Siyasetle, ülkeyle, gündelik tartışmalarla kafayı çizdiğimiz bir sezon geride kaldı. Tapelerden, kavgalardan, her gün başka bir yerden gelen kötü haberlerden fırsat bulup NBA”e hiç bakamadığımız oldu, bazen de tam tersine o yoğun tempodan kaçmak için Kevin Durant”in bir performansına sığındık, Phoenix Suns”ın seçim barajını aşıp aşamayacağını tahmin etmeye çalıştık. Bazen saha dışı meselelere girdik. David Stern diktatör müydü değil miydi? Adam Silver emanetçi başkan mı olacak yoksa koşan, terleyen bir NBA patronu mu? Bütün bunları günlük sohbetlerimize katmaya çalıştık. Yol boyunca birçok şey oldu. Anlatsak kitap olur diyeceğiz, onu diyenler hiçbir zaman kitap yazmıyor. Bir yerden başlamak lâzım. NBA”de sezonun ödüllerini böyle dağıttık, kimisi caps lock”u bozduğu için küçük yazdı, kimisi caps lock ile seneler önce selamı sabahı kesmişti. Okuyun, severseniz söyleyin.
Alp Akbulut, K. Durant
Biri bu kadar iyiyken, ötekinin ondan net daha iyi olup MVP”yi alabilmesi olağan dışı bir durum hakikaten. Geçen sezon net daha iyi olan Lebron”du. Üzerinden çok aynısından Durant yaptı. Görünen o ki bir süre daha MVP bu iki adamın dışına çıkmayacak. Önümüzdeki iki sezonda da Durant”in ödülü almaya devam ederek durumu 4-3″e getireceği tahminini de araya sıkıştırayım. Ardından bir kez daha Lebron alır ve öyle biter. Lig tarihinin en iyi 5 oyuncusundan ikisini izliyoruz da farkında değil miyiz acaba?
Kevin Durant”in bu sezon ortaya koyduğu epik performansların belki en göze batanı Golden State”e attığı 54 sayıydı. 54 sayı atmak olmayacak iş değil. KD kadar hücum repertuarı geniş bir adamın 50″nin üzerine çıkmasını bekleriz. Ancak o maçla ilgili şöyle bir istatistik var: Durant maç boyunca topa yalnızca 68 kez dokunuyor ve topu elinde toplam 3 dakika 17 saniye tutuyor. Yani 54 sayı atarken oyunun ritmine tecavüz etmiyor. Efendi gibi sayısını atıyor. Büyük adam.
Sedat Koç, K. Durant
westbrook”un nerdeyse yarısını kaçırdığı bir sezonda oklahoma city”nin ligin en iyi ikinci derecesine sahip olmasının en büyük nedeni, üzerine daha fazla sorumluluk binen durant”in geçirdiği muazzam sezon. durant şu an P.3 ile 32 sayı, 7.4 ribaund, 5.5 asist ortalamalarına sahip ve tarihte, asgari olarak bu rakamları karşılayan tek performans michael jordan”ın 1989 sezonu.1 üstüste 25 ve üzerinde sayı attığı 41 maçlık seri ile michael jordan’ın rekorunu kırdı ve 13 kez de 40 sayının üzerine çıktı. james’in zaman zaman vitesi boşa alma imkanı bulduğu sezon boyunca, durant hep yüksek devirde gitti. normal sezonun artık yeni bir mvp’si var.
İnan Özdemir, K. Durant
Bisikletten örnek vererek gireceğim, lütfen küfür etmeyin. Geçen sene Fransa Bisiklet Turu”nda Team SKY”nın patronu Dave Brailsford, “Bugün yarış plânınız ne?” sorusuna şöyle yanıt vermişti: Hızlı gitmek. Kevin Durant”i izlediğimde bazen üzerine saatlerce dil döktüğümüz şeylerin ne kadar basit olduğunu tekrar tekrar anlıyorum. Eğer KD formdaysa geliyor, el üstü bir üçlük sallıyor, gidiyor. Bu kadar basit. Sabaha kadar iyi savunun, yarım metre geriden atar, yine atar. Bunu durdurmanın bir imkânı var mı? Yok, belki yavaşlatırsınız ama durdurmak imkânsıza yakın. Ödül bu sene onun. Seneye LeBron alır, sonra KD kendi MVP ambargosuna başlar; 2, 3, 4…
İsmail Şenol, K. Durant
Kavramları karıştırmamak gerek: NBA”in en iyi oyuncusu hâlâ LeBron James. Ancak Kevin Durant sezonun en iyi oyuncusu. MVP oylamasında üç kez LeBron”a kaybeden KD, bu sezonu tartışmaya yer bırakmayacak şekilde oynadı. Maç başına 39 dakika sahada kalıp 50/40/90 barajıyla flört eden KD, 5.5 ortalamayla kariyerinin asist rekorunu da kırdı. Westbrook”un bu kadar çok maç kaçırdığı dönemde OKC 59 galibiyette kaldıysa bunun tek sebebi KD. Şimdiki soru Spurs”ü geçip geçemeyeceği.
Kubilay Kahveci, K. Durant
Vücudu LeBron kadar heybetli görünmüyor ama parkedeki gölgesi en az onun kadar korkutucu artık. İkinci olmaktan sıkıldığına dair şüphelerimizin yok olması için oynuyor. LeBron”un yolundan o da geçiyor ve şu anda fiziksel sınırlarının ekonomisini yapacak kadar açık değil zihni. Çünkü son beş sezonda dört kez ödülü alan Kral”ın tahtını sallayabilecek durumda. Tarihe tanıklık ediyoruz.
