ Hickson, Nick Collison
Liseden koleje geçişte sınıfının gözde yeteneklerinden biriydi. O zamanlar, North Carolina’da geçireceği bir ya da iki seneden sonra lotarya seçimi olması beklenirken şimdi NBA’de forma bulması neredeyse imkansız. Okuldaki ilk senesi Harrison Barnes, John Henson ve Tyler Zeller’ın arkasında geçti. Onlar mezun olduktan sonra bir adım bile ileri atamadı McAdoo. En azından patlamayı ateşleyebilecek yetenek kırıntılarının oralarda bir yerlerde olduğunu biliyoruz. Atlet, iyi ribaundcu ve doğru ellerde iyi bir hücumcuya dönebilecek bir potansiyel.
Kupon: İkinci turun sonlarında sürpriz arayanlara…
Çorba: Tyrus Thomas
Not 1: Bu listede ilk turun sonlarından seçilmesi muhtemel İsviçreli Clint Capela da var aslında. Chalon’da kendisini hiç izleme fırsatım olmadığı gibi hakkında yazılanlara ve videolara da fazla göz atamadım. Fransa’dan çıkan iki yüzüncü atletik uzun gibi görünse de hakkında atıp tutmak yerine pas geçiyorum.
Not 2: Profil yazmak için biraz geç kaldığımdan böyle bir işe girişmiştim. Amaç sınıfı pozisyonlara göre gruplayıp daha kısa paragraflarla oyuncuları özetlemekti. Ama her paragraf birer profile evrilip yirmi bin vuruşa yanaştı yazı. Sabredip okuyanlara teşekkür.
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane