Heat, Perşembe akşamına dek yalnızca ikinci maçın son 15 dakikasında oyuna hükmedebilmişti. Üçüncü çeyrek biterken Spoelstra’nın sahaya sürdüğü kısa 5 hem hücumdaki spacing derdine derman olmuş, hem de Miami’ye özgü çılgın müdafaa stratejisini başarıyla uygulamıştı. Ray Allen ve Mike Miller sahada olmasına rağmen tuzaklar ile switch’lerin içiçe geçtiği, azamî seviyede agresif yardımlarla inşa edilmiş bir savunmayla rakiplerine sayı şansı tanımamışlardı. Dördüncü maç, başka aktör ve teknik ayarlamalara da sahne oldu ama neticeyi tayin eden iki unsur değişmedi: kısa 5 ve agresif savunma.
Takım halinde sürekli baskı yaptılar. Spurs’un eşsiz pas alışverişini tamamen durdurabilmek mümkün değil ama pas aralarını sürekli zorlayarak (imkansız top çalma teşebbüslerinden değil, tutarlı baskıdan bahsediyorum) Spurs oyuncularını birkaç saliselik tereddütlere sürüklediler ve zaman kazanarak boş alanları kapamaya devam ettiler.
Dördüncü çeyreğin ilk dakikalarında Heat savunmasının temel dinamiklerine -ve dördüncü maçta tüm dinamiklerin mükemmel bir zamanlamayla sahaya yansıtıldığına- şahit olmak mümkün.
00:01 – Sol kenar çizgisinde Chris Bosh ve Chalmers, Ginobili’ye ikili sıkıştırma getiriyor.
00:04 – Ginobili devrilen Duncan’a topu ulaştırınca, Bosh ve Splitter’ın adamı (Battier) Duncan’a ikili sıkıştırma getiriyor. Bu esnada diğer oyuncular, Duncan’ın tüm pas yollarını kapıyor. Wade, kendi adamını (Green) bırakıp Battier’nin boş bıraktığı adamı (Splitter) önden almaya çalışıyor. Ray Allen, Neal’ın pas almasını engelliyor. Chalmers da Ginobili’nin başında.
00:07 – Duncan topu güç bela Green’e ulaştırınca Ray Allen kendi adamını (Neal) bırakıp Green’in önüne geçiyor. Neal’ı tutma göreviyse Chalmers’a kalıyor.
10. saniyede Heat oyuncuları, Spurs’un hücumunu tıkıyor…
…ve pozisyon, Wade’in topu çalmasıyla sona eriyor.
Heat savunması, atletik ve zeki oyuncuların birbirlerinin açıklarını kapaması üstüne kurulu. Eğer takım halinde mutlak konstrasyonla oynamaz ve %70’lerde müdafaa yapmaya çalışırlarsa rakipler bir boşluk buluyor, açılan boşlukları kullanarak hücum ediyor ve Heat savunmasının adeta domino taşları gibi yıkılmasına sebep oluyorlar. Heat, Spurs gibi belki de Dünya’nın en iyi hücum eden takımına karşı savunmasını mükemmel seviyede icra etmeye mecbur. Herhangi bir oyuncunun yelkenleri suya indirmesine tahammül edemezler.
Mesela iki oyuncu pick&roll’de rakip ball-handler’a ikili sıkıştırma getirdiğinde, potaya devrilen rakip uzun için arkadaşlarının yardım getireceğine ve bu yardımın göz açıp kapayıncaya dek, adeta vahşi bir tavırla getirileceğine emin olmalı.
Miami Heat, dördüncü maçta mükemmel rotasyon yaparak boyalı alanı bir an olsun boş bırakmadı. İlk maça göre çok daha vahşi savunma yapmalarını sağlayan en önemli isim, korkunç bir seri geçiren Dwyane Wade oldu. İlk 3 maçta sürekli dikkati dağılan, kendi adamını bırakıp maçı seyretmeye dalan, arkadaşlarının açıklarını kapamaya mecali kalmamış gibi görünen Wade, dördüncü maç boyunca savunma rotasyonunda muhteşem performans gösterdi.