Caner Eler, K. Durant
klavyemin caps lock tuşu bozuk ondan büyük harfle yazamıyorum ama durant caps lock tuşuna sahip olmadan da büyük oynanabileceğini gösterdi bu sezon. yaşım yettiği için şanslıyım, jordan”ı azgınca skor ürettiği 80″li yıllar dahil izleyebildim. abartmıyorum bu kadar zorlanmadan, topa lüzumsuz hükmetmeden, oyunu kurcalamadan skor üreten bir oyuncu görmemiş olabilirim. o formdaysa şu kişi savunabilir ya da savunurken bozabilir gibi bir cümle kurmak sanırım imkansız. üstelik ocak-şubat dönemini izleyenler, büyük konuşmamak lazım fakat, bu deneyimi bir daha ancak yine durant ile yaşayabilirler belki de. onu o dönem izlemeyenler için ise sadece üzgünüm. rakamlara girmeyeceğim ama yanına eklediği diğer üretimleri ve basketbolun şu an en iyi topçusu lebron”a aa arena”da yaptığı savunmayı da hesaba katarsak onu seçmemek tarihin hatası olur. bu arada gerçekten cl tuşum çalışmıyor. durant mi? bir de onun cl tuşuna, yani iyi bir koça sahip olduğunu düşünsenize…
Alp Akbulut, M. Carter-Williams
Benim hatırladığım en kötü çaylak sezonu Mike Miller”ın yılın çaylağı seçildiği 2000-2001 idi. Aynı bu sezon öncesinde olduğu gibi çok kötü bir draft sınıfı olduğu konuşuluyordu ve yılın çaylağı ödülünün sürpriz bir isme gitmesi kuvvetle muhtemeldi. Miller”ın tek rakibi 90″ların sonunda Türkiye”de oynamış Marc Jackson”dı. Lotarya seçimlerinin tamamı çuvallamıştı. 2013 draft sınıfı da beklentileri boşa çıkarmayarak modern zamanların en kötü ikinci çaylak topluluğunu bizlere sergiledi. Kağıtta düzgün duran tek istatistik olan 17-6-6″ın sahibi olduğu için Michael Carter-Williams desem de içim rahat değil.
Sedat Koç, M. Carter-Williams
açılış gecesinden itibaren bu ödülün, geçen sezon damian lillard ve anthony davis ikilisinde olduğu gibi, victor oladipo ile michael carter-williams arasında gidip geleceği belli olmuştu. benim için öne çıkan biri yok. mcw üstüste 26 maç kaybeden ve sıkça söylendiği gibi adeta d-league kadrosuyla oynayan amaçsız bir takımda oynadı. oladipo ise, bana göre, ligin en kötü koçlarından birinin yönetimindeydi. o yüzden ikisini de bu sene değerlendirmeme tarafındayım. mcw, bütün bireysel kategorilerde daha önde olabilir ve bu yüzden mcw’a #basgeç diyebiliriz ama savunmada oladipo’nun daha iyi bir yıl geçirdiğini de unutmayalım.
izlemekten en zevk aldığım çaylak ise giannis “bakalımdoğruyazabilecekmiyim” antetokuonmpo. sahada herşeyi yapabilen bu sempatik çocuğun hatrına, japon balıkçıların zıpkınla yunus avını andıran milwaukee maçlarını izlemek zorunda kaldık.
İnan Özdemir, V. Oladipo
Bu çaylak sınıfının ne kadar vasat olduğunu konu hakkında söz alan sanatçı arkadaşlarım benden önce belirtmiş zaten. Peki buna rağmen neden Victor Oladipo”yu seçtim? Zira sezona müthiş bir gazla giren Michael Carter-Williams”ın 15. günden sonra oynadığı oyun gerçekten de ibretlik boyutlara ulaştı. Kötü oyuncu falan demiyorum, gayet beklenmedik bir katkı yaptı, belirli bölümlerde çok iyiydi. Lâkin uzun süredir bilhassa şut konusundaki eksiklerine rağmen bu kadar kendine güvenen çok az adam gördüm. MCW yüzde 26.4 üçlük yüzdesiyle kapadı sezonu. Daha ilginç olanı atmayı hiçbir zaman bırakmaması. “Kaçır, bir daha dene, yine kaçır, daha iyi kaçır” felsefesiyle 208 üçlük denemesinde bulundu sezon boyu. Lig geneline baktığımızda ondan çok daha fazla top kullanan onlarca adam görüyoruz ama kimse bu kadar düşük bir yüzdede kalmamış, MCW benzeri rakamlara ulaşan bir Jared Sullinger var, öyle yani. Oyum kötünün iyisi Oladipo”ya…
İsmail Şenol, M. Carter-Williams
Yılın Çaylağı ödülü birisine verilmek zorunda. Oy vermemin tek sebebi bu. All-star çıkarmayacak bir çaylak sınıfında, en iyi rakamlara sahip oyuncuyu tercih ediyorum. Victor Oladipo kusura bakmasın.
Kubilay Kahveci, G. Dieng
2013 sınıfından 30 dakikanın üzerinde süre alabilen üç çaylak var: Burke, MCW ve Oladipo. Üçü de birbirinden verimsiz sezonları geride bırakıyor. Bulundukları ortamları düşündüğünüzde çocukları suçlamak çok doğru değil belki ama tünelin sonunda ışık görünmüyor. Utah”ın nispeten daha ılımlı ortamında Burke”ün diğerlerinden sıyrılacağını düşünmüştüm ama yaklaşamadı bile. Tatavaya açık bu çaylak sınıfında tepki oyum ortak sol aday Gorgui Dieng”e.
Caner Eler, M. Plumlee
çok kötü bir çaylak sınıfı sezonu olduğunu söylemek lazım baştan. belki potansiyel açısından carter-williams, oladipo, burke ilerde tutunurlar ancak büyük yıldız olmaları çok zor. ben de kötünün iyisini seçmek yerine keyif oyu vermeye karar verdim. yavaş ve atletizm eksikli nets”e kattığı güncelleme nedeniyle plumlee”ye veriyorum oyumu. çocuğun seyir zevki yüksek ve takip smaçları da cabası. geyikler”den giannis ve kurtlar”dan dieng de gelecek için asıl daha büyük potansiyel varmış intibası bırakanlardı. hele dieng”in son bir ayı var ki muazzam. ama oyum plumlee”ye.
Alp Akbulut, J. Noah
Noah”ın bu kadar dikkat çekmesinin sebebi Chicago hücumunu pivot pozisyonundan organize etmesi olsa da onun hala ana silahı savunmadır. Önceki yıllarda birkaç kez hak etmesine karşın alamadığı bu ödülü bu kez alması gerekiyor. Sezon başında kendisini DPOY ilan eden Hibbert”ın göt olmasını da ayrıca istiyorum. Sevmediğimden değil de işte play-off arifesinde sunduğu şu görüntünün bir cezası olmalı. Bir tarafta her gün kendini yırtan bir adam varken, oyunu iki aydır hayalet gibi gezinen Hibbert”a verenlerin vicdanı rahat edecek mi?2
Sedat Koç, J. Noah
ligin en iyi savunma yapan iki takımının iki uzunu arasında kaldım. sezon öncesi tahminim hibbert, sezon ilerledikçe büyük bir düşüş yaşadı ve beni tam tersine sezon ilerledikçe oyunun her iki yönünde takımın liderliğini ele alan joakim noah ile aralarında karar vermeye zorladı. yılın savunmacısı için aday gösterdiğiniz 2.18″lik bir uzunun maç başına sadece 4 savunma ribaundu alıyor olması çok iyi gözükmese de, indiana”nın ligin en iyi ribaund alan takımlarından biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor. bunda elbette george ve stephenson gibi iki iyi ribaund alan kanat oyuncusu ile oynamalarının payı da var. nba.com”un gelişmiş, afili, player tracking istatistiklerine göre hibbert”ın savunduğu oyuncular pota altında sadece A.5 ile isabet bulabiliyor. bu da maç başına en az 20 dakika süre alan bir uzunun rakibini pota altında tuttuğu en düşük yüzde. ancak, all-star arasından sonra hem indiana’nın hem de hibbert’ın düşüşünü gözardı edemeyiz. chicago ise luol deng gibi istekli bir savunmacısını kaybetmesine rağmen noah’ın, hibbert’ta istikrarlı olarak hiçbir zaman göremediğimiz, adeta nfl’deki savunma takımı kaptanları gibi davranması ve başta jimmy butler & taj gibson ikilisinin de yardımıyla sertliğini korudu.
İnan Özdemir, J. Noah
Sezonun geneline bakarsak Roy Hibbert, Indiana Pacers”ın savunma komutanlığı rolüyle muhtemelen bu ödülün sahibi olmalıydı. Lâkin hikâyenin gerisi onlar açısından pek güzel geçmedi. Son bölümde arka arkaya gelen yenilgilerden sonra medyanın da gazıyla artan “Neler oluyor bu takıma?” yazı dizileri başladı, yıldız oyunculardan görev adamlarına kadar herkes saldı, günah keçisi arama çalışmaları, teoriler, senaryolar havada uçuştu. Hibbert da her gün bu ödülden bir adım daha uzaklaştı. Belki oyuncuların dediği gibi bunların hepsi medya gazlamasıdır, belki Pacers ilk tur serileri başladığı andan itibaren eski canavar hâline dönecek. Bilemiyorum Hibbert. Bildiğim Noah”ın bu sene en azından bir ödül alması gerektiği. Şu son bölümdeki oyununa sadece “Yılın En İyi Savunmacısı” vermek hafif kalıyor. Şimdilik bununla yetineceğiz.
İsmail Şenol, J. Noah
Normal sezonun son bir aylık bölümü hiç yaşanmamış olsa, Roy Hibbert için bir-iki oy çıkabilirdi en azından. Ancak o günleri geri alamayız ve Hibbert”ın Pacers”ı formunu yeniden nasıl yakalayabileceğini düşünüyor. Noah”ın en iyi olduğu konu ikili oyun savunması. Rakip hücumu çok iyi okuyor. Perdenin ne taraftan geldiğini iyi görüyor, toplu oyuncunun hangi yöne gittiğini sezip, şutla mı yoksa çembere giderek mi bitireceğini hissediyor adeta. Onu engellemek için sahip olduğu tüm fiziki özellikleri (Çabuk ayakları, uzun kolları) doğru kullanıyor ve Tom Thibodeau”nun savunma temelli Chicago”sunun doğal lideri oluyor. Bu, sırtı dönük oyun savunmasında kötü olduğu anlamına gelmesin. Noah dünyanın en kalın oyuncusu değil, Pekoviç”lerin, Hibbert”ların arkasında durmak onun için çok kolay olmuyor elbette. Fakat özelliklerini doğru kullanmak burada da devreye giriyor. Oyun zekasıyla rakip seti iyi takip etmek, pasın nereden geldiğini iyi okumak ve erken pozisyon almak sayesinde ligin elit post-up savunmacılarından biri Noah. İletişimi kuvvetli, futboldaki sarkık liberolar gibi herkesi doğru yönlendiriyor. Sayılabilecek bambaşka özellikleriyle birlikte Noah, bu ödülü sonuna kadar hak ediyor.