Videodaki ilk örnekte Spurs high pick&roll oynuyor, Wade boyalı alana gelip Splitter’ın elinden topu çalıyor. İkinci örnekteyse Spurs sol kenar çizgisinde pick&roll oynuyor, Wade yine mükemmel bir zamanlamayla yetişip top Duncan’a gelmeden müdahale ediyor.
Savunmada sezonun en iyi maçlarından birini çıkaran Heat, Spurs’u 18 top kaybına zorladı ve top kayıplarını takiben tam 23 sayı buldu. Heat’i açık sahada durdurmak mümkün değil, oyunun temposunu ve tonunu tayin ettiklerinde ansızın skor patlaması yaratıyorlar.
Tabii top kayıplarını takip eden sayılara ilaveten Spoelstra’nın yaptığı birkaç hamle Heat hücumunun başarısında temel etken oldu. Spoelstra, Haslem’ı kenara alıp dördüncü maça kısa 5’le başlamayı tercih etti. Yaptığı diğer line-up değişikliklerine de maç boyunca şahit olduk; Mike Miller’ı ilk 5’e yerleştirdi, Ray Allen’a 30 küsür dakika süre verdi, Andersen’ı hiç oynatmadı, dakika rotasyonunu değiştirdi (Mesela ikinci çeyrek başında LeBron’u yedeklerle oynatmak yerine kenara alıp Wade’i sahaya sürdü)…
Heat, 3’lük atmakta zorlanmasına (Mesela Mike Miller hiç sayı bulamadı ama boyalı alanı kalabalıklaştıran Spurs’e karşı varlığı bile yeterli) rağmen bulduğu alanı yıldızlarıyla değerlendirdi; James’in orta mesafeli şutları, Wade’in high PnR’ları takiben potaya yüklenmesi,1 James ve Wade’in momentumu yakaladıktan sonra penetreyle potaya daha rahat gitmesi…
Spoelstra’nın ilk 5 hamlesi, Popovich’i de reaksiyon vermeye zorladı. Maçın başında Splitter’ı kenara alıp Neal ile kısa 5’e döndü. Popoviç zaten seri boyunca mümkün olduğunca kısa 5’e karşı kısa 5 kullanmaya çalışmıştı ama maçın ilk dakikalarından itibaren stratejiyi Heat cephesinin belirlemesi Spurs’un bazı alışkanlıklarını sahaya yansıtamamasına sebep oldu. Ribauntlarda bile Heat’in gerisinde kaldılar.
Popovich’in önümüzdeki maçta nasıl bir hamle yapacağı meçhul. Heat, bloklayarak orta vadede Splitter’ı öldürmek gibi bir plana sahip olduğu için artık Splitter’ın süre almaması gerektiğini savunanlar var. Spurs’un uzun boy avantajından vazgeçmesine ihtimal vermemekle2 beraber hangi line-up’ların ne zaman kullanılması gerektiğine dair hemen hiç fikrim yok. Splitter biber gazı yemiş gibi hissediyor olabilir, Bonner’ın nefes alacak fırsat bile bulamadığı belli, Manu’nun korkunç performansının kısa 5’lerin etkinliğini azalttığı muhakkak… Tabii San Antonio cephesinde telaşa mahal yok. Heat’i rahatlıkla mağlup edebileceklerine üçüncü maçta şahit olduk.
Her iki takım da eşsiz seviyelerde basketbol oynayabiliyor ve muhtemelen üç maç boyunca birbirleriyle çarpışmaya devam edecekler. Önümüzdeki maçlar her neticeye açık. Kimin şampiyon olacağına dair kehanetlerde bulunmak imkansız ama bu akşam galip gelecek takımın büyük avantaj yakalayacağını biliyoruz.
8 şubat 2012 - 19 aralık 2022, yazıhane