Kubilay Kahveci, J. Noah
Dwight Howard”ın parke ve istatistik kağıtları üzerindeki egemenliği sona erdiğinden beri gazeteciler “Yılın En İyi Savunmacısı” ödülü için daha çok kafa yoruyor. Ve artık, iyiyi kağıt üzerinden okumanın çok zor olduğu bu alanda ödül için, savunmada oyunu değiştirilebilenlerin3 isimleri daha yüksek sesle konuşuluyor. Son iki sezonda ödülü alan Tyson Chandler ve Marc Gasol bunun güzel örnekleri. Rakamları Kwame Brown”ın “bust” diye nitelendirildiği sezonla flört eden Roy Hibbert”ın4 adı hala tartışmalarda anılıyorsa, bunu yeni akıma borçlu. Fakat o kadar da değil. Hele diğer tarafta Joakim Noah”yı izlerken hiç değil. Ödülü saha içindeki enerjisiyle Joakim”e, saha dışındaki enerjisiyle de baba Yannick Noah”ya vermek istiyorum.
Caner Eler, J. Noah
aslında geçen haftaya kadar bu ödülün hibbert”a verilmesinden yanaydım. hatta nba zamanı programında noah”ı bu sene özel bir yere koysam da ve hibbert son dönemde çok sert bir düşüşte olsa da hibbert”a ödülü vermiştim. zira sezonun ilk 3 ayını çok iyi geçirmiş ve ligin en savunmasının çember savunucusu yani asgard”ın heimdall”ı gibiydi bir nevi. rebound ortalaması düşük olsa da takımını yükseltiyordu bu alanda. o oyundayken/kenardayken istatistikleri önemliydi. ancak iyice kafa yorup bir adım geriye atıp daha geniş açıdan baktığımda sezonun genelinde istikrar, takımını sürükleme ve liderlik hususlarında ortaya koydukları açısından noah”ı öne geçerken buldum zihnimde. bir amok koşucusu gibi sezonun ikinci bölümünde gaza basıp hibbert”ı çizgide geçiyordu. noah fiziksel bazı dezavantajlarına rağmen muazzam bir çember savunucu ama asıl alameti farikası ikili oyunları savunan ve herkesin hatasını arkadan telafi eden süpürücü gibi çabukluğu, özel çabası… takımının cendereden geçtiği dönemde hibbert”ın daha da sinmesi ise asıl kritik karar noktası oldu. hibbert atına bile binmeden sadece konuşarak yayan kaçan bir kovboysa, noah bir kızıl derili kabile şefi gibi her daim takımının önünde yırtındı. “yerinde duramayan boğa” gibiydi. deng takasını çok içerlemesine ve bulls yönetiminin vefanın semt adı olduğuna kanaat getirmesine rağmen üstelik. “her salona gidişte şehirde çalışan insanları, çöpçüleri, gazete dağıtanları, hayatları için yırtınan insanları gördükten sahada onlar için oynuyorum. bu şehrin karakteri mücadele ve savaşmak üzerine, biz de sahaya yansıtıyoruz” demesi bile yeter. babası yannick de yeter. bir de bu ödül baştan da böyleydi belki ama iyice en iyi savunma yapan uzun kim sorusunu dönüştü, basketbolda müdafaanın çember ve boyalı alan savunmasıyla başlamasından mütevellit. howard bitti haydi sıra diğer uzunlarda diye seçiyoruz üç senedir. nba”in kullandığı yeni teknolojik player tracker ve gelişmiş plus-minus istatistikleriyle belki savunmayı da ölçmek mümkün ama sanki biraz kısaların da çabası harcanıyormuş hissi uyandırıyor. benden westbrook yiyici patrick beverley ve düzenli savunmacılar conley ve iguodala”ya da birer mansiyon.
Alp Akbulut, J. Crawford
Farklı bir isim yazmak için çaba sarf ettim ancak takım içinde sahip olduğu role bakarak net bir şekilde Jamal diyorum. Sayı ortalaması olarak tüm rakiplerine fark atması bir yana, en son kontrol ettiğimde dördüncü çeyrek sayılarında lig birincisiydi.
Sedat Koç, J. Crawford
jamal crawford oyunun savunma tarafına pek/hiç katkı veremese de, ondan beklenen hücum katkısını fazlasıyla verdi. bu sezon batının sıkı takımlarından portland, san antonio ve oklahoma city”ye karşı oynadığı 8 maçta ortalama G ile 23 sayı attı. sakatlıklar yüzünden ligin nerdeyse dörtte birinde ilk beş çıktı ve yine skor yükünü çekti. öyle ki per36 ortalamalarına bakarsak, 14 senelik kariyerinin en yüksek sayı ortalamasını tutturduğunu görüyoruz. crawford kazanırsa tarihte bu ödülü kazanan hem en yaşlı oyuncu hem de son 20 yılda jason terry ve dgfev online casino manu ginobili’nin ardından en yüksek sayı ortalamasıyla kazanan oyuncu olacak. hiç de fena değil.
chicago’da aldığı sürelerde oyunun her iki yönünde carlos boozer’dan çok daha iyi katkı veren taj gibson’ın da iyi bir sezon geçirdiğini söyleyebilirim. tyreke evans ve jr smith gibi diğer favoriler ise havalar ısınana kadar ortalarda pek gözükmediler.
İnan Özdemir, J. Crawford
Kariyerinin en iyi rakamlarını elde etti, Doc Rivers takımlarının oyunun içinde gazla yürüdüğü dakikalara liderlik etti, büyük maçlarda hep bir iki kritik şutun altına imzasını attı. Bu sene Crawford”dan daha iyi bir altıncı adam düşünemiyorum, aynı manyaklıkları bundan sonraki birkaç haftada bekliyorum. En azından kritik bir eşleşmede 10 metreden attığı bir üçlükle oyunun kaderini değiştirmesini istiyorum. Sırf bu yüzden uykusuz kalınır.
İsmail Şenol, M. Ginobili
Yaşadığı sürece bu ödülü başka birine vermenin gereği yok. Rakamları falan bir kenara bırakın. Manu Ginobili, kenardan gelerek oyuna en çok etki eden adam. Yarı sahada yüksek tempoya, doğru saha içi yerleşimine ve pas oyununa dayalı San Antonio hücumlarının bir İsviçre saati gibi kusursuz işlemesinin en büyük sebebi Ginobili. Rakamlarını bilmiyorum, isteyen bireysel istatistiklerine de açıp bakabilir. Ginobili”ye şuradan bakmak daha doğru olur: San Antonio Spurs”te bu sezon 60 maç5 ve ortalama 13 dakika barajını geçen 11 oyuncu var. Hiçbiri ortalama 30 dakika sahada kalmamış. Buna karşın Spurs ligin en iyi takımı… Açık ara en iyi bench”inin açık ara lideri Ginobili, bu ödülü kazanmalı. Yetmez, bu ödülün adı ilerleyen yıllarda “Ginobili Ödülü” olarak değiştirilmeli.
Kubilay Kahveci, J. Crawford
Diğer adayların isimleri değişse de Jamal Crawford çoğunlukla burada. Tam zamanlı bir altıncı adam. Bu sezonki performansı kendisini bu kategorinin LeBron James”i gibi gösteriyor.
Caner Eler, J. Crawford
morris ikizlerine toplu ödül versek onlar alırlardı belki… bu gerçek dışı ihtimal bir yana, ginobili bench komutanlığı ile başka bir evrenden katkı verdi spurs”e… ya da taj gibson sonunda kontratının hakkını verip çok iyi bir sezon geçirdi ve noah kadar bulls”u ayağa kaldıranlardandı belki ama… jamal varken ve clippers yedek kulübesi onsuz, skor anlamında kurumuş göle dönerken bu ödülü başkasına vermek zor, her ne kadar oyun tarzını çok benimseyemesem de. tek başına neredeyse bazı benchlerin tümü kadar sayı üreten bir adamdan bahsediyoruz. ayrıca tıkanmaya çok müsait clippers”ın paul dışındaki tek yaratıcısı.
Alp Akbulut, L. Stephenson
Anthony Davis şüphesiz ki en büyük çıkışı yapmış görünen adam, fakat çaylak sezonunda lige ısınamadan sakatlanmasına bağlı olarak potansiyelinin çok altında kaldığını da atlamamak lazım. Bu ödülde şaşırtma faktörü ağır basmalı sanki. Böyle bir oyuncu olacağı her halinde belli olan Davis yerine, kariyerinin gidişatıyla ve özellikle de bu sezonki oyunuyla beni hayret içerisinde bırakan Stephenson”a sıcak bakıyorum. Triple-double adedinde lig birinciliğine oynayabileceği kimsenin aklına geldi mi? Indiana”nın içerisinde bulunduğu fetret döneminin ödülleri belirlerken üzerime kabus gibi çöken psikolojik etkisine rağmen Lance babayı ayrı bir yere koyuyorum.
Sedat Koç, G. Dragic
aslında bu ödül tek bir oyuncuya değil, paket yaptırıp doğrudan phoenix suns’a gönderilebilir. eric bledsoe, gerald green, miles plumlee ve hatta markieff morris gibi farklı rollere sahip birçok oyuncu hornacek’in sisteminde büyük gelişim kaydetti ama geminin kaptanı olan dragic, iplerinin biraz gevşetilmesi halinde all-star ayarında bir sezon geçirebileceğini gösterdi ve en öne çıkan adaydı.
indiana’da oyunun her iki yönünü zaman zaman takımın en iyi oyuncusuymuş gibi oynayan lance stephenson ve rudy gay’in gönderilmesinin ardından bu sezon toronto’da çok daha tehlikeli bir skorere dönüşen demar derozan da6 aklıma gelen diğer isimler.
İnan Özdemir, G. Dragic
Maç kaybetsek mi kaybetmesek mi? Diplerde olacağı düşünülen takımlar için NBA”de en çok tartışılan konu bu oldu sezon boyu. Hatta biraz sıkıldık bu muhabbetin iki günde bir karşımıza gelmesinden. Aslında sürekli yenilen, her sene NBA”e yeni katılan üst düzey yeteneklerle kadrosunu dolduran birçok takım seneler boyu o diplerde kalmayı sürdürüyor, dipten elitliğe iki yeni gençle yükselen takım sayısı çok az ama yine de bir sürü takım bu sene yatmayı tercih etti. Phoenix Suns”ın da onlardan biri olacağı konuşuluyordu. Goran Dragic beklenmedik şekilde her şeyin seyrini değiştiren adam oldu. Rakamları boşverin, sahada getirdiği hava bile bambaşkaydı. Sonunda ne oldu? Elleri boş kaldı ancak gelecek yıllar için yatmaktan daha iyi seçeneklere sahip olduklarını anladılar. Tamam, yeni gelecek çocuklar sağlam olabilir ama kazanma kültürü diye bir şey de var. Suns bu sene bunu kazandı, bunu da Dragic”in varlığı sayesinde yaptı. Helal olsun kardeşime.
İsmail Şenol, A. Davis
Bu sezon bir değişiklik yapsak mesela, “En Çok Gelişme Gösteren Takım” diye bir ödül versek nasıl olur acaba? Gerald Green”in “gezgin zıplak” rolünden “takım yan skoreri” rolüne geçiş yapması sezonun en etkileyici hikayelerinden biriydi. Markieff Morris”in evrildiği oyuncu, Goran Dragiç”in kendine uygun sistemde yeteneklerini göstermeye başlaması… Phoenix Suns komple gelişim gösterdi ve takımda herkes bu ödülü hak edecek performanslar ortaya koydu. Ancak Slovenya”yı yazın izlemiş herhangi biri Dragiç”in performansını kişisel bir gelişim olarak algılamayabilir. Sadece doğru zamanda doğru yerde, var olan yeteneklerini daha fazla sergilemek denebilir. En çok gelişme gösteren oyuncu ödülünü, Dragiç”e hakaret olarak algılarım. O zaten böyleydi, sadece pick and roll temelli bir oyunda liderlik rolünü NBA”de ilk kez alıyor. Anthony Davis”in durumu farklı. 20.8 sayı, 10 ribaund ya da lig lideri olmasını sağlayan 2.8 blok ortalamasından söz etmeyeceğim. Her zaman potansiyel olarak konuşulan, üst seviyede o potansiyelini bir türlü gösteremeyen Davis, bu sezon “üzerine kurulan takımı şampiyon yapabilecek oyuncu” olabileceğini kanıtladı. Artık görev, etrafını doğru oyuncularla donatmakla yükümlü olanlarda.
Kubilay Kahveci, G. Dragic
Ödülü, MVP için adını andığımız ikiliye dev adımlarla yaklaşan Anthony Davis ve sezonun en güzel hikayesi olmaya aday, Kanada filmi tadındaki Suns”ın başrolü Goran Dragic arasında paylaştıramıyorum. Ama dahiyane bir algoritmam var: Son 6 sezonda, ödül tek yıllarda o sezon All-Star olmuş bir oyuncuya; çift yıllarda olmamış birine gidiyor.7 Sonuç Dragic”i gösteriyor. Mutlu sonla bitmeyen bu güzel dönemin de bir şekilde ödüllendirilmesi gerekiyor.
Caner Eler, G. Green
aslında karar vermesi en zor ödüllerden biri bu sene. ikinci sene oyuncularının bu ödülde değerlendirmeye alınmamalarını savunurum ancak anthony davis öyle bir sezon geçirdi ki akıllara zarar. basketbol evriminin son harikası olarak yolu durant ve lebron”un yanına doğru gidebilir. diğer yanda haylaz çocuk lance stephenson 5 triple double ile lig lideri olurken zıpzıp uzun deandre jordan ligin rebound ve şut yüzdesi kralı oldu. reggie jackson, demar derozan ile liste uzar gider. hatta bir takıma verebilsek kesin phoenix suns topluca alırdı herhalde. khaleesi”nin ejderhaları gibi büyüdüler hepsi. markieef morris, bledsoe, plumlee ve tabii ki baş dragon goran dragiç… dragiç all-star seviyesinde oynarken, özel ve zor bir yük üstlenip büyük gelişim gösterdi. lakin gerald green”i başka bir yere koymam gerekiyor. resmen kaçak kat çıktı binasına. ligde dalga geçilen, verimsizliği ve disiplin noksanları ile itibarı sıfırın altına inmiş bir oyuncudan bahsediyoruz. bu sene oynadığı basketbol ve asıl önemlisi daha önce teğet geçmediği devamlılık, istikrar gibi kelimeleri telaffuz ettirmesinin yanı sıra kazandığı itibar ile farklı bir yüksekliğe çıktı. evet hornacek”in sistemi ona yaradı ama hornacek”in sistemine işlerlik kazandıranlarından başında da green”in atletizmi, şutörlüğü (evet @”la üçlük attı) ve çabukluğu geliyordu. yahu çocuk öncesinde kek kalıbının dibindeki leke bile değilken, bu sezon kekin karışımındaydı artık. öyle bir yükseliş. “rise of the bilimum film ismi” misali… rakam mı lazım: all-star arasından sonra 29.6 dk”da 19.3 sayı E.4 şut, C.1 üçlük ve U verimli şut yüzdesiyle oynadı. geçen yıl indiana”da 7 sayıyla oynadı tüm sezon bu yıl 15.2. evet hala basketbol fundamentali açısından sıkıntılı bir adam ama yapacak bir şey yok. niye bu kadar yazdım ki? birkaç sene önceden, elinde rusya smaç şampiyonluğu ödülü olarak “beko semaver” ile fotoğrafını koyup yanına bu yılı düşünün desem tamamdı sanırım. evet sloven ailecek basketbolcular cemiyetinden dragiç”i ben de çok severim ama… asıl onu all-star seçmeyenler düşünsün.
Alp Akbulut, T. Thibodeau
2014 ödüllerinin en güzel kategorisi. Rose”un sakatlığından sonra Deng”i de takas ederek lotaryaya oynama niyeti gösteren Chicago yönetimine siktir çektiği için en güçlü adayım Tibidabo. Kısıtlı kadrolarla iş yapabildiğini biliyorduk da, şu kadroyla Doğu üçüncülüğü bambaşka bir şey. Biri çıkıp der ki “bir sürü sakatlığa rağmen lig birincisi olan Popovich”i neremize sokacağız?” saygı duyarım. İlk aydan itibaren birkaç haftaya çözülürler diye beklediğimiz Phoenix”le neredeyse imkansızı başaracakken, son anda play-off”u kaçırarak kalpleri kıran Jeff Hornacek”e tav olanı anlarım. Dwane Casey, Charlotte”un hocası (kimdi lan?), Terry Stotts hoca, hatta Carlisle, hatta Kidd, hatta Doc.
Sedat Koç, J. Hornacek
golden state warriors”ın 50 galibiyet alıp, playoff”a ev sahibi avantajıyla girmesi halinde, mark jackson”ın bu ödül için ideal bir aday gibi gözüktüğünü düşünüyordum ama beklediğim kadar iyi bir sezon geçirmediler. sezon başlamadan önce ligin en yetersiz kadrolarından biri gibi gözüken phoenix”i son haftaya kadar playoff yarışında tutan çaylak koç jeff hornacek, dragic, plumlee, green, markieff morris gibi oyunculardan beklentilerin çok üzerinde katkı alıp, seyri keyifli bir takım kurdu. benim de bu kategoride oyumu aldı.
iki all-star’ı rose ve deng olmadan yılbaşından bu yana ligin en iyi derecesine sahip takımı olan chicago’dan tom thibodeau ve tabi ki kadrosundaki hiçbir oyuncuya 30 dakika süre vermeden 62 maç kazanan san antonio’dan gregg popovich de kazanabilir. nerdeyse bütün sezonu en büyük yıldızı al horford olmadan oynayıp doğuda playoff yapan atlanta koçu mike budenholzer’ın da adını analım.
İnan Özdemir, T. Stotts
Duygusal bir seçim oldu. Portland Trail Blazers”ı çok sevmemin ötesinde bu kararın haklı gerekçeleri olduğuna inanıyorum. Kağıt üzerinde bu sezon kimsenin Portland”dan 54-28″lik bir sezon beklediğini düşünmüyorum. Belki 31-9″luk başlangıç sonrası yaşanan düşüş kafaları karıştırdı ancak şu son bölümdeki toparlanma bile her açıdan takdire şayan. Çok basit, geçen sezon bitirdikleri noktadan 21 galibiyet fazla aldılar. Ve bunu bu takımdaki geleceği hâlâ garanti olmayan bir koçla yaptılar. Patron Paul Allen”ın Stotts”u tutup tutmayacağı herkes için merak konusu. Elbette bunun da haklı gerekçeleri var. 2000″den beri play-off” zamanı yüzleri gülmedi ve patron artık normal sezon dışında zafer getirmeyecek bir koça para dökmek istemiyor. Bütün bu soru işaretleri arasında Terry Stotts”un takımının her parçasını ileri götüren oyunu dikkat çekiciydi. İç-dış dengesi müthiş ayarlanmış, herkesin rolünü çok iyi bildiği, kenardan gelen hemen her oyuncunun üzerine düşen görevi yaptığı bir takımdı Blazers. Yılın Koçu seçileceğini sanmıyorum ama sadece yüzü ve saçıyla birlikte Amerikan dizilerinin klasik koç figürünü yansıtan Stotts”a saygı duruşunda bulunmak istedim. Dilerim yola devam eder.
İsmail Şenol, J. Hornacek
MVP ödülünde oy verirken “Ligin En İyi Oyuncusu LeBron, sezonun en iyisi Durant” demiştik. Burada da benzer bir durum söz konusu. Ligin en iyi antrenörü Gregg Popovich. İşin ilginci, Popovich”in bu sezonki performansı da ligin en iyilerinden. Hücumu bu kadar kusursuz hale getirip, rotasyonu derinleştirmek… Tüm oyuncularına farklı roller bulup çeşitli beşlerle sahada kalmak… Pop bunların hepsini yaptı ve ideal bir sezonda ligin en değerli antrenörü olmalıydı. Fakat görmezden gelemeyeceğimiz Phoenix Suns gerçeği var. Sezon başında kimsenin şans vermediği, görmezden gelinen bir takımı alıp, doğru rollerle tüm oyuncularının yeteneklerini sonuna kadar kullanan bir Jeff Hornacek vardı bu sezon. Malum, draft”ta yiğitlerin harman olduğu sezon. Belki göreve getirilirken “takım tecrübesiz antrenörle kaybetsin” amacı vardı, fakat Hornacek hiçbir hesap yapmadan sadece basketbola odaklandı. Erken pozisyon almak üzerine kurulu, ikili oyun temelli güzel bir hücum basketbolu oynadı Phoenix bu sezon. En büyük pay, tüm oyuncuların kendini geliştirmesini/göstermesini sağlayan Hornacek”in.
Kubilay Kahveci, S. Clifford
Ya bu ödülü her sene Gregg Popovich”e verip tartışma konusu olmaktan çıkaracağız ya da sadece daha önce ödül almamış koçları değerlendirmeye katacağız. İkincisini bir adım daha ileriye taşıyıp kendileriyle halihazırda sezon başında kurduğum yakın ilişkilerim olan çaylak koçları seriyorum masaya. Hemen hemen hepsinin kariyerlerine gayet iyi başlamış olmaları8 şöyle bir kenarda dursun iki tanesi parıldıyor. Sezonun en büyük ters köşesinin mimarı Jeff Hornacek ve iki yıl önce 7 galibiyet alabilmiş takımı playoffa sokan Steve Clifford. Aralarından seçim yapmak zor. Ama Suns”taki yetenek havuzunun bir miktar küçümsendiği aşikar. Ya da Hornacek”in yaptığı harika işten sonra bunu söylemek kolay. Clifford”ın yaptığı ise kaybeden ve kaybetmeye mahkum görünen bir kültürü değiştirmek. Esaslı bir takdiri hakediyor.
Caner Eler, J. Hornacek
çocukken lakers, celtics, pistons, bulls gibi takımlar dikkat çekici olmasına rağmen portland”a sempatim vardı. drexler, porter, duckworth, kersey, robinson gibi isimler, güzel basketbol adamı koç rick adelman ile nba finaline kadar ulaşmışlardı. sonra yavaş yavaş takım ve şehrin kültürü hakkında bilgide edindikçe onları daha çok sevmiştim. tarihin de en bedbaht takımlarından biri. david halberstam”ın “breaks of the game” kitabında anlattığı 70″lerin sonundan yani 77 şampiyonluğundan bu yana neler yaşadıklarını biliyoruz. takım sahibi paul allen”ın yaşadıkları bile kabus gibi. şimdi sırf bu duygusal bağdan dolayı ve uzun girizgahtan sonra terry stotts demek isterdim. üstelik koç”un dallas”ın hücum koordinatörü olarak yarattığı etkiyi kuzeybatıya head coach olarak da yansıtıp takıma harika bir basketbol oynattığını söylemek lazım. ancak bu sezon yılın koçu adayları o kadar güçlü ki, daha doğrusu çaylak koçların yoğun olduğu sezonda iyi koç performansı o kadar fazla ki duygusal olsam da kişisel listemde stotts”a sıra gelmiyor. son 15 yılı popovich ve phil jackson”a bölüştürsek itiraz eden olmayabilir. bu yıl da popovich ve spurs”un o kadar sakatlık dönemine rağmen ve geçen yılki final serisi hayal kırıklığından sonra lig lideri olarak sezonu bitirmesi muazzam. yine thibodeau sistemini öyle bir kemikleştirdi ki dunleavy jr ve augustin kariyer devamı yakaladılar. yaşanan zorluklara rağmen bulls”un geldiği nokta takdire şayan. steve clifford charlotte ile yetenek bazında büyük sıkıntıları olsa da kaybetme kültürüne boğulmuş bir takıma kimlik kartı çıkartmayı başardı. üstüne playoff pasaportu da ekledi. ancak oyum tüm bu güçlü listenin tepesinde hornacek”e. ha şimdi düştüler düşecekler tamam bu hafta artık tükenirler denen ve sezon başında batı sonlarında yer alır denen takımı neredeyse 50 galibiyete taşıdı. yanına muhteşem ve baş döndürücü keyifte bir basketbol ekleyerek. hornacek hocamın oğlu bile sezon başında babasının lig sonuncusu olacağını düşünüyormuş. tek dileğim eğer seçilirse yılın koçu ödülü lanetine denk gelmemesi olacak. ödülü zaten popovich alacak büyük ihtimalle. bu arada rick carlisle, dwane casey ve mike budenholzer”a da takdirler…
Alp Akbulut | C. Paul | J. Harden | K. Durant | L. James | J. Noah |
Sedat Koç | S. Curry | C. Paul | K. Durant | L. James | J. Noah |
İnan Özdemir | S. Curry | C. Paul | K. Durant | L. James | J. Noah |
İsmail Şenol | S. Curry | C. Paul | K. Durant | L. James | J. Noah |
Kubilay Kahveci | S. Curry | J. Harden | K. Durant | L. James | B. Griffin |
Caner Eler | S. Curry | J. Harden | K. Durant | L. James | B. Griffin |
Alp Akbulut | S. Curry | T. Parker | P. George | B. Griffin | D. Howard |
Sedat Koç | J. Harden | P. George | C. Anthony | B. Griffin | L. Aldridge |
İnan Özdemir | G. Dragic | P. George | C. Anthony | B. Griffin | D. Howard |
İsmail Şenol | T. Parker | J. Harden | P. George | B. Griffin | L. Aldridge |
Kubilay Kahveci | C. Paul | G. Dragic | C. Anthony | A. Jefferson | J. Noah |
Caner Eler | C. Paul | G. Dragic | P. George | L. Aldridge | J. Noah |
Alp Akbulut | J. Wall | G. Dragic | D. Nowitzki | L. Aldridge | A. Jefferson |
Sedat Koç | T. Parker | D. DeRozan | D. Nowitzki | K. Love | A. Davis |
İnan Özdemir | T. Parker | J. Harden | K. Love | L. Aldridge | A. Davis |
İsmail Şenol | G. Dragic | D. DeRozan | C. Anthony | A. Davis | A. Jefferson |
Kubilay Kahveci | K. Lowry | P. George | K. Love | L. Aldridge | A. Davis |
Caner Eler | T. Parker | K. Lowry | K. Love | A. Davis | A. Jefferson |
Alp Akbulut | M. Conley | C. Paul | A. Iguodala | S. Ibaka | J. Noah |
Sedat Koç | M. Conley | P. George | J. Butler | S. Ibaka | J. Noah |
İnan Özdemir | M. Conley | P. George | A. Iguodala | S. Ibaka | J. Noah |
İsmail Şenol | P. Beverley | A. Iguodala | P. George | J. Noah | R. Hibbert |
Kubilay Kahveci | P. Beverley | P. George | A. Iguodala | S. Ibaka | J. Noah |
Caner Eler | P. Beverley | P. George | A. Iguodala | S. Ibaka | J. Noah |
Alp Akbulut | P. Beverley | J. Butler | K. Leonard | P. George | R. Hibbert |
Sedat Koç | P. Beverley | A. Iguodala | K. Leonard | L. James | R. Hibbert |
İnan Özdemir | P. Beverley | K. Leonard | K. Durant | L. James | R. Hibbert |
İsmail Şenol | M. Conley | C. Paul | K. Leonard | L. James | S. Ibaka |
Kubilay Kahveci | C. Paul | J. Butler | L. James | T. Duncan | R. Hibbert |
Caner Eler | M. Conley | J. Butler | K. Leonard | L. James | R. Hibbert |
Alp Akbulut | M. Carter-Williams | V. Oladipo | T. Hardaway Jr. | G. Antetokounmpo | M. Plumlee |
Sedat Koç | T. Burke | M. Carter-Williams | V. Oladipo | G. Antetokounmpo | G. Dieng |
İnan Özdemir | M. Carter-Williams | V. Oladipo | T. Hardaway Jr. | C. Zeller | K. Olynyk |
İsmail Şenol | T. Burke | M. Carter-Williams | V. Oladipo | K. Olynyk | M. Plumlee |
Kubilay Kahveci | T. Burke | M. Carter-Williams | V. Oladipo | M. Plumlee | G. Dieng |
Caner Eler | T. Burke | M. Carter-Williams | V. Oladipo | G. Antetokounmpo | M. Plumlee |
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane